2004 yılında Türkiye pazarına, “Artısı Büyük” sloganıyla giriş yapan Chevrolet markası, geçtiğimiz yılın sonunda yapılan yeni bir organizasyon yapılanmasıyla, Chevrolet Türkiye olarak yoluna devam ediyor. Chevrolet Türkiye hedefini, Türkiye’nin en dinamik otomobil markası olmak olarak koymuştu. Chevrolet Türkiye’nin Genel Müdürü Murat Aydın’la, markanın Türkiye’deki geleceğini konuştuk.

Auto SHOW: Geçtiğimiz yıl sonunda, Chevrolet Türkiye, yeni bir yapılanma ve yeni hedeflerle yola koyuldu. Bu hedefler neydi ve hedeflere hangi ölçüde ulaşabildiniz?
Murat AYDIN: Hedeflerimizden öncelikli olanı satış hacmimizdi. 2009’da sattığımızdan daha fazlasını 2010 yılında satmayı hedefledik ve bu hedefe de rahatlıkla ulaştık. 2011 yılı için de yine aynı hedefimizi koruyoruz. Şu andan göründüğü kadarıyla 2010 yılını ortalama olarak 18.000 adetlik bir satışla kapatacağız ve 2011 yılında da, konjonktürde önemli bir değişiklik olmazsa, bu rakamdan daha fazlasını satmayı hedefliyoruz.

AS: Sizin için 2010 bir anlamda Cruze yılı da oldu galiba.
MA: Cruze 2010 yılında önemli bir modelimizdi. Cruze, kompakt benzinli sedanlar sınıfında yüzde15 kadar pazar payına ulaştı. 2011’de seriye eklenecek, 124 HP’lik daha güçlü motor seçeneğiyle bu oranın yüzde 20 seviyelerine yükselmesini bekliyoruz. Ama Cruze dışında çok satan modellerimiz de var, örneğin SUV segmentindeki Captiva modelinin satışlarında önemli bir artış var. Epica modelinden 2009 yılında 76 tane satmıştık. 2010’da Epica satışlarını 200 adede çıkarmayı hedefliyoruz. Spark’da yüzde 17 segment payına sahibiz.~AS: Sizin ürün gamında dizel motor eksikliği hissediliyor. Captiva ve Epica dışında sanırız dizel motor seçeneği bulunmuyor. Bunu LPG seçeneğiyle telafi edebildinizmi?
MA: Türkiye’de otomobil pazarının yüzde 80’ini B ve C segmenti oluşturuyor. Bunun da yüzde 55’lik bölümünü dizel motorlu otomobiller alıyor. Aslında biz dizel motor eksikliği nedeniyle pazarın önemli bir bölümüne hitap edemiyoruz. LPG ise Lacetti ve Aveo modellerinde var ama Cruze ve diğer yeni nesil modellerde LPG yer almıyor.

AS: Peki 2011 yılı için bizi Chevrolet markasında hangi yenilikler bekliyor?
MA: Önümüzdeki yıl Chevrolet için tam bir yenilik atağı olacak. 2011’in Ağustos’un 6 yeni modeli pazara sunacağız. Bu yeni modeller Aveo HB, Aveo Sedan, Cruze HB, Orlando, Camaro Coupe ve Camaro Cabrio. Bu önemli bir ürün atağı olacak. Yeni nesil Aveo ve Cruze HB ile pazarın yüzde 60’ına hitap edeceğiz. Özellikle Aveo Sedan ve HB’de, 1.3 litrelik küçük dizel motor yer alacağı müjdesini verebilirim.

AS: Peki bu yeni ürünlerin gelmesiyle toplam ürün yelpazesi nasıl şekillenecek?
MA: Mevcut modellerden Spark, Cruze, Captiva devam edecek. Aveo HB ve sedan ise yenilenecek. Orlando aile kullanımını öne çıkaran bir ürün. Camaro’nun ise Coupe ve Cabrio modelleriyle ürün gamına daha fazla heyecan katacağına inanıyoruz.~AS: Camaro’dan beklentiniz nedir? Satış adedi mi, imaj mı, karlılık mı?
MA: Camaro projesini ayakları üzerine oturtmamız lazım. Bu araçların motor hacimleri büyük olduğu için vergi dilimleri de yüksek oluyor. Doğal olarak vergilerinde yüksek olmasına neden oluyor bu durum. Camaro’da fiyat önemli bir unsur olacak. Bu araca özel olarak, yedek parça ve servise de yatırım yapacağız. Bu tür Amerikan araçları pazarında yıllardan beri “grey market” adı verilen ve kendileri ithalat yapan galeriler çok kuvvetli, doğal olarak onlarla da rekabet edeceğiz. Camaro’da bir öğrenme dönemi yaşayacağız açıkçası. Camaro’da istediğimiz sonuçları aldıktan sonra, Corvette modelini de 2012 veya 2013 yıllarında getirebiliriz.

AS: Son yıllarda çevrecilik tüm pazarlarda önem kazanmaya başladı. GM de özellikle elektrikli araçlarda, geçmişteki EV1 projesinde olduğu gibi önemli deneyimleri olan bir firma. Yakın zamanda da Volt’u ABD pazarında piyasaya sunacaklar. Volt’u Türkiye pazarında görme şansımız olacak mı?
MA: Türkiye’de bu tür çevreci araçların için şuan açıklanmış bir destek yok, dolayısıyla bu ürünleri satın alacak bir pazar yapısı da yok. Ayrıca elektrikli araçların çalışabilmesi için yollarda şarj istasyonu alt yapısınında kurulması gerekiyor. Her ne kadar Chevrolet Volt termik motoru sayesinde kendi elektriğini kendisi üretiyor olsa da, rakip ürünler şarj altyapısına ihtiyaç duyacaklar. Unutulmamalı ki elektrikli araçlar, içerdikleri ileri teknoloji nedeniyle şimdilik pahalı ürünler. Ama eğer özel bir vergi düzenlemesiyle bu araçlar cazip hale getirilirse ve eğer pazarda da bu araçlara karşı bir talep oluşursa, Volt’u Türkiye’ye 2011 yılı sonu itibariyle getirebiliriz. Sonuçta ürünümüz hazır, tek koşul Türkiye’de gerekli pazar yapısının yani talebin ve yasal düzenlemelerin oluşması.
Hırant KASAPOĞLU