Portekiz Faro’da,
Skoda’nın kompakt
sınıftaki temsilcisi Octavia,
üçüncü nesliyle karşımıza
çıktı. Aracın büyüyen
ebatları artık onu kompakt
olarak adlandırmayı iyice
zorlaştırıyor.
Yeni nesil Octavia’yla bir
araya gelmenin, önemli bir
buluşma olacağını çok öncesinde
biliyorduk ve sonuç,
beklediğimiz gibi de oldu.
Türkiye’ye mart ayından
itibaren gelecek olan yeni
Octavia’nın fiyatı ise şu
aşamada açıklanmıyor. Ülkemizde
1.4 lt TSI benzinli
ve 1.6 lt TDI dizel motor
seçenekleri ile satılacak olan
Octavia’nın 1.2 lt TSI motor
seçeneğinin yer alıp almayacağı
ise ilerleyen günlerde
belli olacak. Ayrıca iki motor
seçeneğinde de otomatik ve
manuel şanzıman seçenekleri
bulunuyor.
Uzun ama keyifli bir yolculuğun
ardından Faro’ya
vardığımda, İstanbul’un soğuk
havasının ardından yaz
günlerini hatırlatan bir ortama da gelmiş oldum. Güneşin
tüm parlaklığı ile herkesin
içini ısıttığı bir ortamda
karşıma çıkan Octavia’nın,
yeni tasarım formu ile son
derece iddialı olacağını düşünüyorum.
Bu tasarım formu, üçüncü
neslin bence en iddialı özelliği
olacak. Zaten bu modeli
geliştirenler de, özellikle
tasarım konusunu ön plana
çıkarıyor. Güçlü ve kaliteli
görünen detayları ile beğeni
kazanma konusunda neredeyse
hiç sıkıntı yaşamayacak.
Ön bölümde yeni logo
ve ızgara tasarım çalışmaları
son derece başarılı olmuş.
Yeni Octavia’nın yan hatları,
arka tasarımı yani otomobilin
bütünü onun iyi giyimli
bir araç olmasını, rahat bir
şekilde sağlıyor.
Yaşam alanında da aynı
kalite seviyesi kullanılmış
ve burada da çok önemli
iyileştirmeler
yapılmış.
Kullanım açısından
büyük
dokunmatik
ekran hayatı
kolaylaştıran
bir uygulama
olmuş. Genişlik,
eşya gözlerinin sayısı
ve bagaj hacmi gibi konularda
da oldukça iyi. Sürüş
pozisyonunuzu aldığınızda,
kendinizi bir üst sınıf araçta
hissediyor olmanız da hoşunuza
gidecek özelliklerinden
olacak. Sürüşlerimiz
sırasında 1.4 lt TSI benzinli
motoru 6 ileri oranlı otomatik
şanzımanla, 1.6 lt TDI
dizel motorlu versiyonu ise
DSG otomatik şanzımanla
kullandım.
Bu iki motor seçeneği
de araçtan beklenen
performansı rahatlıkla veriyor.
Kullanım karakteri atak
sürüşleri de destekleyen bir
yapıya sahip. İyi ayarlanmış
şanzıman oranları sayesinde
esneklik değerleri de oldukça
başarılı. Dizel motor
beklendiği gibi ekonomik
tüketimlere imza atıyor ama
benzinli motorda cimri olabiliyor.
Süspansiyon sistemi
orta sertlikle ayarlara sahip.
Yaptığım test sırasında atak
sürüşlerde izinin üzerinde
rahatlıkla
kaldı, konfor
konusunda
da beklediklerimi
verdi.
Fakat çukur
geçişleri sırasında
beklediğimden
biraz daha sert tepkiler verirken,
yaşam alanına da
biraz fazla gürültü geldi. Bu
durumla ilgili kesin kararı
elbette Türkiye’de yapacağım
testten sonra vermek
daha mantıklı olacak. Yönlendirme
kabiliyeti ise bu
konulara önem verenlerin
hoşuna gidecek seviyede.
Sonuç
Skoda Octavia üçüncü
nesli ile 1 değil 3
basamak birden atlamış.
Özellikle tasarım
konusunda karşıma
son derece iddialı
görünen bir araç
çıktı. Tüm hatları ile
sakin görünüşlü ama karizmatik olmanın
anahtarlarından biri de zaten bu değil mi?
Yaşam alanı konusunda beklediklerimden
fazlasını sundu. Sürüş karakteri ise motor
seçenekleri, şanzıman ve süspansiyon
sistemi ile iyi bir etki bırakıyor. Fakat sürüşle
ilgili en çok sevdiğim konu başarılı
yönlendirme kabiliyeti oldu.
Bir yanıt yazın