Dışarıda yapraklar dökülüyorolsa da, küçük otomobillerin büyük dünyasında birçok yeni çiçek açıyor. Konuklarımız Suzuki Swift ve Ford Fiesta, sonbahar müziğine parlak kırmızı karoserleriyle renk katarken, Citroen C3 sonbaharın altın rengine sahip. Gayet renkli bir üçlü, değil mi? Rakiplerden Fiesta, dinamik çizgileriyle yeni nesil sporcu giysisi giymiş gibi dururken, C3’ün yuvarlak hatları biraz hayal gücüyle Ördek’i (2CV) hatırlatıyor. Peki ya Suzuki Swift? Yeni olduğunu fark edebilmek için gerçekten dikkatli bakmak gerekiyor: Farlar da boyu gibi biraz (+10 cm) büyümüş. Ancak ana formda Japon tasarımcılar, herhangi bir değişiklik yapmamışlar. Aslında buna gerek de yok. Son 5 yılda dünya çapında elde ettiği yarım milyondan fazla satış rakamıyla Swift’in öncüsü, zaten halkın sevgilisi olmuştu. Ayrıca Mini’ye göndermeler yapılan sevimli tasarımı da hala sempatik görünüyor. Acaba yeni Swift’in karoserinin altına enjekte edilen gençlik hücreleri, halefinin yaşlı görünmesine neden olabilecek mi? Macaristan’da üretilen Swift bagaj konusunda sınıfının en iyi öğrencilerinden biri değil: 211 lt’lik hacim öncüsünden sadece 10 lt daha fazla. Ayrıca hem bu rakam yeterli değil hem de 78 cm’lik yükleme eşiği kullanımı zorlaştırıyor. Arka koltuklar yatırıldığında hacim 902 lt’ye çıkıyor ama bu kez de zeminde oluşan basamak sorun çıkarıyor. Hacim konusunda rakipler (Fiesta: 295-965 lt; C3:300-1121 lt) daha başarılı.~ Ayrıca bu ikilinin bagaj zeminleri, koltuklar yatık halde daha düz. Yolculara sunulan iç mekan konusunda ise Swift, bagaj kadar cimri değil. Özellikle cömert baş mesafeleri ferahlık hissini artırırken, yetişkinler ikinci sırada bile rahat edebiliyor. Fiesta ve C3’ün arka koltuklarında ise diz mesafeleri biraz daha kısıtlı. Aslında bu normal, neticede bunlar küçük otomobiller! Artık bu sözün her anlamda doğru olmadığını hatırlatmak gerekiyor. Çünkü “yer yoktu, ne yapalım” mazereti geçmişte kaldı. Gerçekten de modern küçük sınıf otomobiller, özellikle ön koltuklarda gayet ferah iç mekan sunabilir hale geldiler.
GENEL ÖZELLİKLER
Rakiplerin üçünün de iç mekan dekorasyonları gayet hoş. Ancak Ford’da dizayn, stilden önde tutulmuş gibi hissettiriyor. Parçalı bir yapıya sahip orta konsoldaki farklı malzeme kombinasyonu karmaşa yaratıyor. Ayrıca bazı noktalardaki zayıf plastik kalitesi cansıkabiliyor. Ancak genel kalite kesinlikle yüksek. Suzuki’de çok daha fazla plastik kullanılmış olmasının dışında, iç mekan aksamı kötü zeminlerde ilerlerken ses yapabiliyor. Citroen ise tam bir göz ziyafeti sunuyor. Neticede Fransızlar modadan anlayan bir millet. Modayı bu kadar iyi takip edip can sıkıcı garipliklerden kaçınılabilmiş olması da büyük bir başarı.~ Gerçekten de araçta iyileştirme isteyen tek şey detay kalitesi. C3 sahipleri daha iyi koltukların eksikliğini de hissedecektir. Yüksek konumlu koltuklar uzun boylular için konforsuz olabiliyor. Ford ise Fiesta yolcularını çok daha rahat ettiriyor. Ancak bu otomobilde de koltukların minder kısımları kısa kalıyor. Durum böyle olunca Avrupalı iki, Suzuki’yi bir “tık” geride bırakabiliyor. Donanım listelerine bakıldığında da küçüklerin ağabeylerine yaklaştığı görülüyor. Seçenekler, sesli telefon ve müzik sistemi kontrolünden (Fiesta) sabit navigasyon sistemine (C3) kadar çok geniş bir yelpazeye yayılıyor. Üst donanım paketleri Titanium (Ford), Exclusive (Citroen) ve Comfort (Suzuki) her türlü rahatlıkla karşılayabiliyor. Hatta Suzuki’nin opsiyon listesi, metalik boya ve sunroof ile sınırlı. Otomatik klima, hız sabitleyici, anahtarsız giriş sistemi ise standart olarak yer alıyor. Ancak bu haliyle otomobilin Almanya’da 11 bin Euro olan “kelepir” fiyatının üçte biri aşan oranda arttığını da hatırlatmak gerekiyor.
SÜRÜŞ ÖZELLİKLERİ
“Neler oluyor? Yollar şimdiden buzlandı mı?” C3’ü ilk kez kullanan biri direksiyonu çevirdiğinde şaşkınlığa düşüp dış sıcaklık göstergesine bakmaktan kendisini alamayacaktır. “Ne, artı 10 derecemi?” O zaman bu şaşkınlığın sebebi direksiyonun kendisi olmalı! ~Direksiyon o kadar yumuşak ve rahat dönüyor ki insan, asfaltla lastik arasında görünmez bir kaydırıcı madde olduğunu düşünüyor. Bu sayede C3 sürücüsü, 95 HP’lik vasat güce rağmen genellikle rahat yolculuklar yapabiliyor ve bu sırada panoramik ön camın sağladığı manzaranın keyfini çıkarabiliyor. Bu tür rahat kullanımlar Citroen’in karakterine çok iyi uyuyor. Çünkü sportif manevralarda C3’in karoseri biraz fazla sallanıyor. C3’ün uzun stroklu süspansiyonu en iyi performansı bozuk zeminlerde yakalarken, Fiesta’nın süspansiyonu sertliğiyle öne çıkıyor. Suzuki ise kısa zemin darbelerinde aşırı sertlik hissettiriyor ve kanal kapakları ve benzeri şeylerin üzerinden geçtiğinizi iç mekanda en fazla hissettiren otomobil oluyor. Küçük sınıftaki bir otomobil için oldukça fazla olan 11.3 m’lik dönüş çapı ise Swift ile manevra yaparken can sıkıyor. Diğer taraftan Ford ve Suzuki, sürüş keyfi kartlarını rahatlıkla öne sürüyor. Ford’un harika direktlikteki direksiyonu, aracın virajları neredeyse içiyormuş gibi almasını sağlıyor. Fiesta’nın 1.4lt’lik motoru özellikle alt devirlerde çok canlı ve üst devirlerde hoş bir ses de çıkarıyor. Suzuki’nin motoru ise bu kadar canlı değil ve çıkardığı sesler de bu saptamamızı destekliyor. Yeni geliştirilen 1.2 lt’lik makine canlılık eksikliği hissettiriyor. Şehir içinde sessiz vızıltılarla ilerleyen bu motor, düşük devirli kullanımda sorun çıkarmayan bir makine. ~Hatta test pistimizde yapılan 0-100km/s ölçümünde fabrika verisinden yarım saniye daha iyi bir rakama imza attı. Minik Japon için ise yüksek çekiş gücü bayancı bir terim. Örneğin 5. viteste 80 km/s’den 120km/s’ye ulaşabilmek için 24.8 saniye geçiyor. C3’ten 7.4 saniye daha kötü olan bu süre sonsuzluk gibi algılanıyor. Doğal olarak bu durumda en iyi çözüm, araca gerekli ataklığı sağlayabilmek için, bir veya en iyisi iki vites birden küçültmek olacaktır. Motorun frenler kadar güçlü olamaması yazık: 35 m civarındaki fren mesafeleriyle Swift, mükemmel sonuçlara imza attı. Ne yazık ki aynı şey tüketim için geçerli değil: 5.9 lt/100 km’lik test ölçümü, fabrika verisinden 1 litre daha fazla. Bu durum, standart start-stop sisteminin pek de faydalı olamadığını gösteriyor. Fiesta ve C3’ün 100 km’lik menzilde 0.4 lt daha fazla tüketiyor olması ise küçük bir avuntu kaynağı olabiliyor.
270 PUAN Ford Fiesta 1.4 Titanium
Konfor ve viraj kabiliyeti arasındaki dengeyi en iyi kuran otomobil Ford. Direksiyon ise başarısıyla kendi sınıfını belirliyor. Fiesta’da, görüş özellikleri daha iyi olabilirmiş.
265 PUAN Suzuki Swift 1.2 Comfort
Yolculara en fazla iç mekanı sunan Swift mükemmel frenlere sahip. Ancak yorgunmuş gibi hissettiren motor ve küçük bagaj hacmi hayal kırıklığı yaratıyor. Swift, 3.85 m’lik küçük boyundan beklenecek kadar kıvrak değil. ~256 PUAN Citroen C3 VTi 95 Exclusive
Fransız temsilci yüksek süspansiyon konforuyla öne çıkıyor. Genel olarak C3 ataklıktan uzak bir otomobil, yani rahat ve stresten uzak yolculuklar için daha uygun. Bunun dışında Citroen, fren ve tüketim konularında da yüksek puan alamıyor.
~SONUÇ
Yeni Swift kesinlikle sempatik bir otomobil. Ancak bu, birinci olabilmek için yeterli olamıyor. Bunun ana nedenleri ise motorun cansızlığı ve bagajın küçüklüğü. Konfor konusunda da Swift, Fiesta ile boy ölçüşemiyor. İyi bir donanımı makul bir fiyatla sunması ise Japon temsilci için önemli bir teselli olabilir.
Bir yanıt yazın