Yüksek fiyatlara sahip süper
spor otomobillerin
yanına yaklaşmak bir çoğumuz
için sadece hayal. Özel
sporcuların fiyatları kimi zaman
500 bin liralara ulaşıyor.
Yollarda her gün gördüğümüz
araçların, uygun fiyatlı sportif
versiyonlarına ulaşmaksa
büyük bir bölümümüz için
büyük kolaylık. Mesela test
etmek için Fransa’nın Nice
şehrine gittiğim Peugeot 208
GTi gibi. Peugeot 208 GTi’ın
fiyatı 57 bin 900 TL olarak
açıklandı.
Bu fiyatla bu otomobil satın
alınır mı, evet! En azından
ilk izlenimlerin bunun böyle
olduğunu gösteriyor. 57 bin
900 TL’lik fiyat etiketi, sportif
karakterli bu araç üzerinde iş
yapacak gibi görünüyor.
Peki GTi için neden efsane
deniyor? Elbette bu ismi kullanan
sadece Peugeot değil.
Volkswagen markasının tüm
bu serideki araçlarına da bu
ismi verdiğini görüyoruz. Ama
GTi dendiği zaman neden olduğunu
hiç bilmiyorum ama
benim aklıma direkt olarak
205 GTi geliyor. Nice’de, Monte
Carlo Rallisi’nin muhteşem
etaplarında oluşturulan güzergahta
Peugeot’nun aynı zamanda
bizler için çok önemli
iki sürprizi de vardı. 205 GTi
tüm ihtişamı ile seyir zevkimize
sunulmuştu. İkinci sürpriz
ise daha ilginçti; efsanenin
yeniden can bulduğu 208 GTi
ile Gilles Panizzi gibi efsanevi
bir ralli pilotunun co-pilotu
olma fırsatı da sunulmuştu.
Otomobilin tasarımı lansmana
katılanların büyük bir
bölümü tarafından yetersiz
bulundu. Evet, ilk bakışta
gözler bu araçta daha şişkin
çamurluklar, daha fazla detayı
olan motor kaputu, arka
tarafta son derece heybetli
görünen bir spoyler gibi detayları
arıyor. Ama ben bunun
tam tersini düşünen bir
sürücüyüm. Benim yolda çok
fazla ilgi çekmek gibi bir niyetim
yok, üstelik gizli bir güce
hükmediyor olmak son derece
eğlenceli anları da beraberinde
getiriyor.
Yaşam alanına geçtiğimde
ise GTi’dan aradığım her şeyi
buldum. Her yerinde sportif
detaylar vardı ama özellikle
direksiyon simidinin tasarımına
bayıldım. Vites topuzunun
bu otomobili satın aldığımda
ilk değiştireceğim unsur olduğuna karar verdim. Özellikle
üzerindeki rakamlar GTi
havasını bir anda bozuyor.
Tüm detaylarında kırmızının
ağırlığının verilmesi çok iyi
bir karar olmuş. ~Koltukları
içinse sadece şunu söylemek
istiyorum: Muhteşemler. İç
mekanda garipsediğim başka
bir detaysa sonradan monte
edilmiş gibi görünen ekran
oldu. Keşke bu efsane araçta
farklı bir sistem kullanılsaydı.
Görüş açıları konusunda önde
büyük bir kelebek camı olmasına
rağmen A sütunu işimi
biraz zorlaştırdı.
Sürüş karakteri konusundaysa
özel olarak geliştirilen
şasisi övgüyü hak ediyor. Monte
Carlo’nun zorlu etaplarında,
hatta bazı yerlerde hala kar olmasına
rağmen 208 GTi sürekli
olarak spor karakterli bir sürüş
sergiledi. Virajlarda farklı
bir yöne gitme isteği neredeyse
hiç olmazken, direksiyon sisteminin
yönlendirme kabiliyetini
de başarılı buldum. O efsane
virajları arka arkaya geride
bırakırken, çoğu zaman kendime,
her zaman olduğumdan
daha fazla güvenmemi sağladı.
200 HP güç üreten 1.6 lt hacmindeki
motorsa son derece
ateşli bir ünite. Manuel şanzımanın
hızlı vites geçişleri ve
kemikli yapısıyla keyif veriyor.
Eğer son derece hızlı bir şekilde
vites değiştirebiliyorsanız,
bu keyfi çok daha yüksek
bir boyuta taşıyabiliyorsunuz.
Haziran ayından itibaren Türkiye
yollarında boy gösterecek
olan 208 GTi’nin motor sesi de
mükemmel. Kontak anahtarını
çevirdiğim andan itibaren
yayılan son derece hoş tınılar,
müzik sistemini kapatıp motor
sesini dinlememe neden oldu.
1160 kg ağırlığında olan 208
GTi, 6.8 sn’de 0-100 km/s hızlanmasını
tamamlarken, 230
km/s hıza ulaşabiliyor. Aynı
zamanda esneklik değerleri de
son derece başarılı.
Sonuç
205 GTi efsanesinin ardından
bu sportif seri 206’yla
da devam etti. Fakat niyeyse
207 geldiğinde, efsane bir anda yarıda kaldı. Bunun farkına varan Peugeot yönetimi,
model ismi 208 olduğunda
bu durumu
hemen
düzeltti ve GTi
efsanesini hayata geri döndürdü.
İlk izlenimlerimin
ardından bu otomobilin,
tüm sportif karakteri ile iş
yapacağını düşündüm.
her zaman karakteristik
yapısını koruması
için çok önemli bir
göstergeydi.
Bir yanıt yazın