Hamburg’da hava yine yağışlı. Kuzey Almanya’da bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor ve soğuk iliklerime kadar işledi. Güneş yok ve karanlık karabasan gibi üstüme çöktü. Yüksek benzin fiyatlarını da eklersek akaryakıt istasyonuna gitmek adeta işkence. Bir anda aklıma şeyh olmak geliyor. Bu kadar yol tepmek yerine benzini direkt kaynağından alır ve sabah uykumu bölmemiş, öğlene doğru iyice ayılıp yanıma güzel bir hatunla güneşin keyfini çıkarmış olurdum. İşin en güzel kısmı ise VW yerine adam akıllı bir otomobil kullanmak olurdu. Mesela bir Bentley… Laf Bentley’den açılmışken İngilizlerin yeni spor modelini çölde tanıtması aslında iyi denk geldi. Tanıtıma katılmak için gittiğim Umman’da batılı kıyafetleriyle rahat etmeyeceğim de ortada. Aşırı sıcak nedeniyle giyim tarzımı değiştirmek zorundayım. Peki parası olan bir Arap acaba burada ne giyer? Hemen yöresel kıyafet kiralayan bir dükkana gidip bir yalelli almakla işe başlıyorum. Havadar ve rahat olan bu kıyafet sıcak havalarda rahat edebilmemin tek şartı. Yola çıkmadan önce anneme yalellinin göğsüne bir Auto Bild logosunu da diktirip hazırlığımı tamamlıyorum. Yalelli tamam, altın yüzükler ve bileğimde pırlanta işlemeli saat de var. Şimdi tam bir Arap oldum. Artık gönül rahatlığı ile gaz pedalına basabilirim. Şeyh hayatı budur işte. Benzinin litre fiyatının sadece 20 Cent olduğu göz önüne alınırsa sileceklerimin motorunu da benzinli hale getirebilirim. ~Tam dokuz saatlik bir yolculuktan sonra Umman’ın başkenti Maskat’a iniyoruz. Ortalık sıcak hem de çok sıcak. Hava sıcaklığı 35 derece ama gölgede değil, çünkü burada bir tek palmiye bile yok. Güneş kremini unutmak mı? Hiç sorun değil. Çünkü çölgemimdeki ahşap kaplamalar bile güneş ışınlarına karşı korunuyor. Müsaadenizle tanıtayım: İkinci nesil Bentley Continetal GT! Avrupa’da Şubat 2011’den itibaren satışa sunuluyor olsa da şeyh olmanın farkıyla önceden test sürüşü yapmanıza imkan tanınıyor. Ekip halinde yola çıkmadan önce otomobilin etrafında bir turatıyorum. 4.81 metrelik uzunluğu ve 2 metrelik genişliği nedeniyle Bentley’in çevresini dolaşmak biraz zaman alıyor. İşin tuhaf tarafı ise herhangi bir sac parçanın yenilenmediği söylense de Continental’in hiç de yeni durmuyor olması. Gerçekten de yenilikleri ancak ikinci bakışta farkedebiliyorsunuz. Markanın sert barok tarzı artık keskin ütü izleri kesiyor. Bu yeni tasarım İngilizler tarafından super forming (süper şekillenme) olarak nitelendiriliyor. İngilizlerin bu güçlü otomobili bu tasarımı rahatlıkla kaldırıyor. Benim için ise aynı şey pek geçerli değil. O yüzden giymiş olduğum yalelli ile ortama ancak uyum sağlıyorum. Aslında ortak noktamız da yok değil: İkimiz de gereğinden fazla süse ve ağırlığa sahibiz. ~Bentley’in mühendisleri her ne kadar GT’nin 65 kg zayıfladığını söylüyor olsa da bunun ancak devede kulak kaldığını belirtmem gerekiyor. Çünkü 2.3 tonluk ağırlık bir otomobil için kesinlikle çok fazla. Continental için açıklanan ağırlık ancak Umman şeyhlerin bir kum tepesinden diğerlerine gitmek için kullandıkları büyük SUV’lar için uygun. Diğer taraftan Bentley, bu tür zeminler için geliştirilmiş bir araç değil. Sahip olduğu 4 tekerlekten çekiş sisteminin tek varlık nedeni yağışlı yollarda daha fazla sürüş güvenliği sağlamak. Dubai veya Abu Dabi’nin aksine Umman’da zarif bir görünüme daha fazla değer veriliyor. Bunun için de Rolls-Royce yerine Bentley tercih ediliyor. Bu kadar açıklamadan sonra en iyisi serin Bentley’in içine girmek. Sonuçta hava çok sıcak ve kostümümün içinde hafiften terlemeye başladım bile. Deri koltuklar beni karşılarken marşabasıyorum. 12 silindirli motor rölantide hırıltılı çalışırken gaz pedalına basmam, çöl farelerinin büyük bir korkuyla saklandıkları deliklere kaçışmasına neden oluyor. 21 inçlik lastikler küçük bir uyarı ıslığı ile beraber motorun ürettiği 700 Nm’lik yüksek tork, Bentley’i kelimenin gerçek anlamıyla ileri doğru fırlatıyor. Bu sırada egzozlardan çıkan gürültü ise komşunun av şahinlerinin korkudan tüneklerinden düşmesine sebep olacak kadar yüksek. Dışarıda bunlar olup biterken ben içeride sadece küçük bir ninni dinliyorum.~ Sanki Binbir Gece Masalları’ndaki Şehrazat kulağıma masal okuyor. Bu etki bana, VW motorların nasıl olup da İngiltere’de asil tabakaya hitapedebildiklerini de anlatıyor. Yeni Bentley’in motoru eskisine göre 15 HP daha da güçlü. 12 silindirli motor çok rahat ve sorunsuz kalkışı, yüksek devirlenme isteği ve atak hızlanmayla harmanlıyor. Kuzu derisi ile kaplı zemine şeyh sağ ayağıyla pedalı dibine kadar bastırdığında asfalt resmen titremeye başlıyor. Göz açıp kapanıncaya kadar hız göstergesi 100 km/s sınırını aşmış oluyor. Kalkıştan yaklaşık yarım dakika sonra maksimum hıza erişilmiş olunuyor: 318 km/s. Bu rakam kulağa bir serap gibi gerçek dışı geliyor olsa da 120 km/s’lik yasal hız limiti bir o kadar gerçek. Yoldaki radarların sayısına bakılırsa Umman Sultanı herhalde petrolden sonra en büyük geliri aşırı hız cezalarından elde ediyordur. Bu durumda en iyisi ayağımı gazdan çekmek olacak. Sonuçta misafir perverliğin de sınırı bir yere kadar. Ancak Bentley’i sakin tempoda kullanmak da insana büyük bir keyif veriyor. 16.5 lt/100 km’lik yakıt tüketimi? Resmi yakıt tüketim verisini soğuk İngiliz mizahı olarak kabul ediyoruz. Ancak yakıtın burada nerdeyse bedava olması, Continental’in gönül rahatlığı ile biraz daha fazlasını tüketebileceğini işaret ediyor. Şark bölgesinde Continental’e gerçek benzin doldurulması bir gurur meselesi. ~Bentley’in deposuna artık alkol de konulabiliyor ancak alkolün burada haram olduğunu hatırlatmaya gerek yok herhalde. Çevreciler Avrupa’da bu yolu izleye dursun çölün efendilerine göre CO2 emisyon değerleri vahadaki ince bir sandaletizinden öteye gitmiyor. Sonuçta petrol  ihraç eden bir şeyhin emisyon değerini düşüneceğini pek sanmıyoruz. Ayrıca hacim küçültme anlamına gelen downsizing gibi sözcükler de şeyhin sözlüğünde yoktur herhalde. İster yalelli giysin isterse batılı kıyafet, Bentley sahipleri büyük hacimli motorları tercih ediyor. İngiliz üretici ise her şeye rağmen daha küçük motor seçeneklerine de yönelmeyi tercih ediyor: 6.0 litrelik W 12 motorlu Continental’e ek olarak 2012 sonu itibari ile 8 silindirli bir seçenek daha olacak. W 12’ye kıyasla Audi’den alınacak olan yeni V 8, yüzde 40 (!) daha az yakıt tüketiyor. Aynı motor 450 HP’lik gücüyle ile yeni RS6’yı ateşleyecek. Partisine davetsiz gelmiş sonradan görme zengin akrabasını fark etmiş gibi burun kıvırmaya başlayanlara bir şeyi hatırlatmamız gerekiyor: Bentley markasının hala hayatta olmasının tek sebebi, 12 yıldır VW Grubu markalarından biri olması. Marka patronu Franz-Josef Paefgen için Prens Charles’dan daha fazla İngiliz gibi düşündüğü söyleniyor. Bu doğru olmasa otomobilin ipeksi yumuşaklıktaki deri döşemeleri için 8 şanslı hayvan ve ahşap dekorasyonu için dehektarlarca orman feda edilemezdi.~ İç mekanın dünyaca ünlü lüksü, ünlü İsviçreli marka Breitling’in saatiyle tamamlanıyor. Yuvasından çıkarılabilen paslanmaz çelik küllük bile neredeyse kurşundan yapılmışçasına ağır. Bu kadar çelikten birçok üretici küçük sınıfta bir otomobil üretebilirdi. 30 GB’lik Google-Earth fonksiyonlu navigasyon cihazına Phaeton ve A8 sürücüleri de sahip olup yollarını bulabiliyor. Ancak Bentley’de yer alan Naim markalı ses sistemine asla sahip olamayacaklar. Naim’in kalitesi ise Kraliçe Elizabeth’in ses sistemleri konusundaki tek tedarikçisi olduğunu açıklamak sanırım yeterli olacaktır. Continental’in koltuk masaj sistemi her ne kadar Audi’den alınmış olsa da yorgun bir geceden sonra bunun pek önemi kalmıyor.  Ne, hesap mı? Saray uşağım, bana cüzdanımı getir lütfen! İngilizler yeni Bentley Continental GT için 184 bin Euro (Almanya fiyatı) talep ediyor. Fiyat bu kadar uygunsa iki tane alayım bari! Sıradan ölümlülerin bu rakam karşısında önce bir sakinleştirici almaları faydalı olacaktır. Umman’da aynı paraya 15 deve almak mümkün. Develer tıpkı Continental GT gibi anında 90 litre tüketebiliyor. Diğer taraftan daha yavaş hareket ediyorlar ve havalı süspansiyonları da yok. Ancak her şeye rağmen Umman’ın çölleri için daha uygunlar. Bu durumda en iyisi hem Continental’i hem de develeri almak olacak sanki. Sonuçta insan bir kere şeyh oluyor.