Volvo, SUV sınıfındaki yeni amiral gemisi XC90 mdelinde sunmaya başladığı Twin Engine teknolojisiyle, 49 kg/km karbon salınımı yapıyor, 407 HP güç ve 640 Nm’lik tork kombinasyonu sunuyor ve sadece elektrik motoruyla 43 km’lik menzile ulaşıyor. Ve tüm bu özellikleri XC90 Twin Engine, dünyanın en güçlü ve en temiz SUV’u olmaya aday.
Aslında Twin Engine, bir benzinli Plug-in Hybrid teknolojisi ama Volvo bu teknolojiye kendi yorumunu getirmiş. Amaç, güçten, konfordan ve güvenlikten hiç ödün vermeden, düşük yakıt sarfiyatı ve düşük karbon emisyonlarına ulaşmak. 7 koltuklu lüks SUV XC90 T8 Twin Engine de, tüm beklentileri aşıyor.
İsveçli markanın sürekli yenilikçilik döngüsünün bir sonucu olarak tüm değerler daha da geliştirildi. Yapılan iyileştirmeler sonucunda emisyonlarda 10 g/km düşüş sağlanmış. Güç, daha da artarken yakıt tüketimi 2,1 l/100 km değerine düşmüş. Volvo’nun iddiası, T8 Twin Engine’ın yakıt tüketimi, emisyon ve güç kombinasyonunda, sektörün lideri olduğu yolunda. Volvo’ya göre, bu sınıfta başka hiçbir 7 koltuklu SUV, elektrikli motoruyla 43 km menzile ulaşamıyor, 0-100 km/s hıza 5,6 saniyede çıkamıyor ve 407 HP’lik toplam bir sistem gücüne sahip değil.
Her ihtiyaca göre bir sürüş modu
XC90 T8 Twin Engine, bir SUV’dan beklediğiniz tüm sürüş keyfine sahip; 0’dan 100 km/s hıza 5,6 saniyede çıkabiliyor. Ancak sürüş keyfi XC90 T8‘in sunduğu keyiflerden sadece bir tanesi: otomobil beş farklı sürüş moduyla performanstan verimliliğe kadar farklı karakteristikler sunabiliyor. Sürücü dokunmatik panelden ya da merkez konsolda yer alan kaydırma düğmesi üzerinden bu karakterleri seçebiliyor:
Hybrid modu: Otomobil, günlük kullanım için geçerli olan bu modda 2 litrelik ve 4 silindirli Drive-E benzinli motoru ile elektrikli motor arasında otomatik olarak seçim yapıyor ve böylece en az yakıt tüketimi sağlanmış oluyor.
Pure Electric modu: Bu modda yüksek voltajlı pil, tam olarak şarj olmuşken, otomobilin tek enerji kaynağı olarak görev yapıyor ve arka aksın üzerindeki elektrik motorunu besliyor. XC90 T8, sadece elektrik kullanarak 40 km’den daha fazla bir menzile ulaşıyor. Bu, bir çok insanın bir günde yaptığı mesafeden daha fazla. Ayrıca bu mod, rejeneratif (yenilemeli) fren sistemi sayesinde, şehir koşullarında dur-kalk trafikte de süper verimlilik sağlıyor. Eğer daha fazla güç gerekirse Drive-E yanmalı motor otomatik olarak devreye giriyor.
Power modu: Bu modda sürücü, hem elektrikli, hem de içten yanmalı (benzinli) motorun ortak performansından faydalanıyor. Kalkışta SUV elektrikli motorun hızlı tepkime ve anlık çekiş eğrisinden faydalanılırken, hızlandıkça içten yanmalı motor devreye giriyor. Bu kombinasyon, V8 tarzı büyük hacimli motorlarda olduğu gibi, düşük devirlerde daha iyi çekiş sağlıyor.
AWD: Bu mod isteğe bağlı olarak dört çekiş özelliği sunuyor. AWD (dört çeker) özelliğini manuel olarak seçebilmenin avantajı, sürücünün bu özelliği istediği zaman kullanabilmesi ve gerekirse enerjiyi ilerisi için saklaması.
Save modu: Bu modda, eğer pil şarj edilmiş ise, sürücü isterse belirli bir pil düzeyini daha sonra tam elektrik modunda kullanmak üzere “dondurabiliyor”. Öte yandan eğer pilin şarjı düşükse, sürücü yanmalı motor ile pili belirli bir düzeye kadar şarj edebiliyor ve daha sonra tam elektrikli sürüşte kullanabiliyor.
Yorum yazın