Zemin siyah, duvarlar siyah, tasarımcının
kıyafeti de tabi ki siyah… Sadece fotomodelimizde
gümüşi renk var ve spot ışıklarının altında parıldıyor:
Yeni A Serisi. Şef Tasarımcı Gordon Wagener
de ışıldıyor. Ancak bu gülümseme tamamen
samimi: “Sadece gelecekten bir manzara,
bir konsept. Ama çok da gerçekçi.”
Bu araca Mercedes, Concept A adını vermiş.
Bunun anlamı ise, şov amaçlı fazladan tasarın
unsurlarına sahip olmasına rağmen, şu anda yeni
A Serisi’ni inceliyor olmamız. Daha kesin bir anlatımla:
2012 ilkbaharında piyasaya çıkacak
olan 3 kapılı A Serisi’nin, daha çok bir coupeye
benzeyecek olması. Bu otomobil tasarım olarak
VW Golf veya Audi A3’ten çok farklı olacak.
Yani Renault Megane Coupe ve belki de VW Scirocco’ya
daha yakın olacak. Peki ama yaratıcısı,
geleceğin küçük Mercedes’inin rolünü nasıl
görüyor? Wagener’in yüzü yeniden ışıldıyor: “Sınıfının
en cool otomobili olacak. Herkes onu beğenecek.”
Gerçekten mi? Yeni A Serisi’ne farklı bir gözle
bakacağımız kesin. Orantıları, yüksek ve dar
yerine geniş omuzlu ve alçak yapılı olması, insanın
üzerinde bıraktığı etki, kaslı hatları…
Böyle bir şey bu sınıfta, ya da en azından Mercedes’te,
yoktu. Acaba Mercedes, cool olmak yerine
yüksekte oturmayı tercih eden şu andaki
müşterilerine ne diyecek? Bu sorunun cevabını
Wagener “sadece A değil, B de diyoruz” şeklinde
cevaplandırıyor ve ekliyor: “Yüksek oturma
pozisyonlu ve geniş iç mekanlı aracımız B Serisi
olacak.” Cevabın inanılırlığını göstermek için
Mercedes, B Serisi’ni yeni A Serisi’nden yarım
yıl önce, yani Eylül 2011’de düzenlenecek olan
Frankfurt Otomobil Fuarı’ndan hemen sonra piyasaya
çıkaracak.
Yeni A Serisi’nin çevresinde dolanıyoruz. Bu
tamamen farklı bir Mercedes hissi. Özellikle de
öncüsüyle karşılaştırıldığında tam bir kültür
şoku. Öncüsünden çok daha uzun ve bu anlaşılır
bir şey, çünkü eski A’nın çift zeminli deha
ürünü iç mekan konsepti artık geçmişte kaldı.
Şu anda karşımızda, motoru enlemesine yerleştirilmiş
önden çekişli bir otomobil var. Yani
BMW’nin 1 Serisi hariç, sınıfındaki tüm araçlarla
aynı olan bir yapıya sahip. 3 kapılı versiyonun
uzunluğu 4.30 m (eski A Serisi: 3.84 m) olan yeni
A Serisi’nin daha genç bir kitleye hitap edeceğini
söyleyen Wagener sözlerine şöyle devam ediyor:
“Mesela bugüne kadar BMW 1 Serisi veya
Audi A3 kullanan tipler.” Bunlar hoşa giden açıklamalar
ama acaba inandırıcı mı? Neticede
gençleştirme çalışmaları Mercedes’te bugüne kadar
pek de başarılı olmamıştı.
Neyse ki bu kez şans daha yüksek. Yine de ne lere kadir olacağını yola çıktığında görebileceğiz.
Ancak burada, yani stüdyo ortamında araç
en azından keyif veriyor. Hatta bazı yuvarlaklıkları
neredeyse erotik bir etki bırakıyor. Evet,
bu da bu sınıftaki bir otomobil için pek alışılmış
bir şey değil. Aslına bakılırsa bunun avantajları
da var, çünkü karoserde süslü unsurlara
yer verilmesi, güncel Mercedes tasarım dilinde
gittikçe azalmaya başlamıştı.
“Acaba bu yeni bir dizayn çağının başlangıcı
mı” sorumuza Wagener şöyle cevap verdi:
“Mümkün. Ancak bundan sonrasının daha
taze ve daha genç ama geçmişten de kopmadan
olacağı kesin.” Bu cümle ile Wagener, efsanevi
300 SL’e göndermeler yapılan SLS’in ızgarasını
kastediyor: Büyük bir Mercedes Yıldızı ve bu yıldıza iki yanında eşlik eden iki adet
kanat.” Izgarada dağılan dalgalar gibi
bir etki bırakan parlak noktacıklı tasarım
ise sadece konsept otomobile ait
bir ayrıntı olarak kalacak. Bunun yerine
seri üretim A Serisi’nde petek dokulu
bir plastik kullanılacak. Marşbiyelerdeki
üst kısımları açık çıtalar
farlardaki ışık oyunları da sadece birer
şov unsuru.
SL’i hatırlatan alçak
burun tasarımı
ise hem otantik hem de seri üretime
uygun bir ayrıntı. Şef Tasarımcı bunun,
“soft-nose” yani “yumuşak burun”
denilen yöntemle mümkün olduğunu
söylüyor. Bu yöntemde ızgarayla birlikte
tampon görevi de yapan burun
kısmı, yumuşak ve şekillendirilebilir
bir plastik malzemeden üretiliyor.
Concept A’nın iç mekan konsepti de
çekici. Modacı elinden çıkmış gibi
görünen koltuklara oturup özel bir şekillendirmeye
sahip direksiyonun ardına
geçmek gerçekten harika. Ön kısımda,
turbo-fanları andıran iki adet
büyük yuvarlak göstergeden akkor
hale gelmiş metali andıran parıltılar
yükseliyor. Wagener’e göre bir şov yıldızında
en azından bu kadarı olmalı.
Havalandırma kanallarının tasarımları
da göstergelerle uyumlu: Çevrilebilen
çerçeveleri ile klima ayarları yapılıyor
ve renkleri sıcaklığa göre kırmızı ile
mavi arasında değişiyor. Ön konsol,
dokunulduğunda içeri doğru çöken bir
kumaşla kaplanmış: Bir tasarımcı eğlencesi
daha! Konsolun alçak profilinin
uçak kanatlarını hatırlatarak jet
motorlarını hatırlatan göstergelere
uyum sağlamaları hedeflenmiş. Aynı
şey, uçaklardaki itme gücünü tersini
çeviren kollar için de geçerli. Tamam,
bunların tümü hoş ayrıntılar ama
Mercedes bunlarla ne gibi bir mesaj
veriyor? Wagener’in açıklaması şöyle:
“İç mekanda uyumlu formlara vurgu
yapacak, buna uygun grafiklere ve
anlaşılır bir kullanım konseptine yer
vereceğiz.”
Tasarımcı dilindeki bu cümlenin
tercümesi ise şöyle olabilir: Kutu kutu
tasarımdan ve karmaşık şalter/kumanda
elemanı kalabalığından vazgeçilecek.
Bunun yerine tek parçadan
oyulmuş gibi etki yapan ve mümkün
olduğunca fazla fonksiyonu Comand
sisteminin kokpitin ortasında konumlandırılan
bir monitöre yükleyen
bir konsept tercih edilecek. Diğer bir
yenilik ise, yolcuların entegre bir akıllı
telefon ile dış dünyayla iletişim halinde
kalmalarını sağlayan bir sistem.
Bu sistem daha önce B Serisi’nde tanıtılmıştı.
Online hizmetlerin ve uygulamaların da indirilmesine izin veren
bu sistem Wagener’in favorilerinden
biri: “Diğerleri de benzer sistemlerden
söz edip duruyor. Ancak bu
tip bir şeyi gerçekten sunabilecek ilk
marka biziz.” Radar destekli fren asistanı
da en azından kompakt sınıf içinbir
ilk olacak.
Golf gibi çok önemli rakiplerin olduğu
bu sınıfta A Serisi’nin işi zor olabilir.
Özellikle de genişlik ve yükseklik
konularında. Çünkü 3 kapılı A Serisi,
coupeleri andıran bir tasarıma sahip.
Ancak daha dar bir orta konsol sayesinde
iç mekanda daha ferah bir atmosfer
yaratılacak. Şov otomobilinin
arkadaki bağımsız koltukları ise seri
üretimde yerlerini, iki parçalı katlanma
özelliğine sahip standart bir koltuk
sırasına bırakacak. Standart koltuklar
konsepttekiler kadar şık olmayabilir
ama günlük kullanımda çok daha
pratikler. En arka kısımda ise bizleri,
yeterince genişliğe sahip bir bagaj
kısmı bekliyor.
5 kapılı versiyonun daha fazlasını
sunup sunamayacağı konusunda Wagener,
geniş iç mekan ihtiyacı olan
müşterilerin daha çok B Serisi’ne yönelecekleri
cevabını veriyor ve ekliyor:
“Kısa A Serisi’nde stil önderliği daha
ön planda olacak. 5 kapılı versiyon ise
biraz daha geniş bir iç mekan sunacak.”
Bunun dışında ekip şu düsturu
kullanmış: Konu A Serisi ve varyasyonları
olduğunda hiçbir şey imkansız
değil. Ancak burada platform stratejisinden
söz edilmiyor. Şu anda geçerli
olan terimler ise yapı seti ve
matris. İster station veya cabrio, ister
4 kapılı coupe veya 4 kapılı coupe, isterse
hibrid, hatta yakıt hücreli A/B serisi
olsun tek bir şey geçerli: Neredeyse her şey mümkün.
Bu yeni küçük Mercedes’te ilk
etapta sadece, C Serisi’nden alınan 4
silindirli motorlar görev yapacak ve
bunlar isteğe bağlı olarak 7 ileri oranlı
yeni DSG şanzıman ile de kombine
edilebilecek. Şov otomobilinde standart
versiyonun en üst motor seçeneği
kullanılmış: 2.0 lt 210 HP’lik turbo motor.
Daha sonra aileye, Renault ile birlikte
geliştirilen daha küçük hacimli
(1.2 lt ile 1.5 lt arasında) seçenekler katılacak.
Hemen hemen aynı zamanlarda
Mercedes, 4 tekerlekten çekiş
opsiyonunu da sunmaya başlayacak.
Bu model ailesinin ortak paydası ise,
Stuttgartlı firmanın her yeni modelle
yeni alanlara adım atacak olması. Bu
alanların tümünde çok sıkı rekabetler
yaşanıyor ve tümünde fiyat aralıkları
oldukça dar. Ayrıca hemen
hemen aynı zamanlarda diğer premium
rakipler, yani BMW ve Audi de
kendi güçlü ataklarını yapmaya başlayacak.
Yani Mercedes için bu yeni
otomobil gerçekten büyük bir meydan
okuma olacak. Hem de Gorden Wagener
gibi iyimser insanlar için bile…
Asyanın en önemli fuarının yenileri
Şanghay çağırıyor, herkes gidiyor… Çin ekonomisi o kadar yüksek bir ivmeyle büyüyor
ki tüm otomobil üreticileri bu kalkınmadan para kazanmaya çalışıyor. Hem de
bölgesel prömiyerlerle değil, Mercedes A Serisi, Audi Q3, BMW M5 veya VW Beetle gibi
gerçek dünya prömiyerleriyle. Çinli markaların kopya dükkanları olmaktan çıkıp kendi
ürünlerini geliştirme konusunda ne kadar ileri gidebilecekleri de ilginç bir konu.
Öncüler
Arka tasarım 3 kapılı versiyonunun
coupe tarzının altını çiziyor.
1997 yılında tanıtılan bu model Mercedes
için çok cesur bir hamleydi. 3.58
m kısalığında (!) ama 1.60 m yüksekliğinde,
geniş iç mekanlı ve çift zeminli
(sandviç yapı) bir binek otomobil.
Bu ikinci zemine ileride, elektrikli
versiyonda akü, yakıt hücreli versiyonda
ise yakıt hücresi yerleştirilmesi
planlanıyordu. Bunun çok ileri görüşlü
ama bir o kadar da riskli bir plan olduğu
İsveç’te gerçekleştirilen bir testle
kanıtlandı: A Serisi devriliyordu.
Çünkü sandviç zeminde destek ağırlığı
olmadan ağırlık merkezi çok yüksekti.
Mercedes daha sonra iyileştirmeler
yaptı ve bugüne kadar A Serisi
2 milyon adetten fazla sattı.
Sonuç
İlk bakışta sevindirici bir sürpriz: Yeni A Serisi, gerçekten de yeni bir Mercedes
hissi veriyor. Acaba piyasaya çıktığında, Mercedes’in yıllardır beklediği yüksek
satışlara ulaşabilecek mi? Görünümü bunun mümkün olduğunu söylüyor, hem
de şov otomobilinin sahip olduğu fazladan süsler göz ardı edildiğinde bile.
Bir yanıt yazın