Dacia Duster ile ilgili açıkçası tereddütlerimiz
vardı: Fiyatı ile iddialı
olduğunu, sunacaklarınınsa fiyatına
paralel olacağını düşünüyorduk.
Fakat 1.5 lt dCi seçeneği ile konuğumuz
olduktan sonra tereddütlerimiz
tamamen yok oldu. Küçük sınıf
otomobil fiyatına iddialı bir SUV
satın almak isteyenler için Duster’ı
rahatlıkla tavsiye edebilirsiniz.

Duster’ın eli tasarım konusunda
da çok güçlü. Dikiz aynasından bakarken
ya da bir yerde çayınızı yudumlarken
Duster’ı hareket halinde
gördüğünüzde park halindekinden
çok daha fazla etkileniyor ve cazibesine
daha fazla kapılıyorsunuz.
Yani tasarımı asla ucuz değil.

Orta konsol ve diğer bazı yerlere
serpiştirilen ahşap görünümlü parlak
detaylar (Lauerate paketinde
standart) kalite çıtasını bir hayli
yükseğe çıkarıyor. Genişlik açısından
bir sorunu bulunmayan iç mekanda
ön ve arkadaki diz, baş ve omuz mesafeleri
son derece iyi. Duster’ın
bagaj hacmi de beklentileri çok rahat
karşılıyor. Malzeme kalitesi ve işçilik
konusunda elbette bazı yerlerde
sorunlar var ama bu donanım paketi
ile bunlar daha rahat göz ardı
ediliyor. Diğer Dacia modellerinde de
kullanılan iç mekan konseptinin
alışkanlıkla çözülen bazı kullanım
zorlukları var. Örneğin cam açma
düğmeleri önde orta konsolun üzerinde,
arkada ise iki koltuğun ortasında
konumlandırılmış. Su fıskiyesini
kullandığınızda, silecekleri manuel
olarak çalıştırmanız gerekiyor.
Görüş açıları konusunda sıkıntı yaşamadığımız
Duster’ın bu motordonanım
kombinasyonuyla sessizliği
de daha iyi. Benzinli seçeneğe göre
hızlanma isteğinin daha yüksek olması
ve yüksek hızlara daha kolay
ulaşılması da aracın başarılı özellikleri
arasında. Camlardan sızan
rüzgar sesi sürüş sırasında bizi çok
fazla rahatsız etmedi. Koltukların kalitesi
çok iyi olmasa bile bu durum
sürüşe olumsuz etki yapmıyor.

Süspansiyonun yumuşak ayarı
yüksek konfor sağlıyor. 5 ileri oranlı
manuel şanzımanın sürüşe yansıttığı
net bir olumsuzluk yok. İlk
hızlanmalar sırasında şanzıman üzerine
düşeni rahatlıkla yerine getirirken,
üst vitesler ekonomi odaklı
seçilmiş. Renault’nun 85 HP güç
üreten 1.5 lt’lik dizel motoru bu
araçta da iyi bir sonuç vermiş. Yakıt
tüketiminde şov yapan ünite, performans
konusunda eksiklik hissettirmiyor.

Yönlendirme kabiliyeti sınırlı bir
performans sunan Duster, kısa aralıklı
virajlarda biraz tedirginlik yaşatsa
da genel anlamda güven vermeyi
başarıyor. Otoyol kullanımlarında
da dengesini korumayı başaran
Duster, birçok rakibinden daha
iyi bir yol tutuş karakteri sunuyor.
Fren performansı ise güvenlik beklentilerini
karşılıyor.

Sonuç

Dacia Duster bu haliyle ödediğiniz bedelden
daha fazlasını sunan bir SUV. Dizel motor ve
üst donanım paketi ile Duster, tavsiye edilebilecek
bir araç haline geliyor. Ekonomik
bir fiyata satın alınan aracın yakıt tüketimi
de yüzleri güldürecek rakamlara ulaşıyor. Başarılı
tasarımı ile her türlü ortama ayak uyduran
Duster, herhalde ithal sıkıntısı ya da
başka bir sorun yaşamazsa ülkemizin en çok
satılan SUV’larından biri olur.

Dacia Duster ile ilgili açıkçası tereddütlerimiz vardı: Bu SUV’un fiyatı ile iddialı olduğunu, sunacaklarınınsa fiyatı ile paralel olacağını düşünüyorduk. Elbette yapmış olduğumuz ilk sürüşler sırasında bu durumu direkt olarak yaşadık. Fakat 1.5 lt dCi dizel motor seçeneği ile testimize konuk olmasının ardından bu tereddütlerimiz tamamen yok oldu. Sonuç olarak Duster tavsiye edeceğimiz araçlarl istesinde üst sıralara zorlanmadan tırmandı. Fuarda tanıtıldığı ilk günden itibaren tüm gözler bu araca çevrilmişti. Herkesin bir SUV sahibi olabileceği anlamına gelen bir fiyat etiketi ile karşımıza çıkan Duster, tasarım konusunda da hiç fena görünmeyen bir araç. Duster’ın 29 bin 990 TL olan başlangıç fiyatı, en donanımlı ve 4 tekerlekten çekişli haliyle 44 bin100 TL’ye ulaşıyor. Ancak bu en yüksek fiyat bile, iddialı çekiş sistemi, güçlü dizel motoru ve başarılı tasarımı göz önüne alındığında son derece uygun kalıyor. Üstelik arkasına aldığı Renault desteği de çok önemli bir avantaj. Küçük sınıf otomobil fiyatına iddialı bir SUV satın almak isteyenler için Duster’ı rahatlıkla tavsiye edebilirsiniz. Duster’ın eli tasarım konusunda da çok güçlü. Ama bu aracın bir özelliği var. Şişkin çamurluk tasarımı, olduğundan daha büyük görünmesine neden olan (beğendiğimiz bir özellik) tavan ve profil çizgileri, heybetli ızgarası ile Duster park halindeyken çekici görünüyor. Fakat Duster yola çıktığı zaman tasarımı daha farklı ve göze daha hoş görünen birhal alıyor. ~Dikiz aynasından bakarken ya da bir yerde çayınızı yudumlarken Duster’ı hareket halinde gördüğünüzde park halinde olduğundan çok daha fazla etkileniyor ve onun cazibesine daha fazla kapılıyorsunuz. Pahalı caddelere çok kolay adapte olabilen Duster, kendi sınıfından olsun ya da olmasın her türlü aracın yanına yakışıyor ve hatta bir çoğundan çok daha iyi bir izlenim uyandırıyor. Sadece görünümü değerlendirildiğinde Duster, kesinlikle 29 bin TL’lik bir araç izlenimi uyandırmıyor. Yani tasarımı asla ama asla ucuz değil. Duster bundan önceki testimizde yaşam alanı konusunda bizden tam anlamıyla geçer notu alamamıştı. Ama 1.5 dCi dizel motorlu versiyonunun testimize konuk olması ile birlikte bu durum da değişti. Orta konsol ve diğer bazı yerlere serpiştirilen ahşap görünümlü parlak kahverengi detay, yaşam alanının kalite çıtasını bir hayli yükseğe çıkarıyor. Lauerate adlı donanım paketinde standart olarak sunulan bu özellik yaşam alanının keyif verici bir hal almasını sağlıyor. Genişlik açısından bir sorunu bulunmayan iç mekanda ön ve arka tarafta sunulan diz, baş ve omuz mesafeleri son derece iyi. Eşya gözü sayısı açısından yeterli olanı sunan Duster’ın bagaj hacmi de beklentileri çok rahat karşılıyor. Malzeme kalitesi ve işçilik konusunda elbette bazı yerlerde yine sorunlar var ama bu donanım paketi ile bunlar daha rahat göz ardı ediliyor. Diğer Dacia modellerinde de kullanılan iç mekan tasarımının bazı kullanım zorlukları var. Ama bunlar alışkanlık gerektiren detaylar. Örneğin cam açma düğmeleri önde orta konsolun üzerinde, arkada ise iki koltuğun ortasında konumlandırılmış.~ Kumandası elfreni kolunun altında olması nedeniyle elektrikli aynaları ayarlamak çok kolay olmuyor. Su fıskiyesini kullandığınızda, otomatik olarak çalışmadığından, silecekleri manuel olarak çalıştırmanız gerekiyor. Görüş açıları konusunda bir sıkıntı yaşamadığımız Duster’ın bu motor seçeneği ve donanım paketi ile iç mekan sessizliği de daha iyi. Müzik sisteminin çalışma karakteri de hiç fena değil. Benzinli motor seçeneğine göre yüksek hızlara çıkma isteğinin daha yüksek olması başarılı özellikleri arasında. İç mekan aydınlatması ise, gece kullanımları sırasında sorun yaşattığı için, daha iyi olmalı. Camlardan sızan rüzgar sesi sürüş sırasında bizi çok fazla rahatsız etmedi. Tamam, bir yalıtım problemi var ama bu durum can sıkıcı bir boyuta ulaşmıyor. İdeal sürüş pozisyonunu rahat bulduğumuz Duster’ın ilk izlenimi de oldukça iyi. Koltukların kalitesi çok iyi olmasa bile bu sürüşü olumsuz bir etki yapmıyor. Arka tarafta yolculuk edenler de dahil olmak üzere Duster’ın koltukları önemli bir şikayet almıyor. Süspansiyon sisteminin yumuşak ayarı ise konfor konusunda Duster’ın artılarından biri: Sert çukur geçişleri bile önemli bir rahatsızlık vermiyor. 5 ileri oranlı manuel şanzımanın sü-rüşe yansıttığı net bir olumsuzluk yok. Elbette daha iyi bir kumanda topluluğu ve daha belirgin vites geçiş yolları daha iyi olurmuş ama bu haliyle de hiç kötü değil. İlk hızlanmalar sırasında şanzıman üzerine düşeni rahatlıkla yerine getiriyor. Üst vites seçenekleri ise ekonomi öncelikli olarak uzun aralıklara sahip. ~Bu viteslerde yapılacak sollamalar beklendiği gibi uzun bir sürede gerçekleşiyor. 85 HP güç üreten 1.5 lt’lik Renault’nun beğenilen dizel motoru bu araçta da iyi bir sonuç ortaya çıkarıyor. Yakıt tüketiminde her zaman olduğu gibi şov yapan dizel ünite, performans konusunda da sürücünün kendisini hiçbir zaman kötü hissetmemesini sağlıyor. Yönlendirme kabiliyeti konusunda da sınırlı bir performans sunan Duster, yüksek yapısı ile kısa aralıklı virajlarda biraz tedirginlik yaşatıyor. Ancak genel anlamda araç, sürüş sırasında güven vermeyi başarıyor. Hızlı otoyol kullanımlarında da stabil yapısını korumayı başaran bir araç olarak ön plana çıkan Duster, birçok rakibinden daha iyi bir yol tutuş karakteri sunuyor. Fren performansı ise güvenlik beklentilerini karşılıyor. Stabil yapısını sert frenlerde koruyor.

SONUÇ
Dacia Duster bu haliyle ödediğiniz bedelden çok daha fazlasını usanan bir SUV. Dizel motor seçeneği ve üst donanım paketi ile Duster, tavsiye edilebilecek ve bundan şüphe duyulmayacak bir araç oldu. Ekonomik bir fiyata satın alınan aracın yakıt tüketimi de yüzleri güldürecek rakamlara ulaşıyor. Başarılı tasarımı ile her türlü ortama ayak uyduran Duster, herhalde ithal sıkıntısı ya da başka bir sorun yaşamazsa ülkemizin en çok satılan SUV’larından biri olur.

(+) Görünüm, fiyat, yaşam alanı, ferahlık, ekonomi, renault güvencesi
(-) Bazı işçilik ve montaj zayıflıkları, yalıtım, yönlendirme