Hyundai i10, mini otomobiller
kategorisinin
şık oyuncularından biri.
Şehirdeki trafik ve park sorununa
çözüm üreten boyutlara
sahip olan i10, boyutlarına zıt olarak
üzerine yüklenen büyük görevlerle
dikkat çeken modellerden
biri. Ülkemizde 1.1 lt 69 HP
güç üreten benzinli motoru ve istendiğinde
manuel, istendiğinde
otomatik olarak satın alınabilen
şanzıman seçenekleriyle karşımıza
çıkan i10, Team, Select,
Mode ve Prime adı verilen dört
farklı donanım seçeneğine sahip.
23 bin 900 TL olarak belirlenen
başlangıç fiyatı i10 için uygun. Fakat
bu otomobili yollarda daha
fazla görebilmek için fiyatlarının
daha uygun olmasını beklerdik.
24 bin TL olan başlangıç fiyatı, en
azından 20 bin TL seviyelerinde
tutulabilse, göreceği ilginin çok
daha fazla olacağını düşünüyoruz.
24.000 TL’lik versiyon satın alındığı
zaman dahi, olmazsa olmaz
dediğimiz donanımların büyük
bir bölümünden de vazgeçilmesi
gerekiyor.
Hyundai i10, elden geçirilip
makyajlanmasıyla birlikte Güney
Koreli markanın son dönemlerde
kullanmaya başladığı
marka kimliğine büründü. Böylelikle
Hyundai de, diğer birçok
markanın yaptığı gibi neredeyse
tüm modellerinde, sözkonusu
modelin bir Hyundai olduğunu
anlatan bir ifade kullanmaya başladı.
Bu yönde i10’un özellikle yüzünde
belirgin değişiklikler yapıldı.
Tasarımı ile sevimli bir görünüme
sahip olan i10 şimdi daha
da yumuşayan hatları ile göze
daha hoş görünen bir hale gelmiş.
Bu otomobilin en büyük
özelliği, hem erkekler hem de kadınlar
tarafından rahatlıkla kullanılabiliyor
olması. Elbette kadınlar
için biraz daha uygun bir
otomobil ama erkek hedef kitle
için de çok büyük bir sıkıntı yaşanmıyor.
Kırmızı renkli test otomobilinde
olduğu gibi biraz fazla
dikkat çekmesini sevmeyen
erkekler içinse sorun olabilir.
~
Küçük boyutları ile şehir trafiğine önemli bir çözüm
Sevimli görünümünün yanı sıra
bu otomobilin en büyük avantajı
boyutları. 3585 mm uzunluğunda,
1595 mm genişliğinde,
1540 mm yüksekliğinde olan i10,
2380 mm’lik dingil mesafesine sahip.
Ortalama otomobilin boyunun
4 metrenin üzerine çıktığı
günümüzde, i10 gerçekten de
küçük bir otomobil olduğunu bu
şekilde ortaya koyuyor. Öyle ki diğer
araçların paralel park ettiği
yerlere i10’u, boylamasına bile
park edebileceğinizi düşünüyorsunuz.
Bunun yanında bulacağınız
4 metreye yakın bir boş alana bu aracı son derece rahat bir
şekilde park ediyor ve manevralar
sırasında bir sıkıntı yaşamıyorsunuz.
Dönüş çapının oldukça
kısa olması sayesinde i10, birkaç
manevranın ardından park
edilmiş oluyor. Bu durum özellikle,
büyük otomobillerle park
problemi yaşayanların hayatını
kolaylaştıracak.
Yaşam alanında ise söze görüş
açıları ile başlamak istiyoruz. Rahat
görüş özellikleri sayesinde
i10’un şehir kullanımları oldukça
kolay. Görüşte engellenen bir detay
olmuyor. Bu sayede i10 şehir
avantajını bir adım daha ileriye taşıyor.
Bunun yanında boyutlarına
göre yaşam alanının kullanımı
da oldukça iyi. İniş ve binişler oldukça
rahat bir şekilde yapılıyor
ve kapıların açılma aralığı, iri yapılı
kullanıcılar için bile zorluk yaratmıyor.
Yaşam alanında 4 yetişkin
olduğu durumlarda bile sıkıntı
yok. Kullanım alanı diz mesafesi
konusunda bekleneni veriyor. Sürüş
pozisyonunun yüksek olması
ise uzun boylu kullanıcıların başları
için sıkıntı yaşatıyor. Aynı şekilde
yaşam alanında da boyu
1.80 metreden fazla olanlar için sıkıntı
olabilir. Koltukların minder
kalitesi ortalamaları yakalarken,
uzun yol kullanımlarında rahatsız
edebiliyor. ~ Fakat i10 aslında bir şehir
otomobili, bu nedenle günlük
kullanımlar sırasında herhangi
bir sıkıntı yaşamadığımızı dile
getirmemiz gerekiyor. Kokpitin
kullanımı da basit yapısı ile beğenimizi
kazandı. Sevimli detaylara
da sahip olan yaşam alanı,
kullanılan malzeme kalitesi açısından
da fiyatını hakkediyor,
hatta bu sınıfın ortalamalarının
üzerinde yer alıyor. Belki bazı
bölgelerde sert plastik dolguların
kullanımı göze çarpıyor ama fiyatı
ile karşılaştırdığımızda, malzeme
kalitesini beklediğimizden
daha iyi bir seviyede bulduk. Kumanda
elemanlarının belirgin bir
büyüklükte tasarlanmış olması
ve yerlerini aratmaması da önemli
bir artı. Eşya gözlerinin sayısı
açısından da beklentilerimize zorlanmadan
cevap veren araç, arka
tarafta ise aile kullanımlarına bile
cevap verebilen bir bagaj hacmi
sunuyor. Koltukların çok kolay
bir şekilde yatırılan sırtlıkları ve
zeminin tamamen düz olması ile
yükleme alanı daha da büyüyebiliyor.
Kısa dönüş çapı sayesinde kullanımı oldukça kolay
Yaşam alanı ile de genel anlamda
beğenimizi kazanan i10, 69 HP’ye çıkan motor gücüyle de
aynı başarıyı tekrarladı. Elbette bu
durum şehir kullanımları için geçerdi.
Otomatik şanzımanı sayesinde
şehir içi, sıkışık trafikli ve
dur-kalklı parkurlarda konforlu
yolculuklar yaptığımız i10, yeterli
olan performansı verirken, şanzımanın
çok fazla sarsıntılı olmayan
çalışma karakteri ile dikkat
çekti.
Şehrin kalabalık caddelerinde usta kıvrımlarla ilerleyebiliyor
Şehrin caddelerinde usta kıvraklıklarla
ilerleyebilen i10, otoyol
ve şehirdışı kullanımlarda ise gürültülü
bir otomobil halini alıyor.
~ Motorun sesi hızlı kullanımlar
sırasında beklediğimizden daha
yüksek çıkıyor. Otoyol kullanımları
i10 ile gerçekten de rahat değil
ama şehir özelliklerini ön plana
aldığımızda, bu durumu görmezden
gelebiliriz. Yüksek sürüş
pozisyonu ile kadınların gönlünü
kazanması ise bazı erkeklerin
hoşuna gitmeyen bir detayı ortaya
çıkarıyor. Kadın sürücüler bu
otomobili kullanırken, yüksek sürüş
pozisyonundan büyük bir keyif
alıyor. Erkek sürücülerin büyük
bir bölümü de bunu seviyor ama
sportif sürüş hissini arayan kullanıcılar
için bu durum hayal kırıklığı
yaşanıyor. Elbette küçük bir
şehir otomobiliyle sportif sürüşler
yapmak isteyenlerin aslında büyük
bir hata yaptığını da dile getirmemiz
gerekiyor. Bozuk zeminlerle
rahatlıkla başa çıkan bir
süspansiyon sistemine sahip olan
i10, ülkemizde ESP sistemine sahip
olmadan satılıyor. Şehir kullanımları
sırasında bu otomobilin
bize yaşattığı bir güvenlik sıkıntısı
olmadı. Düşük hızlarda girdiğimiz
virajların üstesinden başarıyla
geldi ve güvenli olduğunu ispatladı.
Bu aracı yüksek süratlerde
kullanırken, gürültüye alışkın
olmak gerekiyor ve bu sınıftaki
araçlarla, daha üst sınıflardaki
araçlarla alışkın olduğunuzdan
daha düşük hızlarda yolculuk
yapmamız gerektiğini de unutmamalıyız.
Neticede 69 HP güç
üreten 1.1 lt’lik motora, 4 ileri
oranlı bir otomatik şanzıman eşlik
ediyor. Bu ikilinin şehir performansı
göz dolduran bir seviyede.
1010 kg ağırlığında olan
araç daha fazlasına ihtiyaç duymadan
yoluna devam ediyor. 35
lt’lik yakıt deposu ise şehir kullanımları
sırasında akaryakıt istasyonunu
sıkça ziyaret edeceğiniz
anlamına geliyor. Yakıt tüketimi
fazla değil ama depo küçük olduğu
için menzil çok da fazla değil.
Hızlanma sonuçlarına baktığımız
zamansa, bu otomobilin bir şehir
aracı olarak tasarlandığını açık bir
şekilde görüyoruz. Fabrika verilerine
göre 0-100 km/s hızlanması
için 17.1 sn açıklanırken, maksimum
hızın ise 149 km/s olduğu
belirtiliyor. Fren performansı ile
şehir kullanımlarında beğenimizi
kazanan i10, güvenlik sınırının
hemen altında yer alan sonuçları
ile de bunu ortaya koyuyor.
Sonuç
Hyundai i10 modern
bir şehir otomobili.
Bu değiştirilemez
bir gerçek. Küçük
boyutlarına rağmen bu küçüklüğü yaşam
alanında pek hissettirmeyen
i10, kalabalık trafiklerin çözümlerinden
biri. 4 kişi için son derece geniş
bir yaşam alanı sunarken, bagaj
hacmi ile de beklentileri karşılıyor.
Kolay kullanılan yaşam alanı ve başarılı
görüş açılarına, şehir konforunu
artıran bir motor ve şanzıman eşlik
ediyor. Fiyatı biraz daha uygun olsa,
yollarda en çok gördüğümüz araçlardan
olabilirdi.
Bir yanıt yazın