Klasik otomobillere meraklıysanız
ve yolunuz
Amsterdam’a düşerse, o
zaman yazımızı dikkatle
okuyun. Çünkü Amsterdam’a 40
km uzaklıktaki The Hague şehri,
Avrupa’nın en büyük klasik otomobil
koleksiyonlarından birine ev
sahipliği yapıyor ve bu koleksiyonun
içerisinde yer aldığı Louwman
Müzesi yakın zaman içinde ziyarete
açılacak.
Hollandalı otomobil ithalatçısı Piet
Louwman tarafından, 1934 yılından
itibaren biriktirilmeye başlanmıştı.
Koleksiyonun ilk parçası 1914 model
bir Dodge idi,. Bu otomobil hala
Louwman koleksiyonunun nadide
bir parçası olarak özel bir öneme
sahip. Daha sonra, 1968 yılında, Leidschendam
şehrinde ilk Louwman
Müzesi oluşturuldu, ki aslında burası
Hollanda Ulusal Otomobil Müzesi
olarak da biliniyordu. Müze 1981’de
Raamsdonksveer şehrine taşındı. En
sonunda ise Louwman’ın bu nadide
koleksiyonunu sergilemek için The
Hague şehri seçildi.
Piet Louwman’ın bu büyük koleksiyonu,
şimdilerde oğlu Evert
tarafından, bir müze formatıyla halkın
ziyaretine açılıyor. Amerikalı
mimarlar Michael Graves ve Gary
Lapera tarafından tasarlanan müze
binası, 3 kat üzerinde, toplam 10.000
metrekare sergileme alanından oluşuyor.
Müze binasını çevreleyen
parklar ve bahçeler de peyzaj mimarı
Lodewijk Baljon tarafından
tasarlanmış.
~Louwman koleksiyonu geniş bir
yelpazede, 230’un üzerinde klasik
otomobili barındırıyor. Klasik araçların
çoğu az bulunan örnekler ve
koleksiyonda çoğunlukta, orjinal
halleriyle, restorasyon işleminden
geçmeksizin sergileniyorlar. Örneğin
koleksiyonun en eski parçalarından
biri olan 1887 yapımı De
Dion Button & Trepardaux yapımı
araç üzerinde, zamanın aşındırıcı
etkileri rahatça görmek mümkün.
Müzede araçların sergileniş düzeninden,
otomobil tarihinin kronolojik
gelişimini yakalamak mümkün
olabiliyor. 1920’li ve 30’lı yılların
lüks ve ihtişam anlayışının yanı sıra
halka hitap eden, ulaşılabilir fiyatlı
ilk seri üretim aile otomobilleri de
koleksiyon içerisinde kendilerine
yer buluyor. Bu sıralamanın yanı
sıra Amerikan, Avrupa ve Japon
otomobilleri özel kategorilerle kendi
zamanlarının ruhunu ve bölgelerine
özel, otomobilli yaşam kültürünü
yansıtıyor.
Koleksiyonda ayrıca başka ilginç
ve nadir parçalar da yer alıyor. Balon
otomobiller, buharlı otomobiller,
elektrikli otomobiller ve Tazio Nuvolari
gibi efsane pilotlar tarafından
kullanılmış tarihi yarış araçları da
Loowman koleksiyonunun ilgi çekici
unsurları arasında yer alıyor. 1910
yılına ait Kuğu otomobil, 1917 yılına
ait ahşap kaplama otomobil, 1957
yılında Le Mans yarışını kazanan
Jaguar D-Type ve James Bond filminin
çekimlerinde kullanılan orjinal
kopya olan Aston Martin DB5, yine
koleksiyonun kayda değer parçaları
arasında yer alıyor.
~Louwman koleksiyonu, başlangıçtan
bu yana dünya otomotiv endüstrisinin
panoramasını yansıttığı gibi,
aynı zamanda içerisinde Hollanda
otomobil tarihini en geniş şekilde
gözler önüne seren büyük bir kategoriye
de sahip. Bu bölüm dünyanın
en geniş Spyker koleksiyonubu,
Amersfoort tarafından üretilen son
Eysink kopyasını ve 1957 yılından
bir DAF 600 prototipini barındırıyor.
Bu özel müze sadece en geniş otomobil
koleksiyonunu değil, daha önce
başka hiçbir yerde sergilenmemiş
bir sanat koleksiyonunu da ziyaretçilerin
beğenisine sunuyor. Resim,
heykel ve posterlerden oluşan geniş
çaplı bu koleksiyon, Louwman müzesine
ilave bir cazibe de yaratıyor.
Dünyanın en büyük otomobil sanat
koleksiyonu olduğu söylenen sergi,
özel bir salonda ziyarete açıldı.
Bir yanıt yazın