Uygun fiyatlı bir SUV olması ile ön
plana çıkan Duster, 29 bin 990
TL’den başlayan fiyatı ile yeni bir
araç satın almayı planlayanların listelerinde
rahatlıkla ön sıralara tırmanıyor.

Bu SUV’un en önemli özelliği uygun
fiyatı olduğu için konuya buradan
başladık. Duster’ın en çok güvendiği
ikinci özelliği ise görünümü.
Şişkin detaylarla sahip formu Duster’ın
şehrin pahalı caddelerine bile
çok kolayca adapte olmasını sağlıyor.
Önde ilerleyen bir araç Duster’ı dikiz
aynasından gördüğünde heybetli
görünen agresif bir tasarımla
karşı karşıya kalıyor. Önden bakıldığında
beğeni kazanma konusunda
hiç zorlanmayan Duster’ın profil
detayları da son derece çekici. Profilin
hareketli ve sinirli görünmesinin
en önemli nedeni yarış otomobili
izlenimi uyandıran yanlara doğru
oldukça şişkin çamurlukları. Şişkin
ve ortasında iyi tasarlanmış bir
ütü izi ile karşımıza çıkan çamurluklara
tamponlar çok iyi adapte
edilmiş. Görünümü ile 29 bin TL’lik
bir araç olmanın ötesine çok rahat
geçen Duster’ın arka tasarımında ise,
büyük tampon ve stop lambaları ile
bir bütün oluşturan şişkin bagaj
kapağı, hoş bir görüntü oluşturuyor.
Görünüm konusunda bu araca yapacağımız
eleştiri yok gibi. Yanlardaki
metal barlar ve siyah tavan çıtaları
ile Duster çekici ve kışkırtıcı bir
SUV olmuş.

İç mekan ise Duster’ın sorun yaşayacağı
bölümlerden biri olacak. Diğer
Dacia modellerinden de tanıdığımız
bu iç mekan, malzeme kalitesi,
işçilik ve tasarım gibi konularda
beğeni kazanmakta zorlanıyor. Yaşam
alanının genişliği, başarılı görüş
açıları, kolay ayarlanan ideal sürüş
pozisyonu, çok iyi olmasa bile rahat
ettiren koltuklar ve kolay kullanılan
kumanda elemanları iç mekanın
artılarını oluşturuyor. Eşya gözlerinin
sayısı çok iyi değil ama yeterli.
Kapı içlerinde sunulan metal tutamaklarla
sportif bir tat katılan iç mekan
beş kişilik yolculuklar için yeterli
bir alan sunuyor ve bu sırada bagaj
hacminden de ödün verilmiyor.

Sürüş konusuna ilk olarak olumsuz
bir özellikle başlayalım.Duster
yüksek hızlara çıkıldığında gürültülü
bir araç oluyor. Motor gürültüsü ile
birlikte, camlardan sızan rüzgar sesi
ve bazı mekanik gürültüler de bu
araçta standart.

Ülkemizde 1.6 lt 105 HP güç üreten
benzinli ve 1.5 dCi dizel motorun
85 ve 110 HP güç üreten seçenekleri
ile satışa sunulan Duster, testimize
benzinli ünite ile konuk oldu.
105 HP güç üreten motor 148 Nm’lik
torkunu kullanıma sunuyor. 5 ileri
oranlı manuel şanzımanla da iyi bir
iş birliği yapıyor: Yolları çok net değil
ama genel çalışma karakteri beklentileri
karşılıyor. 0-100 km/s hızlanma
11.5 sn’de tamamlanırken,
maksimum hız ise 165 km/s olarak
açıklanıyor.

Duster sert viraj girişlerinde güven
vermeyi başardı. Fren performansı
ile de güvenlik beklentilerine çok rahat
cevap veriyor.

Sonuç

Sağlam ve ekonomik kompakt SUV ile bu sınıfta
bir orta yol bulunmuş gibi görünüyor.
Uygun fiyat ve fazla zorlanmadan karşılanabilecek
beklentilere sahip bir araç arayanlar,
Duster’ı çok rahat listelerine alabilir.
Biraz daha fazlasını istiyorsanız bu motor
seçeneği ve iki tekerlekten çekişli versiyonu
değil, 110 HP’lik dizel motor, zengin bir
donanım ve dört tekerlekten çekiş sistemi ile
44 bin TL’ye sahip olabilirsiniz.

Otomobil sektöründe son dönemlerde en çok konuşulan 5 araçtan birisi olmayı başaran Duster’ın yollara çıkması ile birlikte flaşların artık yavaş yavaş kapanmaya ve bu araçla ilgili tüm gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Bizlerin test sayfalarına konuk olmasıyla birlikte bu aracı satın almak için hazır bekleyenler daha detaylı bilgilere sahip olacak. Uygun fiyatlı bir SUV olması ile ön plana çıkan Duster, 29 bin 990TL’den başlayan fiyatı ile yeni bir araç satın almayı planlayanların listelerinde rahatlıkla ön sıralara tırmanıyor. Fiyat konusuna birkaç örnek vermemiz gerekirse, ülkemizde satılan küçük sınıf araçların bile başlangıç fiyatlarının bu seviyelerde olduğunu söylemek isteriz. Yani Fiat Punto Evo 5 kapı 77 HP güç üreten 1.4 lt’lik motoru ile 27 bin 500 TL, Renault Clio 1.2 lt 75HP güç üreten motoru ile 27 bin 600 TL, Ford Fiesta ise 1.25 lt’lik motoru ile 28 bin TL’ye satışa sunuluyor. Bu örnekleri diğer markaları da ekleyerek artırmak mümkün ama sonuçta Duster, küçük sınıf bir araç değil bir SUV olarak ön plana çıkıyor. 29 bin 990 TL ödedikten sonra donanım açısından baktığımızda elinizde çok geniş bir liste elbette olmuyor. Hatta bu haliyle Duster’ın çıplak kaldığı bile söylenebilir. Bu kadar zayıf donanımlı versiyonların satılma şansı tabi ki daha düşük. Bir kaç bin TL daha ödediğiniz taktirde donanım seviyesi temel gereksinimleri karşılayan bir hal alıyor. Eğer dört tekerlekten çekiş sistemine sahip bir Duster satın almak istiyorsanız cebinizden en az 35 bin 900 TL çıkması gerektiğini de bilmenizi isteriz. Zaten 4 tekerlekten çekişli Duster için temmuz ayını beklemeniz de gerekiyor. Bu SUV’un en önemli özelliği uygun fiyatı olduğu için konuya buradan başladık.~ Duster’ın en çok güvendiği ikinci özelliği ise görünümü. Şişkin detaylarla sahip formu Duster’ın şehrin pahalı caddelerine bile çok kolayca adapte olmasını sağlıyor. Önde ilerleyen bir araç Duster’ı dikiz aynasından gördüğünde heybetli görünen agresif bir tasarımla karşı karşıya kalıyor. Önden bakıldığında beğeni kazanma konusunda hiç zorlanmayan Duster’ın profil detayları da son derece çekici. Profilin hareketli ve sinirli görünmesinin en önemli nedeni yarış otomobili izlenimi uyandıran yanlara doğru oldukça şişkin çamurlukları. Şişkin ve ortasında iyi tasarlanmış bir ütü izi ile karşımıza çıkan çamurluklara tamponlar çok iyi adapte edilmiş. Görünümü ile 29 bin TL’lik bir araç olmanın ötesine çok rahat geçen Duster’ın arka tasarımında ise, büyük tampon ve stop lambaları ile bir bütün oluşturan şişkin bagaj kapağı, hoş bir görüntü oluşturuyor. Görünüm konusunda bu araca yapacağımız eleştiri yok gibi. Yanlardaki metal barlar ve siyah tavan çıtaları ile Duster çekici ve kışkırtıcı bir SUV olmuş. İç mekan ise Duster’ın sorun yaşayacağı bölümlerden biri olacak.Diğer Dacia modellerinden de tanıdığımız bu iç mekan, malzeme kalitesi, işçilik ve tasarım gibi konularda beğeni kazanmakta zorlanıyor. Yaşam alanının genişliği, başarılı görüş açıları, kolay ayarlanan ideal sürüş pozisyonu, çok iyi olmasa bile rahat ettiren koltuklar ve kolay kullanılan kumanda elemanları iç mekanın artılarını oluşturuyor. Eşya gözlerinin sayısı çok iyi değil ama yeterli. Kapı içlerinde sunulan metal tutamaklarla sportif bir tat katılan iç mekan beş kişilik yolculuklar için yeterli bir alan sunuyor ve bu sırada bagaj hacminden de ödün verilmiyor. ~Duster’ın gerçekten de son derece büyük ve kullanışlı bir bagajı var. Bagaj kapağının kullanımı ve yüklemelerin rahatlığı da beğeni topluyor. Göstergeler sade ve kolay kullanılan bir tasarıma sahip. İç mekanın aydınlatmasını ise çok beğenmedik: Gece sürüşlerinde yetersiz kalıyor. Sürüş konusuna ilk olarak olumsuz bir özellikle başlayalım. Çünkü bizi en çok rahatsız eden bu konu oldu. Duster yüksek hızlara çıkıldığında gürültülü bir araç oluyor. Bu konunun üstesinden gelmek aslında çok kolay ama fiyatı düşük tutmak endişesi ile bu konu arka plana atılmış. Motor gürültüsü ile birlikte, camlardan sızan rüzgar sesi ve bazı mekanik gürültüler de bu araçta standart. Şehir içi kullanımlarda bu durumun çok can sıkıcı bir boyutta olmaması ise en önemli teselli olacak gibi görünüyor. Uzun yol sürüşlerinde ise biraz yüksek sesle sohbet etmek gerekiyor. Sürüşün genel olarak rahatsızlık veren en önemli kusuru bu. Ülkemizde 1.6 lt 105 HP güç üreten benzinli ve 1.5 dCi dizel motorun 85 ve 110 HP güç üreten seçenekleri ile satışa sunulan Duster, testimize benzinli ünite ile konuk oldu. Bu motordan yüksek bir performans beklemek elbette haksızlık olur ama yüksek devirlerde hızlanma karakteri oldukça iyi. Son hızlara ulaşma isteği biraz az ve bol gürültülü olsa da temel beklentileri karşılıyor. 5750 d/d’de105 HP güç üreten motor 148Nm’lik torkunu ise 3750 d/d’de kullanıma sunuyor. Ne fazlasını nede azını veren motor 5 ileri oranlı manuel şanzımanla da iyi bir işbirliği yapıyor: Yolları çok net değil ama genel çalışma karakteri beklentileri karşılıyor.~ Fabrika verilerine göre bu kombinasyonla 0-100 km/s hızlanma 11.5 sn’de tamamlanırken, maksimum hız ise165 km/s olarak açıklanıyor. Son hıza ulaşmak biraz zor ama imkansız değil. Yol ve trafik kurallarına uyarak yapılacak kullanımlar sırasında Duster asla kendinizi çaresiz hissetmeyeceğiniz bir araç. Sol şeride veda etmeniz de gerekmiyor. Sağ şeritte olmak her zaman daha iyidir ama Duster sola geçtiğinde de kurallar dahilinde herkesle başa çıkabiliyor. Yüksek yapısı nedeniyle Duster’ın hızlı girilen kısa aralıklı virajlardaki tepkisini merak ettik. Sonuçta Logan baz alınarak geliştirilen bu araç bugüne kadar bu platform üzerinde kullandığımız en farklı gövde olması ile de ön plana çıkıyordu. Ancak Duster, sert viraj girişlerinde güven vermeyi başardı. Sert zorlama testlerini de başarıyla tamamlayan araç önden ve arkadan kayma eğilimi sergilese de abartılmadığı sürece izinden ayrılmıyor. Standartlar dahilinde yaptığımız sürüşler sırasında ise Duster birçok araçtan daha iyi bir şekilde yola tutundu. Fren performansı ile de güvenlik beklentilerine çok rahat cevap veren ve ani duruşlar sırasında stabil yapısını koruyan Duster’ın yönlendirme kabiliyeti de acımasızca eleştireceğimiz türden değil. Elbette daha iyi bir sürüş, daha iyi bir yönlendirme, daha iyi bir performans ve daha iyi bir donanım listesi istenebilir ama o zaman aracının fiyatını buralarda tutmak için bir süper kahraman olmak ve insanlara bazı şeyleri bedavaya vermek gerektiğini unutmayın. ~SONUÇ
Bu sağlam ve ekonomik kompakt  SUV ile bu sınıfta bir orta yol bulunmuş gibi görünüyor. Uygun fiyat ve fazla zorlanmadan karşılanabilecek beklentilere sahip bir araç arayanlar, Duster’ı çok rahat listelerine alabilir. Eğer biraz daha fazlasını istiyorsanız bu motor seçeneği ve iki tekerlekten çekişli versiyonu değil, 110 HP güç üreten dizel motor, daha zengin bir donanım ve dört tekerlekten çekiş sistemi ile 44 bin TL ödeyerek bir Duster alıp hayatınızı değiştirebilirsiniz.

(+) Görünüm, fiyat, yaşam alanı, ferahlık, Renault güvencesi
(-)  Gürültü, performans, eksik donanımlar, plastik kalitesi