Belçika Grand Prix’sinde Sebastian Vettel’in oynadığı “Tek pit stop” kumarı sonucu lastiği patlayınca, gözler tek lastik tedarikçisi ve dolayısıyla da günah keçisi Pirelli’ye çevrildi. İşte 315 km/s’te patlayan bir lastik hikâyesi!
Ferrari pilotu Sebastian Vettel, Spa’da 14’üncü turda yumuşak hamurdan orta sert hamur lastiğe geçerek yarış sonuna kadar bu lastikle devam etti.
Son turda Kemmel düzlüğünde sağ arka lastiği patlayan Vettel; yarış sonrasında BBC’ye zehir zemberek açıklamalar yaptı ve tabii açıklamaların hepsi Pirelli odaklıydı! Vettel’in 315 km/s’te lastiğinin patlamasıyla yara almadan kurtulduğu kaza, eğer birkaç yüz metre önce Eau Rouge’da gerçekleşseydi; Vettel’in televizyon ekranlarında da dile getirdiği gibi kendisi muhtemelen o koltukta oturuyor olmayacaktı!
Bu lastik patlaması tartışılmaya da devam edecek. Neden?
Çünkü ortada Michelin ve yeni lastik tedarikçisi belirlenme kararı var. Hani azcık komplo teorisi sevsem, diyebilirim ki “Lastiği de Michelin patlattı”… Vettel’in lastiğinin patlamasında; lastik tedarikçisi Pirelli’nin olduğu kadar, Ferrari takımının ve hatta FIA’nın da suçu var!
Ne diyordu Bernie Amca?
“Lastikler aşınmalı, Michelin’e kalsa bir sezon değiştirmeden kullanabileceğiniz kadar sağlam lastikler üretir” demiyor muydu?
Al sana aşınan lastik Pirelli; Spa gibi sağ arka lastiği zorlayan bir pistte tek pit stop yaparsan patlar işte!
Ya Pirelli patlamasaydı?
Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım!
Ya Vettel’in lastiği son turda patlamasaydı? En iyi şartlarda 40 tur güvenli kullanılabilecek bu sertlikteki lastikler için, Pirelli günün kahramanı olmayacak mıydı?
Pirelli motor sporları direktörü Paul Hembery “Takımların çoğu Spa’da iki, bazılarıysa üç pit stop yaptı. Ferrari risk aldı; eğer yarış bir tur önce bitseydi, Pirelli kahraman ilan edilecekti” demiş.
Yarıştan sonra Mercedes patronu Toto Wolff’ün ise kendilerinin de Ferrari gibi tek pit stop stratejisi üzerinde çalıştıklarını ama bu riski göze almadıklarını anlattığı basın açıklamasındaki son cümlesi “Ferrari’nin, Spa’da podyum görmek için tek pit stoptan başka şansı yoktu” olmuş.
Özetle konu bu! Mecburiyetten dolayı bir risk alan Vettel, son turda umut dolu düzlükte lastik patlayınca kızmış tabii! Araçtan iner inmez bir pilotun, bu kadar sinirli açıklamalar yapması profesyonelliğine yakışmadı ama…
Tekrar kapalı kokpit!
Geçtiğimiz günlerde IndyCar Pocono yarışında kaza yapan aracın parçalarının başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Justin Wilson’dan sonra, FIA teknik şefi Charlie Whiting yaptığı açıklamada “Açık tekerlekli yarışlarda eninde sonunda kapalı kokpit ya da benzeri bir sistemin uygulanacağını; burada önemli olanın hem pilotun araçtan kaza anında çıkmasını zorlaştırmayacak, hem de sürüş esnasında görüşünü kısıtlamayacak bir sistem olması gerektiğini” anlattı…
İnternette birçok tasarım dolaşıyor da maalesef hepsi birbirinden komik… Biri bu işi çözecek ama bakalım kim?..
Mallya ve Prost el ele…
RedBull’un mu Renault’yu yoksa Renault’nun mu RedBull’u terk ettiği, sevgililerin ayrılma hikâyelerine benziyor. Kime sorsanız; o, diğerini bırakmış. Renault şimdilerde takım satın alma arayışında; ilk tercihiyse Renault temsilcisi Alain Prost’un Vilay Mallya görüşmesiyle ortaya çıkan Force India.
Renault’nun, Force India’yı satın almak üzere yaptığı görüşmelerde; henüz iki taraf da herhangi bir fiyat teklifi yapmamış… Dolayısıyla teklif resmi değil…