Renk ve donanımlarını serbestçe
seçebildikleri bir otomobili
bayiye gidip almak birçok otomobil
meraklısının hayalidir. Bu hayal 2009
yılında birçok Dacia Sandero müşterisi
için gerçek olmuştu. Özellikle de
hurda indiriminin yürürlükte olduğu
Almanya’da… Aracın fiyatı 6 bin 990
Euro’ydu ve bundan 2 bin 500 Euro
hurda teşviği düşülüyordu. Yani neredeyse
sadece scooterları bu otomobilden
daha ucuzdu.
2008 yılında piyasaya çıkan Sandero,
kendisine ödenenin karşılığını fazlasıyla
veriyor. 4.02 m ile bu 5 kapılı otomobil
bir Golf III ile aynı boyutlarda.
İç mekan genişlikleri de gayet makul:
Ön koltuklarda neredeyse kompakt
sınıf seviyesinde, arka koltuklarda ise
genişçe bir küçük otomobil kadar.
Bagaj hacmi ise 320 lt. Teknik olarak
Sandero, sedan kardeşi Logan ile çok
yakın akraba ve ikisi de eski Renault
Clio’nun parçalarını kullanıyor.
Baz fiyata sadece en gerekli olan
donanımlar dahil: ABS, 2 adet havayastığı
ve arka koltuklarda emniyet
kemerleri ve kafalıklar. Bir üst seviye
olan Ambiance’da ise bunlara, (vazgeçilmez
bir donanım olan) hidrolik
direksiyon ve merkezi kilit de dahil
oluyor. En üst donanım paketi Laureate
ise fazladan yan havayastıkları ve ön
elektrikli camlara sahip. Renault’nun
Rumen markası 2009’dan bu yana
Sandero’nun yükseltilmiş ve off-road
görünümü kazandırılmış Stepway versiyonunu
da sunuyor.
Güvenlik ise biraz tartışmalı. Çünkü
ESP hiçbir versiyonda (ne standart ne
de opsiyonel olarak) yoktu. ESP için
Dacia, Eylül 2012’de piyasaya çıkan
ikinci Sandero neslini bekledi.
~Dizel motor arayanlar için olumlu
bir özellik: Kasım 2010 tarihinden sonra üretilen modellerin dizel motorlarında
(68-88 HP arasında) partikül
filtresi standart oldu. En iyi benzinli
seçenek ise, 84 HP ve 87 HP’lik güç
seçenekleri bulunan ve sağlamlığıyla
tanınan 1.6 MPI. En çekici Sandero
versiyonu ise tabi ki Stepway: Modaya
uygun SUV süslemeleri ve biraz daha
iyi olan donanım seviyeleri çoğunlukla
göze hitap eden unsurlar olsa da,
günlük kullanımda da işe yarıyorlar.
İkinci el bir Sandero satın alırken
nelere özellikle dikkat etmeniz gerektiğini
takip eden sayfalarda bulabilirsiniz.
TEST SÜRÜŞÜ
TEST ARACI:
Test aracımız baz donanımlı bir Dacia
Sandero’ydu ve kilometre sayacında 23 bin 600 rakamı
okunuyordu. 75 HP güce sahip otomobilde baz donanım;
5 kapı, ABS, sürücü ve yolcu havayastığı, devir sayacı,
içeriden ayarlanabilen yan aynalar, arka kafalıklar, arka
cam sileceği ve arka cam rezistansı anlamına geliyordu.
SÜRÜŞ İZLENİMLERİ:
İnsanın dikkatini sürüşten uzaklaştırabilecek hiçbir şey yok.
Basit donanım paketi dikkate alındığında devir sayacı, fasılalı
silecekler ve Blaupunkt CD’li radyo (sonradan taktırılmış)
gayet lüks kalemler gibi hissettiriyor. Park manevraları
direksiyonda hidrolik desteği olmaması nedeniyle bayağı
kas gücü gerektiriyor. ~Ancak bu sağlam Rumen bir kez harekete
geçtiğinde, hiçbir önemli eksiklik hissetmiyorsunuz.
Gidiyor, fren yapıyor ve dönüyor… Yüksek sürüş pozisyonu
başarılı bir görüş sağlarken, yumuşak süspansiyon bozuk
zeminleri gayet iyi ütülüyor.
DEĞERLENDİRME:
Sıfır fiyatı bile bu kadar düşük olan bir aracın ikinci el
fiyatı ne kadar olmalı? Teknik ve görsel olarak gayet iyi
durumdaki test aracımız için sahibi makul bir rakam talep
ediyordu. Ancak hidrolik direksiyon olmaması nedeniyle
bu otomobili satın alacak kişinin, aracını çoğunlukla şehir
dışında veya kırsal bölgelerde kullanan, yani çok fazla
manevra yapmayan biri olması daha iyi olur.
Sonuç
İkinci el bir Sandero,
sıfır fiyatı
dikkate alındığında
bir kelepir
değil. Ayrıca zayıf
aks eklemleri
ve egzoz sistemleri
de “kesinlikle
önerilir” şeklinde
değerlendirilmesini
engelliyor.
Bir yanıt yazın