Helmut Bott mutsuz değildi. Bir 901
prototipiyle 9 Aralık 1969’da yaptığı
ilk deneme sürüşünde başmühendis,
kaydettiği notlarda her şeyi basitçe
özetlemişti: “Koltuklar başarılı, göstergeler
rahat takip ediliyor. Spor bir otomobilin karakteri
tamamen korunmuş”.
İşte bu cümleler, neredeyse 50 yıldır spor
otomobil tarihi yazan bir otomobilin start
işareti olmuştu. O günden bu yana Porsche bir
911, 911 ise tek kelimeyle Porsche oldu. Bu iki
isim tam anlamıyla bütünleşti. Yani markanın
kalbi, başarının çekirdek hücresi, otomobil
endüstrisinin hazinesi… Her renkten ve yaştan
otomobil tutkunlarının kolektif hafızalarına
911, bir ikon olarak işlendi. Aslında işleri
zorlaştıran da bu. Çünkü yeni bir 911’in tarih
sahnesine çıktığı her anda, eski 911’lerin anıları
birer lanet gibi mezarlarından çıkıveriyor.
Bu kez de durum değişmedi. Efsanenin
7. kuşağı 20 inçlik lastiklerini cayırdatmaya
başladı bile. Hem de 10 cm uzamış ve Porsche
raflarındaki tüm lüks unsurları yüklenmiş
haliyle. Sadece orta konsolda 50 adet
düğme ve şalter sayıyoruz. Eğimli ön cam
artık sürücüden çok uzakta, burun ise biraz
Panamera’laşmış durumda. Arkadaki 400
HP’lik mücevheri gizleyen hazine kutusu gayet
heybetli bir kesime sahip. Bu şık görüntüye,
Porsche sanki motordan utanıyormuş gibi
düşündüren iki adet büyük pervane yuvası
eşlik ediyor.
Tabi ki sade çizgili ilk 911’in seksapeli daha
fazlaydı. Ya da hala çok sevilen G-Model daha
karakter sahibiydi. Ancak varisler arasında
tabi ki sakat doğumlar da vardı.
~Bir zamanlar 911, zevk sahibi bir yarış kıyafeti
giymiş ve minimalizm sanatının ustası
olan güçlü bir Kaplumbağa’ydı. Kokpit sadece
en gerekli olan şeylere indirgenmişti: 5 adet
gösterge ve 3-4 düğme yeterliydi. Daha fazlası
yoktu. Peki ama herhangi bir eksiği var mıydı?
Geçmişe tutkuyla bağlı olanlar bunu seviyordu.
Ancak uzun zamandır farklı ülkelerde,
ödeme gücü yüksek ve Porsche ismini bir
prestij objesi olarak gören ama kalplerinde geleneklere yer olmayan yeni bir müşteri kitlesi
oluştu. Örneğin Çin’deki yeni zenginlerin
birçoğuna göre Porsche, arazi araçları üreten
bir marka. Çünkü orada sadece Cayenne’ni
biliyorlar.
Şanghaylı tycoonlar ve Moskovalı oligarklar
da efsanenin kökleri hakkında fazla bir şey
bilmiyor. Ayrıca sözlüklerinde “feragat” kelimesi
de yok. Kısa bir süre önce gerçekleşen
ekonomi haftası etkinlikleri sırasında Porsche
Tasarım Şefi Michael Mauer şu anlamlı sözleri
kullanmıştı: “Eskiden iç mekan, müşterinin
kabul etmesi gereken bir şeydi. Bugünse
otomobili satın almama sebebi”… Son 911
ise sıkışık trafik ile pistteki start çizgisi arasındaki
her türlü kullanım tarzına uygun bir
denge sunabilmek zorunda. Hem sürücüsüne
direksiyonda aşırı cesaret vermemek, hem de
sportif sürücülerin yanlama keyfini tırpanlamamak
zorunda. Neyse ki Porsche bu kez de
tüm bunları başarmış.
Piste çıkıp yanlamaya, lastik yakmaya ve
sürücüsünün kalp ritmini iyice yükseltmeye
başlamadan önce yeni 911, öncüsünün sert
ve vahşi tarzını korumayı reddettiğini göstermeden
edemiyor. Daha uzun dingil mesafesi,
daha geniş iz açıklıkları ve aktif süspansiyon
sistemi 991 kasa kodlu yeni efsaneye, insanların
günlük kullanım sırasında ihtiyaç duyacağı
her türlü konfor imkanlarını sunuyor. Yeni
Porsche’nin artık yabancı bir maddeyle zehirlendiğini
düşünüp paniğe kapılmadan, yani
artık gerçek bir spor otomobil olmayacağına
inanmadan önce kötümserlerin bir detayı
her zaman akıllarında tutmalarını tavsiye
ederiz: Durum kesinlikle böyle değil! 911’in
yumuşamış bir varis olduğunu düşünmek
kesinlikle çok büyük bir iftira, inanılmaz bir
hata olacaktır.
~Çünkü bugüne kadar bu spor otomobil klasiği, asla bu kadar hızlı olmamıştı, asla
bu kadar rahat kullanılmamıştı, tepkileri
asla bu kadar tahmin edilebilir olmamıştı.
Artan uzunluk, genişleyen iz açıklığı ve
biraz alçalan süspansiyon 991’in virajlarda
bugüne kadar imkansız olduğu sanılan yanal
ivmeler sunabilmesini sağlıyor. Nürburgring-
Nordschleife’deki testlerde yeni Carrera S,
kendisinden çok da güçsüz olmayan ama tartıda
40 kg fazla çeken selefine 15 saniye fark
attı. Böyle bir rakam spor otomobil liginde
dünyalar kadar fark anlamına geliyor.
Sport-Chrono-Plus’tan ayarlı stabilizatörlere
sahip salınım dengeleme sistemine, akıllı
ESP’den dinamik tork dağılımına kadar uzanan
tüm akıllı yardımcı sistemler, tecrübesiz
sürücülerin bile pistte nefes kesici hızlara
ulaşmasını sağlıyor. Önden kayma eğilimi
neredeyse ortadan kaldırılan otomobilin istenmeyen
anlık arkadan savrulmaları ise
ESP tarafından yok ediliyor. Kullanılacağı
açıklandığı anda tutucu 911 meraklıları tarafından
“şeytan işi” denilerek lanetlenen yeni
elektro-mekanik direksiyon o kadar hassas
ve hızlı tepkili çalışıyor ki insan, Porsche’nin
bugüne kadar daha direkt bir direksiyon
kullanmadığını düşünüyor. Otomobilin geliştirme
çalışmalarına yardım eden ralli efsanesi
Walter Röhrl bu direksiyonu beğenmeyip tam
istediği gibi çalışana kadar 3 kez iyileştirilmek
üzere Porsche merkezine geri göndermiş.
~Otomobilin kalan her şeyi de safkan Porsche
özelliklerine sahip. 3.8 lt’lik boxer motor
marş düğmesine basıldığı anda çığlıklar eşliğinde
uyanan bir hayvanı hatırlatıyor. Bu
sırada motorun çığlıkları, hava filtresindeki
özel bir zar ve borudan oluşan bir düzenek ile
iç mekana da yansıtılıyor. Sonrasındaki sesler
ise, tipik bir Porsche boxerinde olması gerektiği
gibi, neredeyse herkesin tüylerini diken
diken edebilecek kadar keyifli. Direksiyondaki
küçük kollarla verilen emirlere artık hızlı
tepkiler veren çift debriyajlı PDK şanzımanın
vites değişimleri sırasında çıkardığı mekanik
“klak” seslerini dinlemek de büyük bir zevk.
Teste çıkıp keyfini bir kez aldıklarında
en fanatik, en gelenekçi 911 tutkunları bile
yeni 991’i, zihinlerinin en güzel yerinde park
eden diğer 911’lerin yanına park edecektir.
Ne kadar sabit fikirli olursanız olun bu otomobil
sizinle barış yapmayı başaracak, bu
kadar farklı olmasına rağmen bu kadar aynı
olmasıyla kendisini yeni bir 911 olarak kabul
ettirecektir. Çünkü sadece değişenler kendine
sadık kalabilir.
Sonuç
Nabzınız normal hızına döndüğünde
yeniden objektif değerlendirmeler
yapabiliyorsunuz: Yeni 911’in karakteri
biraz törpülenmiş olabilir ama klas
konusunda kazandıkları çok daha fazla.
Günlük kullanımla yarış pistleri arasındaki
denge konusunda hiçbir marka Porsche
kadar iyi değil. 911 hala yaşıyor ve umarız
daha çok uzun süre yaşamaya devam eder.
Bir yanıt yazın