Galiba Amerika’da her şey
daha iyi. Goethe bile bunu biliyordu,
hem de hayatında bir kez
bile oraya gitmemiş olmasına
rağmen. Bunun en güncel örneği
VW Passat. Kısa bir süre önce
elden geçirilen sedan için VW, Almanya’da
24 bin 425 Euro talep
ediyor ve bunun karşılığında
standart bir otomobil ve 122
HP’lik bir motor veriyor. Aracın
Türkiye’deki fiyat seviyesi ise
yine 1.4 TSI motorlu Trendline
versiyonlarda, 53.500 TL’den başlıyor
yani Almanya fiyatıyla hemen
hemen aynı. Oysa Amerikalı
müşteriler, Ağustos ayından itibaren,
20 bin dolar (yaklaşık 15
bin 500 Euro) karşılığında çok
zengin donanımlı ve daha büyük
bir Passat’ın sahibi olabilecek.
Passat’ın Avrupa versiyonu ile
aynı platforma (PQ46) sahip olmasına
rağmen ABD’li Passat,
4.87 m ile kardeşinden 10 cm
daha uzun, donanım seviyesi çok
daha zengin ve güç yelpazesi de
170 HP’den başlıyor.
“New Midsize Sedan” (yeni
orta sınıf sedan) adıyla yürütülen
ABD’li Passat Projesi sadece Kuzey
Amerika pazarları için geliştirildi.
Otomobil, VW’nin ABD’deki
ilk fabrikasının kurulu olduğu
Chattanooga/Tennessee’de üretiliyor.
Burada VW, dolar-Euro
paritesi arasındaki oynamalardan
etkilenmezken, hem müşterilerine
yakın oluyor hem de buradaki
orta sınıf müşterilerinin Avrupalı
Passat’ı küçük ve pahalı
bulmasına da çözüm bulmuş
oluyor.
~Okyanusun diğer tarafında Avrupalı
Passat’ın fiyatları, bugüne
kadar 27 bin dolardan (yaklaşık
20 bin 900 Euro) başlıyordu. Eski
Dünya için bu rakam bile uygun
sayılır, özellikle de kaputun altında
200 HP’lik bir turbo motor
olduğu düşünülürse. ABD halkı
ise farklı fiyatlara alışkın. Buraların
hakimi olan Toyota Camry
(19 bin 720 dolar), Nissan Altima
(19 bin 900 dolar) ve Chevrolet
Malibu’nun (21 bin 975 dolar) yanında
Alman sedanı pek rağbet
görmüyordu.
Yeni haliyle ise Passat, hem
Polo fiyatına geriledi hem de büyüdü.
Bu değişim, Amerikalıların
pratik düşünme yeteneği sayesinde
mümkün olmuş: “Değişken
amortisörler, mesafe takip radarı veya trafik işaretlerini tanıyan
sistemler gibi teknolojik
oyuncaklara ne gerek var ki!”…
Bu otomobili Avrupa’ya getirmeme
sebebinizi ileri teknolojilerden
vazgeçmek istemediğiniz
şeklinde açıklayabilirsiniz. Tamam,
ABD’de baz motor olarak
sunulan 5 silindirli makine de, 3.6
lt 280 HP’lik VR6 da Avrupa pazarları
için uygun değil: Hem
fazla tüketiyorlar, hem de kullanım
maliyetleri yüksek. Ancak 2.0
TDI’ın “Clean Diesel” versiyonu
mükemmele yakın emisyon değerlerine
sahip. Ayrıca Amerikalılar
DSG şanzıman gibi kaliteli
ekstralardan da mahrum değiller.
Bunun dışında araçta, amplifikatör
uzmanı ve elektrogitar efsanesi
olan Fender’in hazırladığı
bir müzik sistemi opsiyonu da
sunulacak. Fedakarlık nerede
kaldı o zaman?
~Baz donanımlarda herhangi
bir fedakârlık yapılmadığı kesin:
Klima, hız sabitleyici, bluetooth
ve harici medya oynatıcı
bağlantılı müzik sistemi, izolasizolasyonlu
ön cam ve eksiksiz bir güvenlik
paketi standart olarak yer
alıyor. İşçilik kalitesi ise VW’nin
Avrupa’dan alıştığımız seviyesinde.
Plastik aksamın Avrupalı
Passat’a göre biraz daha basit görünmesi
ise rahatlıkla göz ardı
edilebilecek bir ayrıntı.
İç mekan konusunda ise ABD’li
Passat gerçekten bonkör. 2.80
m ile Avrupalı kardeşinden 9 cm
daha fazla olan dingil mesafesi,
arka koltuklarda krallara layık bir
iç mekan genişliği sağlıyor:
ABD’de daha rahat olmak istiyorsanız,
daha pahalı lüks otomobillerin
veya bir Skoda Superb’in
arka koltuğunda oturmanız
gerekecek.
Avrupa’ya getirilse ABD’li Passat’ın
bu kadar ucuza satılma
şansı yok. Yine de Avrupalı Passat’tan
ucuz olma ihtimali yüksek.
Olur da Avrupa’ya getirilirse
ABD’li Passat için eğlenceli bir
parti verilmeli. Peki ama nerede?
Bagajda olabilir mesela! Neticede
529 lt ile bagaj bu iş için bile
uygun olabilir.
~SONUÇ
SONUÇ
Bu otomobil, Amerikalı otomobillerin
aslında ne kadar iyi olabileceğinin
bir kanıtı. Ne yazık ki elimiz
boş dönüyoruz. Acaba bunun sebebi
sedanların Avrupa’da pek tutulmaması
olabilir mi? Bu tek cevap olamaz.
Çünkü fiyat eğer uygun olursa,
birçok müşteri bu sedanı tercih edebilir.
Skoda Superb’in önünü keseceği
açıklaması da tam anlamıyla geçerli
değil. Çünkü grup içi modellerin birbirleriyle
rekabet etmesi bugüne
kadar VW için pek de önemli değildi.
Sonuç olarak söyleyeceğimiz tek
şey: “Lütfen bu Passat’ı Avrupa’ya da
getirin!” olacaktır
KISA RÖPORTAJ
VW Grubu Başkanı Martin Winterkorn
Bu aracı Avrupa’da da görmek isteriz.
Martin Winterkorn: Bunu anlayabilirim.
Avrupa’da fiyatları ne kadar olurdu?
Martin Winterkorn: Güncel Passat’tan
yaklaşık yüzde 15 daha az. Yani
bir Skoda Superb kadar.
ABD’li Passat’ı
Avrupa pazarında satın
alabilme şansımız olacak mı?
Martin Winterkorn: Hayır. Bu otomobil
Amerika pazarı için düşünüldü
ve yaratıldı. Eğer bunu Avrupa’ya
getirirsek, Emden’deki Passat üretimini
durdurmamız gerekir.
Not: Basın bülteninden
derlemedir.
Bir yanıt yazın