Alfa Romeo sonunda beklenen atağı yaptı. Otomobil tarihinin önemli marka taşlarından biri olan ve tutku dolu modeller üreten İtalyan Alfa Romeo, 147’nin yerini alan Giulietta ile çok ciddi bir atağa kalktı. Alışkın olduklarımızdan daha masraflı ve daha uzun bir süre alarak yaratılan Giulietta’nın ilk izlenimlerini, İtalya’da yaptığımız test sürüşü sırasında elde etmiştik. Bu sürüşün ardından etkilendiğimizi dile getirirken, Türkiye yollarında yapacağımız testin büyük bir önemi olduğunu da dile getirmiştik. Şöyle söyleyelim; Alfa Romeo Giulietta sadece bulunduğu sınıfı, sadece üzerinde taşıdığı markası için değil, tüm otomotiv sektörü için bir devrim olacak gibi görünüyor. Giulietta ülkemiz yollarına çıkarken, ilk merak ettiğimiz fiyatlandırma ve motor seçenekleri olmuştu. Alfa Romeo Türkiye yetkilileri beklediğimizden daha iyi bir hamle yaparak, bu otomobili ülkemizde pazara, 22 bin 500 Euro gibi son derece dikkat çekici bir fiyat etiketi ile çıkarmayı başardı. Hatta öyle bir fiyat listesi ortaya çıktı ki, 1.8 lt 235 HP güç üreten motor seçeneği ve Quadrifoglio Verde ismiile Giulietta’ya, 35 bin Euro’ya sahip olmak mümkün. Fiyat etiketi açısından bize göre olabileceğin en iyisi yakalanmış durumda. Ülkemizde 1.4 lt 120HP, 1.4 lt 170 HP ve 1.8 lt 235 HP güç üreten benzinli motor seçeneklerinin yanına 1.6 lt 105 HP güç üreten JTD dizel motor seçeneğini de ekleyerek satışa sunulan araçta, ilk eksiklik otomatik şanzımanda yaşanacak gibi görünüyor. ~Tıpkı DSG şanzıman gibi çift kavramalı bir otomatik şanzımana ilerleyen dönemlerde sahip olacak (mayıs) olan Giulietta’da, şimdilik altı ileri oranlı manuel şanzımanla yetinmek gerekiyor. Elbette bu çok belirleyici bir kriter değil ama otomatik şanzımanın sunulmasıyla birlikte, bu yeni Alfa’nın elinin çok daha güçlü olacağını düşünüyoruz. Donanım listesi açısından eksiği olmayan Giulietta, birçok rakibine göre çok daha avantajlı bir seviyeye ulaşıyor. DNA adı verilen ve sürüş karakterine direkt olarak, farklılık yaratacak şekilde müdahale eden sistemin standart olarak sunuluyor olması ciddi bir avantaj. Daha da geliştirilen bu sistem sayesinde, sürücü o anki psikolojik durumuna ya da yol şartlarına göre aracın sürüş karakterine müdahale edebiliyor. Kama şeklini andıran tasarım ıile göz kamaştıran Giulietta, sınırlı sayıda üretilen 8C Competizione’yle olduğu kadar, bir altsınıfta yer alan MiTo modeli ilede önemli benzerlikler gösteriyor. Kendine özgü ve son derece karizmatik görünen tasarımı ile beğenilme konusunda hiç sıkıntı yaşamayacağını düşündüğümüz Giulietta için, ülkemizde uygulanan plaka boyutlarına kesin olarak bir çözüm bulunması gerekiyor. Çekici görünen burun tasarımı, devasa görünen ve montajı aracın bütün hatlarını kapatan plaka nedeniyle törpüleniyor. İç mekan özellikleri konusunda da Giulietta, kaliteli ve iyi görünen bir yaşam alanı sunuyor.~ İç mekan genişliği ile herkesin beğenisini rahatça kazanacak yaşam alanı, aynı zamanda son derece sessiz. Şehir içi kullanımları sırasında sessizlik gerçekten de iyi değerlere ulaşıyor. Yüksek hızlara çıkılan otoban sürüşlerinde ise rüzgar sesi ve gürültü biraz yüksek seviyede. Kumanda topluluğunun iyi kullanıldığı iç mekanda, şalter şeklindeki kumandaların varlığı da beğenimizi kazandı. Görüş açıları konusunda A sütunu nedeniyle kısıtlı bir alan bulunurken, arka tarafta da küçük cam ve yüksek omuz çizgisi nedeniyle görüş alanı kısıtlanıyor. Ancak bu durum kompakt HB sınıfında yer alan araçların neredeyse tamamının tipik problemi. Vites kolu ve körüğün tasarımını da beğendik. Körük başarılı bir şekilde kısa tutulmuş ve diri yapısı ile iç mekana zıt bir görüntü oluşturmuyor. Vites yollarıda net, belirgin ve kullanımı kolay. Direksiyon simidinin yapısı ise biraz daha iyi olabilirdi. Göbekte kullanılan plastik malzeme ucuz görünürken, kumanda elemanlarının Fiat Grubu’nun tüm araçları ile aynı olması biraz garip. Yani bir Doblo’nun içinde de bir Giulietta’nın içinde de aynı kumanda elemanlarının bulunması, pazarlamacıların işini zorlaştıracak. 350 lt gibi iddialı bir bagaj hacminin sunulduğu yaşam alanında eşya gözlerinin sayısının da biraz daha fazla olmasını beklerdik. Navigasyon ekranının yer aldığı orta konsolun en üstünde, bu özellik olmadığı zaman kapaklı bir eşya gözü kullanıma sunuluyor. ~Sportif, kaliteli ve aynı zamanda eğlenceli görünen yaşam alanına sahip olan Giulietta’nın havalandırma performansı da iyi. Farklı bir tasarım olan hava kanalları iç mekanın dinamik görünmesini de sağlıyor. Kısa ve kademesiz olan el fren kolu ise beğenmediğimiz detaylardan biri oldu. Bunun yanında yan aynaların bağlantılarının zayıf olması ilerleyen zamanlarda sorun olabilir. Yeni geliştirilen şasi ve tamamen baştan yaratılan süspansiyon sistemi ile Giulietta ne kadar övünse azdır. Hem yol tutuş hem de konfor özellikleri açısından bu kadar iyisine gerçekten az rastlanır. Yüksek hızlarda viraj dönüşleri başarılı bir şekilde ve son derece güvenli olarak gerçekleşirken, kabin içinde bulunanların konforundan da ödün verilmiyor. Yüksek güçlü versiyonlarda ve hızlı girilen virajlarda önden kayma eğilimi olsa bile, bunu yaşamak için kontrolü kaybetmiş olmak gerekiyor. Yaşam alanına derin çukur geçişlerinde bile bir vuruntunun gelmemesi, vücudu olduğu kadar psikolojiyi de koruyor. Bu sesleri kafalarına takanlar ve vücutlarına aldıkları darbeden çok, bundan etkilenenler Giulietta ile çok rahat edecek. Asi ve kibirli görüntüsüile asfalta çok yakışan otomobil,süspansiyon sistemi ile bizden tam puan almaya çok yaklaşan ender araçlardan oldu. Dinamik, normal ve her türlü hava koşulu modu bulunan DNA sistemi de çalışma karakteri ile beğenimizi kazandı. Sürücünün isteklerine çok net bir şekilde cevap verebilen Alfa DNA’sı, motorun, direksiyon sisteminin, frenlerin ve Q2 elektronik diferansiyelin çalışma karakterine müdahale ederken, VDC’nin (Denge Kontrol Sistemi) ayarlarını da farklılaştırıyor. ~Yeni geliştirilen ve Dual Pinion Active Steering adı verilen direksiyon sistemi de net tepkileri ile beğeni topluyor. Bu yeni sistemle Giulietta bu konuda iddialı olan rakip modelleri de çok zorlayacak. Pedalların kullanımının kolay olduğu araçta fren pedalı kolay dozlanıyor ve ani frenler sırasında pedalın basınç şiddetini ayarlayabiliyor. Duruş mesafesi ile en iyilerden biri olduğunu ispatlayan Giulietta’nın kaputunun altında yatan 1.6 lt’lik 105 HP güç üreten dizel ünite de beklentilere cevap verebiliyor. 1.4 lt 170 HP güç üreten motoru ile son derece iddialı olacağını düşündüğümüz Giulietta’yı, dizel motor seçeneği ile satın alanlar ekonomik tüketim değerinden çok memnun kalacak. İlk çalıştırmalarda ve gaz pedalına ani yüklenmeler sırasında gürültülü olan dizel motorun sesi, normal kullanımlar sırasında iç mekana fazla yansımıyor. Alt devirlerde yaşanan turbo boşluğu aracın görünümüne zıt bir durum ortaya koyarken, devir sorununun üstesinden gelindiğinde Giulietta bu motor ile atak bir karaktere bürünüyor. Start&Stop sistemine de standart olarak sahip olan Giulietta, bu sistemin getirdiği destekle birlikte tüketim konusunda dikkat çekiyor. Ancak bu sistemin çalışması çok iyi gibi görünmüyor. Her zaman aynı rotada yaptığımız (neredeyse birebir) aynı sürüşler sırasında sistem bazen devreye girerken, bazen devre dışında kalmayı tercih ediyor. ~SONUÇ
Alfa Romeo Giulietta bir yükselişin ilk öncüsü olacak gibi görünüyor. İddialı bir markanın son dönemlerde ortaya çıkardığı en iddialı modeli olan Giulietta, görünümü, iç mekanı, sessizliği, zengin motor seçenekleri, dikkat çekici elektronik sistemleri ile çok iddialı ve bunda da son derece haklı. Devrim yapacak gibi görünen Giulietta’nın çok iddialı olduğu yanlarından birisi de fiyatı. Başarılı konumlanmış fiyatıyla parıldayan görünümünün üzerine önemli bir cila yapıyor
(+) Fiyat, görünüm, yaşam alanı, tüketim, motor, sessizlik, sürüş, güvenlik
(-) Yan aynalar, bazı kumandalar, direksiyon göbeği, yüksek hızlarda gürültü
Bir yanıt yazın