Köklü bir otomotiv şirketi olmanın ötesinde yenilikçi bir teknoloji şirketi olarak da sektöre damgasını vuran ve ‘geleceğin trendlerini’ belirleyen Ford, CeBIT 2011 Teknoloji ve Bilişim Fuarı’na katılarak iletişimde çığır açan SYNCTM teknolojisini tanıttı. Stand ziyaretçilerinin büyük ilgiyle izledikleri ve premium veya lüks sınıflar dışında orta sınıfta B ve C segmentlerinde ilk kez ilk kez kullanılan SYNCTM teknolojisi, bilinen sesli komutların ötesinde, internete bağlanmaktan kendi kendine acil yardım çağrısında bulunmaya kadar kullanıcısına çok farklı özellikler sunarak, sürücü ve yolcuların araca hükmetmesini sağlıyor.
2007’den bu yana 3 milyon Ford araçta kullanılan ve yüzde 80’in üzerinde kullanıcı tarafından öncelikle tavsiye edilen SYNCTM, neredeyse her dili anlıyor ve konuşuyor. 2015 yılında Avrupa’da yaklaşık 2 milyon yeni Ford aracın SYNCTM sistemi ile yollarda olacağı öngörülüyor.
Genel Müdür Nuri Otay: “Ford kullanıcılarının mobilitelerini sürdürülebilir kılıyoruz”
Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, SYNCTM teknolojisinin premium veya lüks sınıflar dışında orta sınıfta ilk kez B ve C segmentlerinde Ford tarafından kullanıldığını belirterek şu bilgileri verdi: “Avrupa’da 2012 sonunda sunulmaya başlayacak olan Ford SYNCTM teknolojisinin yakın bir gelecekte tüm araçlarımızda bulunacağını düşünüyoruz. iPhone, BlackBerry ve Android cihazlarla uyumlu olan sisteme USB modem bağlanabiliyor. Yani ormanda veya dağda da internete bağlanabiliyorsunuz. 10 bin komutu anlayan sisteme istediğiniz şarkıyı söyleyip dinleyebilir, klimanızı açtırabilir veya cep telefonu defterinizden numara söyleyip arayabilirsiniz. Yaşadığımız iletişim çağının getirdiği hareketli ve hızlı yaşam tarzını iyi değerlendirerek müşterilerimize sadece otomobil değil, ileri teknoloji ürünleriyle de maksimum fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Müşterilerimizin aktif yaşamlarını otomotiv teknolojileri ile bağlayarak mobilitelerini sürdürülebilir kılıyoruz. SYNCTM sistemli otomobil satışlarımızın dünyadaki satışların altında kalmayacağını, hatta geçeceğini düşünüyoruz.”
Not: Basın bülteninden derlemedir.
Bir yanıt yazın