Bu otomobilleri bu huzurlu
mekana bizzat şeytan göndermiş
olabilir. Çünkü bu
üç Amerikan’ın bakışları
korkutucu, gerçekten korkutucu.
Bu büyük bir tezat, çünkü
bulundukları yer kartpostallara
konuk olacak kadar huzurlu ve
güvenli bir yer.
Andechs Manastırı’nı ziyarete
gelen hacılar için Amerikanların
burada olması sorun
değil. Neticede bu günahkar
otomobillere başlarını çevirip
kiliselerine doğru sessizce yürüyebiliyorlar.
Sadece birkaç
çocuk kendilerini tutamıyor:
“Baba bak! Transformers’taki
otomobil!”
Her şeyin sürekli değişip durduğu
bu filmde, bir zamanların
efsanesi olan yaşlı bir Camaro
ile son model bir torunu da rol
alıyordu.
Bir restoran çalışanı otomobillerle
manastıra ait bira fabrikasının
avlusunda karşılaşıyor:
“Çılgın bir şey. Bir Shelby. Ne
kadar hız yapıyor bu?”
Auto Magnus’un Şefi Dany
Hoffman bu sorunun cevabını
tam olarak bilmiyor: “En
azından 270 km/s olmalı.
300’e yakın da olabilir. Ama
250 km/s’den sonra süngersi
bir karaktere bürünüyor. Auto
Magnus, Shelby GT 500, Dodge
Challenger SRT8 ve Chevrolet
Camaro gibi güçlü Amerikan
otomobillerinin ithalatında uzmanlaşmış
bir firma.
Aslına bakılırsa bu otomobiller,
çelikte vücut bulmuş tarihsel
hatalar. Hepsi mantıksız
derecede fazla güce sahip olmanın
harika olarak kabul edildiği
zamanlardan kalma. Ancak bu
otomobiller günümüz anlayışının
çok dışında kalıyor. Her
şeye rağmen hala üretiliyor ve
kullanılıyorlar.
~
Neticede “korkutucu” otomobiller
asla fanatik sıkıntısı çekmemiştir.
Örneğin şu anda 50 ve
daha üzeri yaşta olanlar, gençlik
hayallerinin peşinde koşup bu
otomobilleri satın alıyorlar.
Hoffman Porsche’yi sevdiğini
söylüyor ve altlarında 1600
HP’den daha fazla güç yatan
kaputları gösterirken: “Ancak
bunlar kesinlikle gerçek erkekler için.”
Otomobil mi dediniz? Bizce
bunlar 4 tekerlekli güç santralleri.
Hiçbir yerde güç bu kadar
ucuz olmamıştı: Bir Amerikan
HP’sinin buradaki fiyatı 100
Euro’nun biraz üzerinde. Eğer
Porsche bunlarla rekabet etmek
isteseydi, bir 911’i en fazla 38
bin Euro’ya satması gerekirdi.
Porsche’nin böyle bir fiyat
uygulama şansı yok. Amerikalılar
ise bunu yapabiliyor ve
bunu yaparken tabi ki sihirden
yararlanmıyorlar. Bunun yerine
Shelby’nin 550 HP’lik gücünü,
inanılmaz bir şekilde sabit bir
aksa göndermeye cesaret edebiliyorlar.
Bu otomobilin yanında Camaro
SS’in 432 HP’lik gücü neredeyse
“sivil” kalıyor. Bu rakam gözünüze
az görünüyorsa, Edelbrock
markalı bir kompresörle
200 HP’lik bir artış elde etmek
mümkün. Neyse ki Camaro,
biraz daha komplike olan süspansiyonu,
daha büyük frenleri
ve 22 inçlik jantları sayesinde bu
güçle rahatlıkla başa çıkabiliyor.
Ancak bu ekstra keyif porsiyonu
için 30 bin Euro’yu yani
Camaro SS’in baz fiyatının üçte
ikisini daha gözden çıkarmak
gerekiyor.
Sonuç olarak bu üçlü cehennemi
bir şekilde hızlı. Ancak
üçlünün başka bir özelliği daha
var: Çok büyük şov kabiliyetleri.
~
Ancak şov yapmak için deneyimli
ve cesur aktörlere ihtiyaç
duyuyorlar. Çünkü bu otomobiller,
korkak sürücüleri yiyip
yutacak özelliklere sahip. Hem
de sahip oldukları denge ve
patinaj kontrol sistemlerine
rağmen. Eğer Shelby ve benzerlerinden
birinin direksiyonundaysanız,
gürültüyü, hızı ve
kabalığı sevmeniz gerekir.
Bir gerçek erkek otomobiline
uygun olarak şanzımanlar manuel.
Yani vitesleri bizzat değiştirmeniz
gerekiyor. Otomatik
şanzıman seçeneği sadece
Challenger’da sunuluyor. Dodge
üçlünün en sakin karakterli
üyesi oluyor.
Güç her şey değildir. Neticede
Alman üreticiler de abartılı
güçlere sahip otomobiller hazırlıyor.
Ancak bunlar, her zaman
ağırbaşlılık ve mantıkla dizginlenmiş
modeller oluyor.
Yorum yazın