Zemin ile marşpiye arasında sadece
milimetrelik boşluk var. Devasa arazi
lastikleri gıcırdayarak, kazıyarak,
tangır tungur seslerle, ağır çekimde ilerleyerek
yol alıyor. Başardı!. Defender 45 derece
açılı bir tepe noktasını adeta düzleyerek, bir
Polo’nun kaldırıma çıkmasının rahatlığıyla,
sorunsuzca geçiyor.
Sürücü Marvin Vandervey az önce bir Land
Rover Defender’in zorlu arazi parkurları ile
nasıl başa çıkabileceğini gösterdi: Sorunsuzca
geçmek. Defender, arazi araçları sınıfında en
iyi tırmananlar arasında haklı bir üne sahip.
Bu zorlu parkurda arazi ustası Defender,
kendini adeta evinde hissediyor. Sonuçta
Land Rover’ın organize ettiği arazi antrenmanlarında,
Defender kabiliyetlerini sürekli
kanıtlamak zorunda kalıyor. Marvin de eğitmen
olması sayesinde, bu tarz manevralarda
zorlanmadan ilerlemesini biliyor. Marvin’in
Defender’la geçemediği yerden bir başkasının
geçmesi de pek mümkün görünmüyor. Ya da
olabilir mi?
Motosiklet camiasındaki arkadaşlar ise bu
soruya, bunu sadece bir Enduro motosikletinin
başarabileceği şeklinde cevap veriyor.
Hafif, ele avuca sığmayan bir yapıya ve yüksek
tırmanma kabiliyetine sahip Enduro motosikletler,
hem trafikte, hem de arazide kullanılabilecek
özelliklerle donatılmışlar. Havada
küçük bir arazi düellosu kokusu sezinlemeye
başlıyoruz…
Aslında KTM, Land Rover’ın iki tekerlek üzerindeki
yorumu. Avusturya’da doğan marka
yıllardır dünya şampiyonalarında ve ekstrem
sporlarda başa güreşirken, hem hobi amaçlı
kullanıcılara hem de profesyonellere en iyisini
sunmaya çalışıyor. Markanın en yeni üyesi ise
3540 EXC-F. Bu ince yapılı sıra dışı Enduro
yüksek devirlere çıkabilen dört zamanlı bir
motora sahip.
~Defender’in karşısına işte bu Enduro’yu çıkartacağız.
Merak ettiğimiz konu hangi aracın
nereden nasıl geçebileceği. Derin su geçişleri,
eğimler, dik yamaçlar, tepe noktaları, yani her
türlü zemin çeşitlerini programa alıyoruz.
Land Rover’ın ilk tepe noktasına nasıl
çıktığını gördük. İlk etabı etkileyici şekilde
tamamladı. Peki KTM neler yapacak? Tepe
noktasına tam gaz çıkarken adeta eğim yokmuşçasına
yukarı tırmanarak etabı bitiriyor.
Defender tepe noktasına doğru ağır adımlarla
ilerlerken, 350’lik KTM zirveye uçarcasına
varıyor. Enduro’nun sahip olduğu yaklaşık
100 kg’lık ağırlık (daha doğrusu hafiflik) ona 2
tonluk Land Rover karşısında avantaj sağlıyor
ve fizik kurallarının kendisi için daha kolay
olduğunu gösteriyor. KTM, arka lastiği üzerinde
taşlı zeminde neredeyse hiç kaymadan ve
ön tekerleğini hafifçe havalandırarak tepeye
oyun oynarcasına çıkıyor.
Aynı oyun bu kez aşağıya doğru oynanacak:
Defender tekerleklerini kaydıra kaydıra aşağıya
doğru ağır çekim hızıyla inerken, KTM
adeta dalga geçerek uçuyor. Sürücü kendi
ağırlığını arkaya doğru verdiğinde EXC-F daha
dik yamaçlardan aşağılara doğru bir torpil gibi
yol alıyor. Land Rover ise bu bölümde serbest
düşüşün en güzel örneklerini sunuyor.
Defender’in devasa boyutları çamurlu ve
kumlu geçişlerde kendisine sadece sorun
yaratıyor. Tamamen kumlu etapta sahip olduğu
dört tekerlekten çekiş sistemine rağmen
Land Rover, neredeyse boğazına kadar batıyor
ve buradan zorlanarak çıkabiliyor. KTM ise
aynı noktada zemini yarıp gömülüyor, arka
tekerin patinaja düşmesiyle ortalığı kum ve
toza boğuyor. İşte aradaki fark da bu: KTM
bunu yüksek bir tempoda gerçekleştirirken,
Land Rover sakin takılmayı tercih ediyor.
~Aradaki farkı daha iyi anlayabilmek için tırmanış
etaplarına geçiyoruz. Marvin burada
başkasının yardımına ihtiyaç duyuyor: Dışarıdaki
kişi Land Rover’i yönlendirerek Marvin’e
gideceği rotayı göstermek zorunda. KTM ise
ön tekerini taşların uç kısmına yerleştirip iki büyük kaya arasındaki ince dengeyi bulmaya
çalışarak ilerleyebiliyor.
Defender’in kayma eğilimine girmesi sürücü
açısından neredeyse hiç tehlikeli bir durum
olarak görülmüyor. Land Rover sürücüsü
için en kötü senaryo sağa sola çarpmalardan
dolayı birkaç çizik ile kurtulması anlamına
geliyor. KTM pilotu ise tehlike içinde yaşamak
zorunda: Tırmanışlarda yanlış bir hamle yaptığında
büyük acılar ile karşı karşıya kalması
işten bile değil. Aynı zamanda bir Enduro ile
yapılan tırmanışlar, motor haricinde ciddi kas
gücü de gerektiriyor.
Zorlu bir arazi ortamında geçen uzun bir
günün ardından motosiklet sürücüsü kolaylıkla
öne geçmesini bildi. Etapları adeta
uçarak geçen KTM sürücüsü akşam olduğunda
iyice yorulmuş, bitkin düşmüş olarak
şehre Defender’ın yolcu koltuğunda dönmek
zorunda kaldı.
Sonuç
Land Rover sadece birkaç küçük engeli
aşamıyor. Buna karşın hiçbir engel KTM’i
durduramadığı gibi, enduro engelleri hızla
aşıyor. Motosiklet sürücüsünde görülen
kaslarda ağrı ve yüksek kalp atışı gibi yan
etkileri otomobil sürücüsü yaşamıyor.
Bir yanıt yazın