Artık patron olmak, daha doğrusu
patronların otomobilini kullanmak
eskisine göre çok daha kolay.
Bu tip makam otomobillerinin yüksek
fiyatlarından her zaman söz
ederiz. En azından 60 bin Euro’nun
üzerinde olan fiyat etiketleri ile,
öyle “ben patronum” diyen herkes
tarafından bu otomobiller kolay kolay
satın alınamaz.
Fakat İskandinav otomobil üreticisi
Volvo, bu sisteminin çarkını
kırmış görünüyor. Artık işleyen dişliler
birbirlerine yeniden nasıl kaynar
bilmiyoruz ama Volvo, tam anlamıyla
bir patron otomobili olan
S80’i uygun fiyatıyla satışa çıkarıyor.
Üstelik bu fiyat etiketine gözünüzü
çevirdiğiniz zaman, donanım listesinden
de fedakarlık etmeniz ya da
iç mekanında kötü bir malzeme ile
karşılaşmanız gibi bir durum söz konusu
değil.
Aslında Volvo bu modeli üretme
kararı alarak çok radikal bir tavır sergiledi.
Bu fiyat etiketini ortaya koyabilmek
için motor kaputunun altına
S80’in güçlü üniteleri ile birlikte
1.6 lt’lik 109 HP güç üreten dizel
motoru yerleştirmesi yetti. Yani PSA
ve Ford modellerinden yakından
tanıdığımız ve her zaman, gerek
tutumluluk, gerekse de performans
özellikleriyle beğenimizi kazanan
1.6 lt dizel motor artık S80’in kaputunun
altında da yatıyor. Volvo
S80’in diğer bütün özelliklerini bir
kenara bırakıp, bu performansla ilgili
soruların cevaplarını araştırdık.
İlk başta böyle bir imaj kaybının yaşanması
söz konusu olmayacak gibi
görünüyor. Sokakta yaptığımız birkaç
görüşme sonrasında bu fikrimiz
daha da netlik kazandı. Volvo S80
kullanıcıları açısından baktığımızda,
böyle bir imaj kaybı olması söz konusu
değil gibi görünüyor. Üstelik
Volvo S80’in bu motoru kullanması
ve bu uygun fiyat etiketi ile yollarda
daha fazla görülecek olmasının
prestijini daha da yükselteceğini
düşünenler bile var. Aklımızdaki
ilk olumsuz görüş, yaptığımız bu kısa
araştırmanın ardından olumlu bir
havaya dönüştü.
Ama ikinci sorunun bu kadar kolay
üstesinden gelinebileceğini düşünmüyorduk.
Çünkü 1630 kg ağırlığında
olan S80, 1.6 lt hacimli, 109
HP güç üreten motor seçeneği ile tatmin
edici bir performans sunamayacak
gibi görünüyordu. Ama bu fikrimiz
de çok erken yerle bir oldu.
DRIVe adı verilen sistemi kullanan
ve fabrika verilerine göre 5 ileri
oranlı manuel şanzıman seçeneği ile
çok iyi kombine olan dizel motor, sırtında
taşıdığı bu en ağır ve en iri yüklerden
birini de hedefine, ortalama
süreleri dahilinde ulaştırdı. Yani 0-
100 km/s hızlanmasını, fabrika verilerinde
açıklandığı gibi 12.4 sn’den
de biraz daha iyi olacak şekilde tamamladı.
Bu durum karşısında bizler
Volvo yönetiminin ne kadar iyi bir
karar verdiğini anlamış olduk.
Sonuç
S80 gelecekle ilgili beklentilere yanıt veren
bir otomobil. Bu araç ne elektrikli bir motora
sahip, ne de hibrid sistemlerden yararlanıyor
ama çevreye verdiği zararı kaputunun altına
aldığı farklı bir motorla yarı yarıya düşürüyor.
Yakıt tüketimi açısından, iki katından
biraz daha fazla bir fayda sağlayabilen
otomobilin fiyatı da yarı yarıya ucuzluyor. Radikal
bir karar alarak kaputunun altına 1.6
lt’lik dizel üniteyi alan S80, alkışı hak ediyor.
Bir yanıt yazın