Business sınıfta büyük bagaj kapaklı bir hatchback mi? Bu, jean giyerek bir resepsiyona katılmak gibi bir şey. Yani mümkün değil ve Porsche Panamerada bunu değiştirmeye niyetlenmedi. Yüksek kullanışlılık isteyen beyefendiler gidip birer SUV, hatta bir Multivan satın alsınlar! Genel anlayış böyle olmasına rağmen Audi, bu işi daha iyi bildiğine inanıyor olmalı. Bunun nasıl olacağını ise yeni A7 Sportback gösteriyor. Gerçekten A7 Sportback o kadar dinamik görünüyor ki, onu izleyenler kullanışlılık sağlama amaçlı ayrıntılarını görmüyor bile. Alçak yapılı tavan bir kavis çizerek arkaya doğru alçalıyor ve bagaj kapağının düşey hattına kadar uzanıyor. Durum böyle olunca A7’nin tasarımı, günümüz çizgilerinin biranda sıkıcı hale gelmesine neden oluyor. Yan camların çerçevesiz olması ise aracın coupe olarak algılanmasını güçlendiriyor. Audi’nin klasik ızgarası da coupelerdeki gibi oldukça alçak bir konuma ve üst kısımları köşelendirilmiş bir tasarıma sahip. Bu haliyle otomobilin burun kısmı, R8’e gerçekten çok benziyor. Bu tür ilginçlikler aslında Audi için hiç de yeni değil. Örneğin A5 Sportback! Ancak A7 çok daha davetkar bir görünüme sahip. 4.97 m uzunluğu ve 1.91 m genişliği ile A7, A6’yı birkaç santimetre aşıyor. Ancak 1.42m’lik yüksekliği 4 cm daha az. Dingil mesafesi ise devasa denebilecek boyutlarda: 2.91 m. A6’ya göre 7 cm uzun olan bu mesafe, 2011 başında piyasaya çıkması beklenen yeni A6 ile aynı. Coupe hissi araca binerken de artıyor: Başınızı çekin ve aşağı doğru kayın… Durum böyle olunca A7 yolcuları, A6’ya göre çok daha alçak bir konumda yolculuk ediyor. İç mekanda yolcuları, alçak tasarımlı bir kokpit ve BMW’ler deki gibi sürücüye dönük bir orta konsol bekliyor. ~Kumanda yerleşim ve tasarım mantığı tipik Audi tarzında olan kokpitteki, A8’dekini andıran dokunmatik panel ise yeni. Ancak bu panelin kullanımı pek de kolay değil, çünkü vites kolu kol dayanağı olarak kullanmak için uygun değil.Konforlu spor koltuklar, maksimum kalite ve diğer Audi modellerinden pek alışık olmadığımız akıcı çizgiler de otomobilin etkileyiciliğini artırıyor. Lüks sınıfın tipik bir temsilcisi olan A7’de sunulan opsiyonların sayısı da oldukça zengin. Alüminyum veya ahşap dekorasyon, farklı deri döşemeler ve çok kapsamlı bir elektronik donanım listesi: Head-up gösterge, bluetooth telefon bağlantısı, Google Earth destekli navigasyon,1300 W’lık 15 hoparlörlü ses sistemi… Merkezi monitör, marş düğmesine basıldığında kokpitin orta kısmından yükseliyor. Standart ölçüsü 6.5 inç olan monitörü, isteğe bağlı olarak 8 inçlik monitörle değiştirmek mümkün. Son bir teknolojik oyuncak daha: Opsiyonel navigasyon sistemlerinin en pahalısı, otomatik şanzımanın kontrol sistemi, farlar ve radar destekli hız sabitleyici ile iletişim kurabiliyor. Bu sayede sistem, yaklaşan virajları aydınlatıyor hatta gerektiğinde vites bile küçültebiliyor. Tüm bunlar gerçekten etkileyici. Ancak sırada arka koltuklara geçiş var: Buraya geçiş bile A7’nin şoförlü kullanım aracı olmadığını kanıtlıyor. İkinci sıraya otururken biraz jimnastik yapmak gerekiyor ama bir kez oturduktan sonra insan çok rahat ediyor. Gerçekten de burada iki yetişkin rahatlıkla yolculuk edebiliyor. Ancak tavanın yan kısımlarının başınıza çok yakın durduğunu da hatırlatmak gerekiyor. Ayrıca koltuk minderleride biraz kısa kalıyor.~ Bagaj konusunda ise hiçbir sıkıntı yok: Elektrikli olarak açılan devasa bagaj kapağının (standart) ardında, alçak olsa da çok derin bir alan sunuluyor. Standart haliyle 525 lt olan bagaj hacmi, arka koltuklar yatırıldığında 1390 lt’ye ulaşıyor ve bu rakam stationları aratmayacak kadar yüksek. Sıra teknolojilerde: A7’nin karoserinin altında bir sonraki A6 gizli. Bunun sonucu olarak motor, A8’de de olduğu gibi, ön aksa yaklaşmış. Çünkü artık diferansiyel, kavramaların önünde yer alıyor. Bu yerleşim sayesinde mühendisler, otomobilin ağırlık dağılımı iyileştirmeyi hedeflemişler. İsteğe bağlı olarak müşterilere, 2 spor ve bir de havalı süspansiyon sunuluyor. Programlanabilir “Drive Select” sistemi ise opsiyon listesinde. Bu sistem, motor, şanzıman, direksiyon ve havalı süspansiyonla bilgi alış verişi yaparak çalışıyor. Daha fazla dinamizm isteyenler içinse, gücü arka tekerlekler arasında gereken oranlarda dağıtan bir spor diferansiyel sunuluyor. 18 inçlik jantların standart olduğu otomobilde 19 ve 20 inçlik jant opsiyonları da bulunuyor. Arkadaki küçük kanat ise 130 km/s’den itibaren otomatik olarak yükselerek aracı yere bastırıyor. Elektrik destekli ve daha direkt (15.9:1) ayarlara sahip direksiyon sistemi ise yeni. Bu direksiyon sayesinde aktif şerit takip asistanı araca uyarlanabilmiş: Bilinçsiz olarak şerit çizgisine yaklaşıldığında otomobil otomatik olarak doğru yöne çekiliyor. A7’de 2 adet otomatik şanzıman standart: Önden çekişlilerde kademesiz otomatik şanzıman Multitronic (önden çekişli versiyonlarda) ve 4×4’lerde S-Tronic (7 ileri vitesli çif tdebriyajlı şanzıman). Motor cephesine bakıldığında, benzinli seçeneklerin V6’larla başladığı görülüyor. ~Dizel cephesinde ise biri 204 HP, diğeri de 245 HP güç üreten iki adet 3.0TDI bulunuyor. Bunlara, direkt enjeksiyonlu iki benzinli seçenekekleniyor. Bunlarda tutumlu versiyon 2.8 FSI 204 HP güç ve 280Nm tork ile yetiniyor. Bu motorun en önemli özelliği olan değişken stroklara sahip emme supapları (BMW’nin Valvetronic sistemine benziyor) tüketimi hatırı sayılır derecede düşürüyor: Norm parkurda otomobil, 100km’de 8.0 lt yakıtla yetine biliyor. Ailenin en üst güç seçeneği rolünü şimdilik 3.0 TFSI oynuyor. Kompresör beslemeli bu 3.0lt’lik V6 300 HP güç ve 440 Nmtork üretiyor. Ön tekerlekten çekiş sadece 204 HP’lik dizel seçenekte kullanılırken, diğer tüm motorlar quattro adlı 4×4 sistemiyle donatılıyor. Sonbahar aylarında otomobil, güçlü motor seçenekleri ve 58 bin Euro’dan başlayan fiyatlarla piyasaya çıkacak. Ailenin en uygun seçeneği olan 204 HP’lik 3.0TDI (Almanya fiyatı: 52 bin Euro) içinse yıl sonunu beklemek gerekecek.
SONUÇ
A7, üzerinde konumlandığı A5’in boşluklarını tamamlayacak: Daha büyük, daha güzel ve daha elit. Tabi ki daha pahalı da! İyi donanımlı, büyük ve lüks 4 kapılı coupeler için piyasada iyi bir ortam olduğunu Mercedes CLS kanıtlamıştı. Tam da CLS’i hedefleyen A7, şıklığının dışında pratikliğini de bir silah olarak kullanmayı planlıyor.
Bir yanıt yazın