AnelDoğa, OtoKumbara adını verdiği sistemle Türkiye’de 618 noktada araç toplama istasyonu kurdu. Otokumbara’nın tanıtıldığı toplantıda konuşan Anel Grup Enerji ve Çevre Yatırımlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Ender Çolak, bu yılın başında yayınlanan Ömrünü Tamamlamış Araçlar (ÖTA) Kontrol Yönetmeliği ile hurda araçların sadece Çevre ve Orman
Bakanlığı tarafından yetki belgesi verilmiş ÖTA teslim yerlerine teslimi ile trafikten düşürülebileceğini ifade etti.
54 otomotiv markasıyla anlaşma imzalandı
Çolak, “OtoKumbara sistemi ile toplanan hurda araçlar AnelDoğa tesislerinde geri dönüştürülecek. Yaklaşık 20 milyon dolar yatırımla kurduğumuz Otokumbara sistemi yılda 100 bin aracı geri dönüştürme kapasitesine sahip. Şu anda 54 otomotiv markasıyla anlaşma imzaladık. Tüm araçlar kayıt altına alınacak ve ekonomiye kazandırılacak” dedi.
Çolak, “Bugüne kadar ömrünü tamamlamış otomobillerin tehlikeli atıkları hiçbir işleme sokulmadan doğaya salınıyordu. Kurduğumuz modern geri dönüşüm tesisleriyle bunun önüne geçmiş olacağız” şeklinde konuştu. Çolak ayrıca, hurda araç sahiplerinin en yakın teslim yeri bilgisine www.otokumbara.com adresinden ulaşabileceklerini de ifade etti.
‘Hurda araç durduğu yerde maliyet ve çevre kirliliği yaratıyor’
Ömrünü tamamlamış ancak trafikten çekilmemiş araçların sahiplerine yılda yaklaşık 200 TL vergi vb maliyet yarattığını belirten Çolak, “Bu sistemin ekonomik yanı dışında çevreye katkısı tartışılmaz. Bu sistemle araçların durduğu yerde çevreye verdiği zarar da önlenmiş olacak” dedi. Hurda araçların tesliminde araç sahibinin aracın belirlenen aksamının tam olması halinde bir ödeme yapmasının gerekmediğini ifade eden Çolak, “Pek çok ülkede hurda araç sahipleri araçlarının bertarafı için bir bedel ödemek zorunda ancak, biz sistemi araç sahibine yük getirmeyecek şekilde dizayn ettik” şeklinde konuştu.
Devlet desteği ve öncülüğü gerekiyor
Sistemin işlemesi için öncelikli olarak devletin kendi ömrünü tamamlamış araçlarının bertarafı konusunda harekete geçerek örnek olmasının ve desteğinin şart olduğunu söyleyen Çolak, ”Tüketiciyi teşvik etmek için devlet ve üreticiler destek olmalı. Bu destek trafik tescil prosedürünün hızlandırılması, hurda araçların teslimiyle yeni araç alımında indirim, devletin kendi ömrünü tamamlamış araçlarının lisanslı firmalar yoluyla bertaraf edilerek geri kazanılmasında öncülüğü ve 1985 öncesi üretilen araçlara teslim zorunluluğu getirilmesi şeklinde olabilir ” dedi.
Araçlarda çok sayıda tehlikeli atık bulunuyor
Sistemi ‘tersine tedarik’ olarak tanımlayan AnelDoğa Genel Müdürü Kerim Daşkaya da otomotiv sektörü atık kaynaklarının üretim, hasar, otomotiv servis ve tüketici kaynaklı olduğunu ifade etti.
Daşkaya, üretim sırasında ortalama 1 tonluk yeni araç üretiminde demir için 9 kat, alimünyum için 7 kat atık oluştuğunu, dolayısıyla üretim kaynaklı atıkların dikkatle ele alınması gerektiğini söyledi. Daşkaya, “Bir otomobil yaklaşık 17 bin parçadan meydana geliyor. Bir ton ağırlığındaki bir otomobilin yüzde 75’i metal bileşenler, yüzde 12’si plastik bileşenler geri kalanı ise cam, tekstil, kauçuk, yağlar ve çeşitli likitlerden oluşuyor. Araçlarda katalitik konvertörler, civa içeren anahtarlar, asbest içeren balatalar, yağ ve yakıt filtreleri, akü ve hava yastığı gibi tehlikeli malzemeler bulunuyor. Tesisimizde bir taraftan yüzde 85 oranında geri kazanımı sağlarken diğer taraftan da bu tehlikeli atıkların bertarafını sağlıyoruz” dedi.
Not: Basın bülteninden derlemedir.
Bir yanıt yazın