GTI… Üç harf, tek vaat: Göreceli az bir
bedel karşılığında çok fazla keyif. Bugün
sıra 7’nici kuşağa geldi bile. Tamam,
geçmişte Volkswagen de arada bir ipin ucunu
biraz kaçırdı ama bu son kuşak yeniden
doğru rotada. Yani artık tüm Golf’lerin en
efsanevisi.
Birçok diğer marka araçlarında agresif
modifikasyonlar yaparken, GTI’ın gücü sadece
10 HP arttı. 28 bin 350 Euro başlangıç
fiyatına sahip olan baz modelin gücü 220
HP. Performans paketi (1175 Euro) ile bu
rakam 230 HP’ye çıkıyor. Her iki versiyonda
da yedinci nesil GTI, orijinal reçeteye
sadık kalıyor: Eski telefonların çevirme
ünitelerini andıran hafif alaşımlı jantlar,
aracın tamamına yayılmış siyah renkli eklentiler,
farların alt kısımlarındaki kırmızı
sürmeler, çift çıkışlı gürültülü bir egzoz ve
tabi ki vazgeçilmez ekose döşemeler. Manuel
şanzıman geleneksel olarak golf topu
şeklinde bir vites topuzuna, göstergeler ise
kendi özgün tasarımlarına sahip. Saf GTI
imajına çok uymayan tek şeyse altı düzleştirilmiş
direksiyon simidi. Biz direksiyonu
“yuvarlak” isterdik!
Baz Golf GTI 100 km/s hıza 6.5 sn’de
çıkıyor, 246 km/s maksimum hız yapabiliyor
ve 100 km’de 6.0 lt (DSG 6.4 lt)
benzin tüketiyor. Ancak
bunlar tabi ki laboratuar
ölçümleri. Yani günlük
kullanımda rahatlıkla 2
katına çıkacaktır.
Diğer taraftan
GTI kullanmak asla
bugünkü kadar çok yönlü
ve eğlenceli olmamıştı. Gazlamak yerine
ağır ağır piyasa yapmak mı istiyorsunuz?
Çok kolay! Şanzımanın en üst iki vitesi
gayet uzun tutulmuş. 1900 Euro ekstra
bedel talep edilen DSG şanzıman, Eco adlı
sürüş programı seçildiğinde vitesleri erken
yükseltip geç düşürüyor, start-stop ise standart
donanımda. İnanması zor ama daha az
tüketmek için sergilenen hırsa çok çabuk
alışıyorsunuz. Tabi ki tipik bir GTI özelliği
olan “gazlamak” için de aynı şey geçerli.
Bu güçlü Golf, hızlı araç kullanmayı
sevenleri bugün de rahatlıkla tatmin
edebiliyor. Özellikle de sürücü, 120 Euro
ekstra bedelli “Driving Mode Selection”
düğmesini sert ayara getirdiğinde… Bu
modda Golf, atak bir viraj ustasına, vites
değişimlerinde herhangi bir güç aktarım
kesintisi yaşatmayan ve gaz komutlarına
çok canlı tepkiler vererek yıldırım hızıyla devirlenen bir araca dönüşüyor. ~Bu sırada
direksiyon çok direkt çalışıyor ve araç yola
çok iyi oturuyor. Ne yazık elektronik kontrol
sistemleri “Sport” modda bir üst vitese
çok geç geçiyor ve sabit hızla ilerlerken bile
yüksek devir çeviriyor. Bu nedenle bizzat
seçtiğimiz ayarları Individual adlı modun
hafızasına alıyoruz. Bu
modda ESP tabi ki kapalı.
Düğmeye kısa bir
süre basıldığında çekiş
kontrol sistemi devre
dışı kalırken, uzun süreli
basıldığında spor
ayarlar devreye giriyor. Yine de sistem tam
olarak devre dışı bırakılamıyor.
Yine de GTI çok yüksek bir keyif vermeyi
başarıyor. Niederberghausen ile Oberberghausen
arasındaki karayolunun virajlarını
yeniden keşfetmeye ne dersiniz? Problem
değil! Buradaki en önemli alet ise ilerici
direksiyon sistemi olacaktır: Her şeyi
doğru yapıyor, çünkü sürücüsüyle tam da
olması gerektiği kadar iletişim kuruyor.
Bu sırada kıvrak Golf, kısa süreliğine viraj
içindeki tekerleğini havaya kaldırıyor ama
bu durum, doğru ayarlara sahip otomobilin
zemine tutunma kabiliyetini asla olumsuz
etkilemiyor.
Bu yüksek güven zincirinin ikinci önemli
halkası ise 4 fren diski: Continental
SportContact lastiklerin de yardımıyla fren
sistemi, aracın her zaman izine sadık kalmasını
ve hızlı olmasını sağlıyor. Golf GTI
kesinlikle en doğru ayarlara sahip bir sürüş
makinesi. Ayrıca performansına rağmen
hala finansal olarak ulaşılabilir kalmayı başaran
bir efsane. Bu araçla rahat gezintiler
de, hızlı kapışmalar da sorun değil.
Sonuç
Tamam, daha hızlı ve güçlü kompakt otomobiller
var. Ancak gerçek GTI bir tane. Ayrıca sahip
olduğu özelliklerin toplamında daha etkileyici
bir bilançoya imza atabilen yani efsanevi GTI
kısaltmasının hakkını daha iyi verebilecek
başka bir otomobil de yok.
Bir yanıt yazın