Almanya’nın Hamburg şehrine bizler için önemli olan bir görevi ve önemli bir değişimi yerine getirmek için gittik. Her zaman ikili rakamların (iki çeker, iki kapı)etkisi altında kalan Mini, bizleri dörtlü rakamlar ve sektörün çığıraçmaya hazırlanan modeli ile bekliyordu: Countryman… Aslında yola çıkarken aklımız çelişkilerle doluydu. Çünkü bu otomobil markasının ismi Mini’ydi. Onun büyük bedenli bir versiyonunun yaratılması bizler için biraz olsun Ferrari’nin dizel motor kullanmaya başlaması gi-biydi. Ya da şahitlik yaptığımız bir Porsche’nin SUV’a dönüşmesi gibi. İlk başta yaşadığımız bu şaşkınlığı üzerimizden, daha havaalanına indiğimizde kolayca attık. Hamburg havaalanında bizleri bekleyen Mini Countryman araçlar, bakışları ile bizleri bir anda etkisi altına almayı başardı. 4097 mm uzunluğunda, 1789 mm genişliğinde, 1561 mm yüksekliğinde olan aracın dingil mesafesi ise 2595 mm olarak açıklandı. Yani artık bu bir Mini değil, kompakt SUV sınıfının önemli bir oyuncusuydu. Görünüm konusunda çok yabancılık çekmediğimiz bu araç adeta mühendisler tarafından, bir pompayla şişirilmiş gibi bir izlenim uyandırdı. Elbette bu izlenimler aracın özellikle yüzünü tam olarak görene kadar devam etti. Köpekbalığı ağzını anım satan ve alt tarafında da ağzı açık yırtıcı bir karacanlısına gönderme yapan burun nefes kesici. Çok çekici ve adeta yırtıcı bir hayvanı andıran bir görünüme sahip olan Countryman, bakışları ile insanı delip geçen bir tasarıma sahip. Ruha hitap etme konusunda her zaman çok iyi tasarımlar yapan Mini, bu kez işi tam anlamıyla doruk noktasına tırmandırmış.~ Her açıdan çok çekici görünen ve Mini izlerinden de hiç uzaklaşmayan araç, sırf görünümüyle bile bu sınıfın tüm dengelerini alt üst edecek. Ülkemizde eylül ayının ikinci yarısından itibaren görmeye başlayacağımız Mini Countryman’in satış fiyatınınsa 30 bin Euro civarından başlaması planlanıyor. Bu fiyat etiketi de aslında sınıfın dengelerini alt üst edebilecek bir rakam gibi görülüyor. 60 bin TL bedel ödeyerek, küçük bir SUV, başarılı bir sürüş ve Mini özelliklerine sahip olmayı birçok otomobil kullanıcısı isteyecek. Dışında çekici bir etki bırakan aracın iç mekanında da Mini özellikleri aynen korunurken, önemli artılar da var. İlk başta şunu belirtmemiz gerekir ki, bu araç artık tam anlamıyla 4 kapılı. Her kapısından rahat iniş-binişlerin yapıldığı otomobilin, yüksek tavanıda önemli bir ferahlık sağlayan detaylar arasında. Arka tarafta iki yada üç koltuklu olarak satın alınabilecek olan Countryman, Mini’nin alışkın olduğumuz kumanda elemanlarına ev sahipliği yapıyor. Yani camları açmak için orta konsol üzerindeki şalterleri kullanmak gerekiyor. Aynı şekilde arka camlar bile bu bölümden kontrol ediliyor. Bu kesinlikle alışkanlık isteyen bir durum. Diğer kumanda elemanlarının bir çoğunun bu şekilde olduğu Countryman, yine de çok önemli bir kullanım zorluğu yaşatmıyor. Koltukların kalitesi de son derece iyi. Sportif koltuklar uzun süreli yolculuklar sırasında da rahat ettiriyor. Direksiyon simidinin yapısıda çok iyi. Kalın olan bu simit yönlendirmenin keyifli olmasını sağlıyor. Aydınlatma renkleri açısından değiştirilebilen renk seçenekleri ile Countryman’in yaşamalanı o anki psikolojinizi yansıtacak şekilde renklendirilebiliyor. Eşya gözlerinin sayısı da yeterli.~ Üstelik koltukların arasında raylı bir eşya gözü (Center Rail) sistemi yer alıyor. Bu raylar farklı aksesuarları (bardaklık, telefonlar,gözlük kapları, iPod’lar, hatta buzluklar) sabitlemekte kullanılıyor. Ayrıca iPhone sahibiyseniz, telefonunuzu Countryman’in multi-medya sistemine bağlayarak uydu üzerinden istediğiniz ülkenin müzik yayınlarını bile takip edebiliyorsunuz. Dik camlar nedeniyle iç mekanda ilk başta biraz karanlık bir ortam karşımıza çıktı. Normalden biraz daha küçük görünen camların yaşattığı bu duruma da çok kolay adapte olduk. Arka tarafta yaşanan görüş sorunu dışında bir problem de yaşamadık. Sessizlik açısından beklediğimizden biraz daha kötü olan Countryman, beklenen ortalamaları rahat yakalıyor ama biz daha iyisini beklerdik. Müzik sistemi açısından hiç zorlanmadan beğenilecek bir sistemi kullanan Countryman, ses seviyesi hangi düzeyde olursa olsun hiç sorun yaşatmıyor. Arka koltuklar yatırılıp 13 cm kadar öne itildiğinde 336 lt’lik bagaj hacmi,1170 lt’ye çıkıyor ve bu sayede araç bir sörf tahtasını bile taşıyabilecek kabiliyete sahip oluyor. Mickey Mouse’a gönderme yapılmış gibi görünen büyük göstergelerse çekiciliği artıran bir detay. Hız buradan zor takip edilse de, direksiyon simidinin hemen önünde yer alan küçük ekrandan dijital olarak kontrol edilebiliyor. Test sırasında otomobillerin tamamı Countryman’in en güçlü versiyonu olacak şekilde hazırlanmıştı. Yani araçların tamamı184 HP güç üreten 1.6 lt’lik motora sahip olan Cooper S olacak şekilde seçilmişti. Sürüş konusunda en çok merak ettiğimiz, “karting”araçlarına çok benzeyen Mini sürüş karakterinin, bu araçta da devam edip etmediği oldu. ~Çünkü bu araç artık aile otomobili sınıfına da çok rahat giriyordu ve bu tip sert bir sürüş karakteri bir çoğunun hoşuna gitmeyebilirdi. Yapılan açıklamalarda ilk olarak bu aracında “karting” sürüş keyfine sahip olduğu söylendi. Ama yaptığımız sürüşlerde, Countryman kardeşlerine göre biraz daha yumuşak bir sürüş karakteri ile daha konforlu olduğunu ortaya koydu. Yaptığımız uzun sürüşler sırasında konfor konusunda hiç şikayetçi olmamamız bunun en önemli ispatı oldu. Dört tekerlekten çekiş sisteminin getirdiği güvenlik de çok önemliydi. Yaptığımız sürüş sırasında bizleri hiç yalnız bırakmayan yoğun yağışta yaptığımız bol virajlı testlerde bunu çok daha iyi gördük. Savrulma yaşamadık, ayağımızı gaz pedalının üzerinden çekmemiz gerekmedi. “All4” adlı bu sistem normal şartlar altında gücün yarısını arka tekerleklere gönderiyor, gerektiğinde aracı sadece arkadan itişli hale getirebiliyor. Arka akstaki orta diferansiyel bu değişimleri, saniyenin ondalıkları içinde elektro-hidrolik olarak yapıyor. Eylül ayında yollara çıkacak olan araçta 90 ile 184 HP arasında değişen güçler üreten beş farklı motor seçeneği görev yapı-yor. Bizler bunlardan 98 HP güç üreten One versiyonunu ülkemizde göremeyeceğiz. Ayrıca dizel motor için de biraz beklemek gerekecek. Yani ülkemizde Cooper ve Cooper S versiyonları ilk olarak satışa sunulacak. Bu iki araçta da ister manuel, istenirse otomatik şanzıman satın alınabilecek. Kompakt SUV’ların da dahil olduğu çok önemli bir rekabete girecek olan Countryman, otomatik şanzıman seçeneği sunması ile çok önemli bir artının sahibi olacak. Araçta hibrid yada elektrikli bir motorun görev yapması ise düşünülmüyor. ~Kardeşlerinden ne kadar büyük olursa olsun Countryman, tıpkı diğer Mini modelleri gibi gerçek bir “keyif” aracı. Kaputun altında yatan iki motor da bu keyfi çok rahat yerine getirecek. Araçta sevdiğimiz bir diğer detayı da hemen belirtelim; yönlendirme sistemi. BMW’nin tipik özelliklerinden olan bu yönlendirme sisteminin özelliklerini, artık diğer araçlarda da görmek istiyoruz. Tamam, normalden biraz daha sert bir yönlendirme yapılıyor ama netlik ve keskinlik konusunda bu araçların yanına yaklaşabilecek bir model daha görmedik. El fren kolu tasarımı ise iç mekanın karakterine ve kullanım açısından konfora önemli bir darbe vuruyor. Klasik bir el fren kolu yerine neden uçakların gaz kolunu andıran bir tasarım yapılmış, bunu anlamak zor.
SONUÇ
BMW markası altında yer alan Mini, ana firmanın önemli modeli X1’e de çok ciddi bir alternatif olacak. Yani artık Mini kulvarlarını daha da genişletiyor ve küçük yada kompakt SUV segmentinde de çok önemli bir oyuncu oluyor. İlk başta biraz garipsemiş olsak bile Countryman adı verilen bu araç çok iyi. Kardeşleri kadar sert sürüş özelliklerine sahip değil, daha konforlu yolculuklar vaat ediyor ama sürüş keyfinden de asla ödün vermiyor.Üstelik akıllı dört tekerlekten çekiş sistemi ile çok daha güvenlik özellikler sunuyor. Köpekbalıklarını andıran bakışları ile delip geçen Countryman, bombeli ve dikkat çekici görünen tavan tasarımı ilede büyüleyici bir etki bırakıyor. Yaşam alanında dört kişi çok rahat yolculuk yapıyor ve dört kapısı sayesinde kardeşlerine göre çok daha iyi bir konfor sunuyor.~ Büyük bir bagajı ve yeterli sayıda eşya gözleri de var. Keyif veren araçlar listesinde yer alan Mini Countryman, ailelerin hatta kadınların hedefinde olacak. Bu otomobille Mini markası bize göre de tarihinin “Maxi” başarılarından birine ulaşacak. Eksiksiz bir sürüş keyfi onun en önemli silahı.
Artık çok daha iddialı
Fransız üretici bu imajı değiştirme görevini Koleos modeline yüklüyor.
Bir yanıt yazın