Dün sorsanız, elektrikli otomobiller
“otomotiv sektörünün
geleceği” derdik. Bugün sorduğunuzda
ise elektrikliler artık otomotivin
bugünü, gündemi diyebiliyoruz.
Her ne kadar şu an için birçoğunun
fiyatları, pekçok otomobil meraklısının
bütçesini aşsa da, veya pazardaki
payları zerre kadar olsa
da, artık bu otomobillerin farklı
segmentleri pazarda bulunabilir,
satın alınabilir durumda. Otomotivin
sadece elektrikli tahrikli olanları
konusunda uzmanlaşmış bir firma
olan BD Otomotiv’in Yönetim Kurulu
Başkanı Osman Boyner’den,
hem elektrikle ilgilenmelerinin sebeplerini,
hem de Fisker’in Karma
felsefesini dinledik.

Auto SHOW: Elektrikli otomobiller
çok yeni ve pazar potansiyeli
de şu an için kısıtlı. Neden sadece
elektrikli araç alanında yoğunlaşmak
istiyorsunuz?
Osman Boyner: BD Otomotiv yeni
bir firma. Biz bu sektöre girmeye
karar verdiğimizde bütün köşeler
büyük oyuncular tarafından kapılmıştı.
Bu nedenle gelişme potansiyeli
gördüğümüz, açık bir alan
olan elektrikli araç işinde büyümeye
karar verdik.

AS: Elektrikli otomobiller, sektöre
nasıl bir motivasyon sağlayacak?
OB: Otomotiv sektörü oldukça
dinamik. Ve elektrikli otomobillerin
pazardaki oranının artmasıyla birlikte
sektör büyük bir dönüşümden
geçecek. Araçların servis gerektirmemesi,
şarj altyapısı zorunluluğu
bayi yapısında, satış sonrası
hizmetlerde ve buna bağlı hizmet
sektörlerinde de değişim getirecek.

AS: Pazara yeni sunmakta olduğunuz
Fisker’in Karma modelinin
özellikleri neler?
OB: Fisker ABD menşeli genç bir
firma. 2007 yılında kuruldu. Yaratıcısı,
daha önce BMW Z8, Aston
Martin V8 Vantage ve DB9 gibi araçların
tasarımında dizayner olarak
çalışmış Henrik Fisker.

AS: Dolayısıyla bu markadan hep
yaratıcı tasarımlar beklemeliyiz.
OB: Fisker’in Karma modeli 4
kapılı, 4 koltuklu bir tasarım, kullanım
özellikleriyle hem bir sedan,
hem de spor ve çevreci ürün. Belki
arka koltuklar çok geniş değil ama
küçük çocuklar için yeterli. Yine bagaj
da küçük seyahatler için yeterli.
Çevreci demişken, üzerinde kullanılan
tüm materyaller çevreci, iç
mekandaki ahşap kaplamalar yanan
bir ormandan kurtarılan ağaçlardan
geliyor, kullanılan deri kaplamalar
ve gövdede kullanılan kompozit
malzemeler de çevreye zarar vermeden
üretilmiş.

AS: Karma felsefesi bu olsa gerek?
OB: Aslında Karma dinginlik demek,
sakinlik demek. Fisker Karma
da yolda gidişiyle, duruşuyla bu
felsefeyle uyum içinde. 80 km’lik
menzil boyunca elektrikli motorla
gidebildiği için, örneğin şehir içinde,
hem siz, hem de trafikte etrafınızdakiler
bu araçtan sinirli sesler
duyamıyor. Sadece düşük hızlarda
etrafa uyarı vermek için suni bir
ses eklenmiş.

AS: Performansı da Karma felsefesiyle
uyumlu mu?
OB: Yeşil ışıkla birlikte gaza yüklendiğinizde,
ilk devirlerden itibaren
devrede olan 1.300 Nm’lik tork
sayesinde, 120 km/s hıza kadar
yüksek performans veriyor, hatta
süper sporcu otomobillerle yarışabilir
düzeyde.

AS: Teknik yapısından da bahsedebilir
misiniz?
OB: Aracın arka dingilinde, 2
adet, her biri 150 kW gücünde,
elektrikli motor bulunuyor. Bunlar
toplamda 403 HP güç sağlıyor. 20
kWh kapasiteli Li-ion bataryalar ise
80 km kadar sıfır emsiyonlu menzil
sağlıyor. Bataryalardaki elektrik
enerjisi bittiğinde ise menzil uzatıcı
benzinli motor devreye girerek jeneratörü
çalıştırarak bataryaları şarj
ediyor ve menzili uzatıyor.

AS: Bu benzinli motorun aracı
yürütme yeteneği var mı?
OB: Hayır, benzinli motor sadece
aracın menzili uzatmak için devreye
giriyor, herhangi bir şekilde araca
tahrik sağlamıyor. 2.0 lt turboşarjlı
menzil uzatıcıyla aracın toplam
menzili 500 km’ye ulaşıyor. Eğer
evden işe her gün kullandığınız
güzergah 40 km ise, her gün tek
şarjla, hiç benzin kullanmadan, cep
telefonunuzu şarj eder gibi, evinizde
şarj ederek ekonomik bir şekilde
kullanabilirsiniz. Ama İstanbul’dan
Ankara’ya gitmek istediğinizde de
kesintiye uğramadan yolculuk yapabilirsiniz.

AS: Tavanda da solar bir panel
var.
OB: Evet, bu güneş paneli klima
ve diğer elektrikli teçhizat için yetecek
kadar elektrik toplayabiliyor
ama aracın asıl elektrik enerjisi
şebekeden yapılan şarjdan ve gerektiğinde
de menzil uzatıcı jeneratif
motordan geliyor.

AS: Menzil uzatıcı güzel bir çözüm
de sırf bu nedenle aracın vergi
dilimi yükseliyor.
OB: Elektrikli otomobillere uygulanan
ÖTV yüzde 3’den başlıyor.
Bizim aracımızda menzil uzatıcıdan
dolayı ÖTV yüzde 80, oysa hibridlerdekinin
aksine, bizim benzinli
motor araca tahrik vermiyor. Ama
elektrikli otomobilin başka güzel
yönleri var, bakım gerektirmiyor,
kasko ve MTV vergileri daha uygun,
yakıt tüketimi ekonomik, tüm bu
özellikleri alt alta topladığımızda,
büyük motorlu spor otomobillere
kıyasla 5 yıllık kullanımda 68.000
Euro’luk bir tasarruf sağlıyor. Aracın
fiyatı 190.000 Euro, 5 yılda bunun
üçte birini tasrruf etmiş oluyorsunuz.

AS: Biraz da ticari araç elektrikli
dönüşüm işinizden bahseder
misiniz?
OB: Otomotiv sektörünün koskoca
bir bilgi birikimi var. Bizim yeni
baştan bir elektrikli araç tasarlayıp,
mühendislik yatırımını yapmamız
anlamlı değil. Bu nedenle ticari araç
işinde uzman olan Peugeot, Citroen,
Fiat ve Renault gibi markaların
farklı segmentlerdeki ticari araçlarını
satın alarak, bunları elektrikli
araca dönüştürüyoruz ve bunları
farklı kullanım planlarıyla filolara
satıyoruz, perakende müşterimiz
yok, sadece filolarla çalışıyoruz.
Hedefimiz yılda 6.000 araç dönüşümüne
ulaşmak. Araçların menzilleri
modele göre 100 ila 200 km
arasında değişiyor. BYD markasının
ise senenin ikinci yarısında gelmesini
bekliyoruz. BYD ile perakende
müşterilere de hitap edeceğiz.