Genel

Volvo “şarj” oldu

Volvo, yeni “imkan”larıyla, geçmiş dönemlerden çok daha büyük bir güce sahip.

Tam 1 yıl önce Çinli Zhejiang
Geely Holding Group
tarafından Ford Motor
Company kontrolündeki
Volvo Car Corporation’ın
tamamının satın alınması, birçok
kişi tarafından İsveçli markanın
zor günler yaşayacağı şeklinde
yorumlanmıştı.

Geçen 12 ayda ise, Volvo’nun
müthiş adımlar atmaya başladığını
görüyoruz…
Yeni S60’ın geçen
yılki lansmanını
takiben Detroit
fuarındaki standında
elektrikli otomobillerin
nasıl
güvenli olabileceğini de gösteren
marka, özellikle hibrid modellerinin
satışına başlanacağı
ve elektrik modellerinin filo teslimatlarına
başladıklarının müjdelerini
Mart ayındaki Cenevre
otomobil fuarında vermişti. Geçtiğimiz
haftalarda ise Volvo Otomobil
Türkiye tarafından düzenlenen,
markanın merkezine
yapılan yolculukta da izlendiği
gibi V70, XC70 ve S80 modellerinde
yenilenen iç tasarıma
ve teknik geliştirmelere de
imza atan Volvo Cars, makyajlanan
modellerin yanı sıra Sensus
eğlence-bilgi sistemi ve gücü
artırılan D5 motor gibi yeniliklerini
Göteborg’da düzenlediği
test sürüşleriyle tanıttı. Tüm
bunların anlamı, Volvo’nun artık
teknolojilerini ve yeniliklerini
müşterileriyle buluşturmak
için hiçbir engel tanımıyor
olması!.. Yani Çin’den gelen
Ar-Ge bütçesinin en verimli
şekilde kullanılmaya başlandığı
ciddi şekilde gösteriliyordu.
Volvo’nun üst düzey yöneticisi
Lex Kerssemakers da, tüm bu
bahsettiğimizi tasdiklercesine,
markalarının Çin’de kurulan iki
yeni fabrikayla birlikte tarihlerinde
bile görülmemiş yüksek
adetlere ulaşacağını ve yeni model
sunumlarının peşi sıra geleceğini
anlatıyordu.

Özel olarak hazırlanmış parkurda,
XC70 ile off-road deneyiminin
de yaşandığı test sürüşlerinde,
Volvo’nun “DRIVe Towards
Zero” adını verdiği sıfır
emisyon hedefine ulaşma konusundaki
en önemli kozlarından
biri olan Volvo C30 DRIVe
Electric de kullanıma sunuldu.
“Totally connected Test Drive”
adı verilmiş aktivitenin özünde
Volvo Car Türkiye’nin premium
segmentteki fark edilen başarılarını
yeniden hatırlatmak olmadığı,
markanın Çinli yatırımla
lüks Alman rakiplerinin peşine
doğru yola çıktığı anlatılmak
isteniyordu!

XC70, bir tarafta bir station
wagon otomobilin arazide
ve asfaltta nasıl maksimuma
yaklaşabileceğini gösterirken;
Volvo’nun kabin içinden yayalara
kadar uzanan güvenlik donanımlarını
kapsayan Connectivity
konsepti ile de gelecekte
nasıl, hiçbir Volvo yolcusunun
kazalarda “ölmeyeceği” ve yayaların
nasıl Volvo otomobillerinden
zarar görmeyeceği anlatılıyordu.
VCDC yani Volvo Cars
Demo Center’da ise Volvo C30
Electric’in tanıtımını yapan Tom
Zetterström ve Mikael Skogsberg,
bu ilk test sürüşünde, elektrikli
otomobillerin bildiğimiz
otomobillere ne kadar yakın
konfor ve performans sunabildiklerini
vurguladı. Dünyanın
en büyük ve en modern kaza
testi merkezi olan Volvo’nun
Güvenlik Merkezi’nde ise elektrikli
Volvo C30’u anlatan Thomas
Broberg, elektrikli otomobillerin
bataryalarının kaza güvenliğindeki
önemi üzerine yaptıkları
çalışmaları bizlerle paylaşırken,
bugüne kadar gördüğümüz
birçok elektrikli otomobile
göre üstünlüklerini ayrıştırdı.

Volvo Brand Experience
Centre’da Volvo’nun güvenlik
ve çevreye nasıl önem verdiği,
bir kez daha fosforlu kalemle
işaretlenirken, aklımıza çok
önemli bir ayrıntı takılıyordu.
Mercedes, Audi ve BMW gibi
dev Ar-Ge bütçeli lüks Almanlar
kadar büyük paralar harcanan
bu teknoloji ve yenilik gelişimleri,
Geely desteğiyle mi bu
kadar kısa sürede gerçekleşti?!..
Aslında iki cevap var! Hem evet,
hem hayır!

Evet; çünkü, Çin’den gelen
bütçeyle, yıllardır raflarda bekleyen
projeler hızla gerçeğe çevrilmeye
başlandı ve “fikirlerin
ticarileştirilmesi” kolaylaştı!

Hayır; çünkü, Volvo Cars,
Ford dönemindeki “rölanti”de
yeterince dinlenmiş olduklarından
enerji dolu Volvo mühendisleri
yeni sahiplerine kendilerini
“sevdirmek” için canla başla
çalışmaya başlamışlardı!..

Sorunun cevabı önemli değil!
Her iki şık da, çok güzel!..
Volvo otomobilleri artık, lüks
Alman’ların peşinden değil, tam
yanlarında “gazlamak” üzere ivmeleniyor!

Ürün kalitesindeki, yeni teknolojilerdeki
ve Universe konseptiyle
işaret edilen değişmeye
başlayacak olan tasarım anlayışlarındaki
değerler, Volvo’nun
geleceğini şimdiden garanti altına
alıyor!..

Yani artık Volvo’nun tam olarak
“şarj” olduğundan, zorlu
yollara ve uzun menzillere rahat
rahat çıkabileceğinden bahsedebiliriz!..

Yorum yazın

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.