GENEL ÖZELLİKLER
Yaşlı şampiyonun fiyatı daha yüksek olabilir ama Suzuki’ye, sahip olduğu turbo besleme, 22 HP daha fazla güç ve daha fazla kullanışlılıkla cevap veriyor. Arka kanadı ve kırmızı fren kaliperlerine rağmen RS, Çek sedanın günlük kullanıma uygunluk yeteneklerini aynen taşıyor. 560 lt’lik dev bagajı, büyük bagaj kapağı sayesinde rahatlıkla kullanılabiliyor ve arka koltuklar yatırıldığında taşıma kapasitesi 1420 lt gibi gerçekten iddialı bir rakama yükseliyor. ~Bu konularda Suzuki’nin hiç şansı yok. Derin ve arka kısımlara doğru, zemininde bombeler olan bagajıyla (461 lt) Kizashi’nin utanmasına gerek yok ama Octavia’nın, onun ustası olduğunu da kabul etmek zorunda. İlginç bir şekilde Japon rakip, bu sınıftaki otomobillerden beklenmeyen bir noktada bonkörlük gösteriyor: Arka koltuklardaki konfor. Deri kaplı büyük arka koltukların öndekiler kadar rahat olması ve insanı resmen davet etmesi gerçekten şaşırtıcı. Suzuki’nin arka koltuklarda Skoda’ya göre daha fazla diz mesafesi sunması da şaşırtıcı bir durum. Özellikle de Octavia’nın bu konuda hiç de kısıtlı bir otomobil olmadığı düşünülürse… Maliyetler konusunda ise Kizashi, Çek’lere göre daha dikkatli davranmış. Örneğin ön panelin üst kısmındaki yüzeylerde ucu görünümlü sert plastik kullanılmış. Aynı noktada Octavia RS yolcularının parmakları, yumuşak plastiğe temas ediyor. Suzuki’nin iç mekanının her şeye rağmen daha elit görünmesinin nedeni ise standart donanımdaki deri döşemeli koltuklar. Ancak koltukların yan destekleri biraz daha iyi olabilirmiş. Octavia’nın üzerlerine RS logosu işlenmiş spor koltukları ise vücudu bir eldiven gibi sarıp destekliyor. Ele iyi oturan deri direksiyonu tutup, 270 km/s’ye uzanan hız kadranını gören Skoda sürücüsünün aklında tek bir fikir oluyor: Gaza basmak!~SÜRÜŞ ÖZELLİKLERİ
Artık yola çıkabiliriz. Skoda’nın VW raflarından alınan turbo beslemeli 4 silindirli motoru gerçekten canlı ve işini turbo boşluğu yaşatmadan yapan bir makine. Hızlanmalarda spontane ve patlama şeklinde bir itme gücü sergiliyor. Daha rahat gezintileri sevenler ise geniş tork bandının keyfini çıkarabiliyor: Direkt enjeksiyonlu 2.0 lt’lik motor tüm devir bandında yumuşak bir şekilde çalışıyor ama talep geldiği anda tekrar saldırıya geçmeye de hazır bekliyor. Bunun dışında motorun nefesi 200 km/s’nin üzerinde de kesilmiyor ve ibreyi zorlanmadan 250 rakamının üzerine getirebiliyor. Kizashi’nin motoru da kesinlikle cansız değil ama Octavia RS’in yanında çok daha yumuşak kalıyor. “Turbo yerine hacim” düsturunu kullanan Suzuki’nin 2.4 lt’lik atmosferik motoru, 230 Nm’lik maksimum torkunu 4000 d/d veriyor olmasına rağmen, alt devirlerde de zayıf kalmıyor. Başarılı bir çalışma karakterine sahip olan 4 silindirli motor, sesinin vaat ettiğinin aksine gaz komutlarına biraz daha yavaş cevap veriyor. En yüksek vitesteki esneklik ölçümünde de Kizashi, Octavia RS’in belirgin bir şekilde gerisinde kalıyor. Tamam, Kizashi de sportif bir otomobil ama Skoda kadar “yakıcı” olamıyor. Daha yüksek performansına rağmen 8.2 lt/100 km ile neredeyse 0.3 lt daha az benzin tüketmesi ise Skoda’nın diğer bir önemli avantajı. ~Bunun dışında Skoda’nın direksiyonu da oldukça direkt çalışıyor. Bol virajlı yollarda direksiyonun geri bildirimleri daha iyi, yönlendirmesi keyif verici derecede hassas ve düz gidişte de başarılı: Hızlı otoyol kullanımlarında zeminden gelen darbeler direksiyonu huzursuz etmiyor. İşte günlük kullanıma uygun bir aile sporcusu tam da böyle olmalı. Suzuki’nin direksiyonu ise, maksimum hassasiyetten bir parça uzak, komutlara biraz daha ağır kanlı tepkiler veriyor ve geri bildirimleri de daha az. Diğer taraftan vites geçişleri, en az Skoda’daki kadar hassas. Ancak vites yolları biraz daha kısa olabilirmiş. Hızlı kullanımlarda Octavia, başarılı yol tutuşuyla sportif bir sedandan bekleneni rahatlıkla veriyor. Bunu yaparken konfordan çok fazla ödün vermemesi de önemli bir avantaj. Zemindeki enlemesine yarıklar ve kanalizasyon kapaklarının üzerinden geçerken iç mekana kuru vuruntular yansısa da, bunlar asla can sıkıcı seviyelere ulaşmıyor. Bu haliyle Octavia RS ile uzun yolculuklarda da rahat etmek mümkün. Kizashi’nin süspansiyonu zemindeki bozuklukları daha hassas bir şekilde filtreliyor ancak yu-muşak yapısı nedeniyle karoseri daha fazla sallıyor. ESP’nin sürüş keyfini yok edecek ayarlara sahip olmaması sayesinde sportif sürüşmeraklıları, Kizashi’de de aradıklarını bulacaktır: Devreye girene kadar mümkün olduğunca bekliyor, gaz pedalına basıldığında arka kısmın hafifçe savrulmasına izin vererek sürücüye virajlarda yardımcı bile oluyor. ~Skoda’da limitler daha yüksek. Gaz komutlarına benzer tepkiler verse de keskinlik konusunda Kizashi’nin gerisinde kalıyor. Turbo bazen o kadar güçlü bir çekiş üretiyor ki, elektronik diferansiyel kilidine rağmen viraj içinde kalan ön tekerlekten bazen dumanlar yükselebiliyor.
MALİYETLER
26 bin 900 Euro’luk (Almanya) fiyatıyla Suzuki, eksiksiz donanımları dikkate alındığında neredeyse bir kelepir. Gerçekten de tek ekstra donanım kalemi metalik boya. Ancak navigasyon sistemi isteyenlerin elektronik mağazalarına başvurmaları gerekecek. Hızlı aile babaları için Skoda da 27 bin 640 Euro (Almanya)ile makul bir öneri getiriyor. Ayrıca opsiyon listesi de daha geniş: Geniş VW rafları sayesinde Skoda’da güzel olan her şeyi satın almak mümkün, ancak bunların fiyatları çok da ucuz değil.
Skoda Octavia RS 2.0 TSI 299 PUAN
Octavia her şeyi başarıyla yapıyor: Kilometreleri konforlu bir şekilde kat etmek, virajlarda hızlı olmak ve gerektiğinde yapı marketi alışverişlerini bile eve taşıyabilmek. İşte birlider böyle olmalı!
Suzuki Kizashi 2.4 Sport 284 PUAN
Rahatlık Suzuki’de daha önplanda, yani sportiflik Skoda’daki kadar radikal bir şekilde hayata geçirilmemiş. Turbo yerine atmosferik beslemeli olması nedeniyle performans disiplininde önemli puanlar kaybediyor.
Bunu hiç kimse hesaba katmamıştı: Suzuki gibi bir küçük sınıf uzmanı, canlı ve sportif görünmekle kalmayıp gayet sportif sürüş özellikleri de sunan bir spor sedan üretti. Ancak Octavia RS’in karşısında Japon rakip, finalde geride kalmaktan kurtulamadı. Çek temsilcinin turbo sayesinde sunduğu canlılığın karşısında Suzuki’nin atmosferik büyük hacim reçetesi pek tutmadı. Eğer biraz daha yumuşak bir karakter arıyorsanız, Kizashide çok iyi bir seçenek olacaktır. Bu nedenle bu karşılaştırma için rahatlıkla “kaybedeni yok” ya da “iki galip var”denilebilir.
Martin Puthz
Bir yanıt yazın