1980’lerin sonlarıydı. Omega
neredeyse Mercedes seviyesini
yakalamıştı. Vectra ve Corsa
çok iyi satıyordu. Opel’in pazar
payı yüzde 16 civarındaydı. Ancak
ardından yavaş ama sürekli
bir düşüş başladı. Aradan neredeyse
20 yıl geçtiği bugünlerde
Opel yeniden ön sırada: Opel
Ampera, yani Almanların menzil
uzatıcılı (Range Extender)
ilk plug-in hibridi, Kasım ayında
anavatanında piyasaya çıkacak.
Aslına bakılırsa Ampera, acil
durum jeneratörüne sahip bir
elektrikli otomobil. Opel’in yıllardır
gölgesinde kaldığı VW, Audi,
BMW veya Mercedes, şu sıralar
ya araştırma ya da test aşamasındalar.

Opel’in otomobili ise hazır.
Hem de gayet etkileyici bir otomobil.
Ayrıca Opel markası altında
yıllardır üretilen tüm araçlardan
daha sportif ve daha şık.

Ayrıca daha ilerici ve daha pahalı.
Ancak aranan bir model ve
“farklı” bir Opel olmak için şansı
çok yüksek. Ampera bu haliyle
bile sansasyonel bir araç.
Ancak tüketimi çok daha etkileyici.

Lisansör dergimiz Auto
Bild, Toyota Prius ve Prius
Plug-in’le birlikte bir ev-iş güzergahı
canlandırarak ölçümler
yaptı. 45 km işe gidişi, 45 km’de
aynı rotadan eve dönüşü, yani
günlük hayatta rastlanabilecek
bir durumun gerçek trafikte
canlandırıldığı testte Ampera,
90 km’nin 70’ini sadece aküsündeki
elektrik gücüyle, yani
bir damla bile benzin harcamadan
katetti. Bu rakam, Prius
Plug-in’den yaklaşık 50 km fazlaydı.
Akü bittiğinde ise son 20
km’de içten yanmalı motor girdi.

~Plug-in? Range Extender?
Ampera’nın teknolojileri gayet
karmaşık
Test sonunda yapılan hesaba
göre Ampera, 100 km’de sadece
1.6 lt yakıt tüketmişti. Bu rakam, 2012 yazında piyasaya çıkacak
olan Prius Plug-in’in yarısı,
gündel Prius Hybrid’den ise
yüzde 60 daha azdı.

Test sırasında ölçülen 1.6
lt/100 km’lik tüketim, Opel’in
fabrika verisiyle bire bir örtüşüyordu.
Ancak fabrika verilerinde
AB tarafından belirlenmiş
karmaşık bir prosedür uygulandığından
bu eşitlik sadece
bir rastlantıydı.
Ampera’nın Voltec adlı teknolojisi
de gayet karmaşık.

Akü, güç elektroniği üzerinden ana elektromotoru elektrik
enerjisiyle besliyor. Elektromotor ise bunu mekanik
enerjiye dönüştürüp bir planet dişli üzerinden tekerleklere
gönderiyor. Bu sırada içten yanmalı ve elektromotor/
jeneratör ünitesi bu sırada devre dışı kalıyor. Bir basınç
yatağı, kapalı 1 numaralı debriyaj üzerinden, planet dişlinin
dış çember halkasının dönmesini engelliyor.

Akü rezervleri de dahil boşalmış durumda. İçten yanmalı
motor 3 numaralı kavrama üzerinden jeneratöre enerji
gönderiyor. Jeneratör enerjiyi elektriğe dönüştürüp güç
elektroniği üzerinden elektrik motoruna yönlendiriyor. 50
km/s’nin üzerinde içten yanmalı motor, 2 numaralı kavrama
üzerinden planet dişliye ilave mekanik enerji göndererek
çekişe yardımcı oluyor.
gerekiyor: Menzil içindeki 2 uzak
nokta arasında gidip gelirken
1.7 tonluk Ampera bir anda
müsrifleşebiliyor: Tüketim rakamı
7 lt seviyesine çıkabiliyor.

~Prius Plug-in’deki kural
Ampera’da daha da etkili: Kullanılan
mesafeler ne kadar kısaysa,
tasarruf potansiyeli o kadar
fazla. Örneğin sadece akü
gücüyle yol aldığınız sürece
Ampera’nın içten yanmalı motorunu
sonsuza kadar çalıştırmayabilirsiniz.

Kardeş model
Chevrolet Volt’un Amerikalı sahiplerinden
biri, tam dolu depoyla
satın aldığı aracının yakıt
deposunu 6 ay ve 4 bin km sonra
tekrar doldurmuş. İşte daha
küçük bir aküye ve daha büyük
bir 4 silindirli motora sahip olan
Prius Plug-in ile Ampera’nın arasındaki
en önemli fark da bu.
Opel’in açıklamasına göre
Ampera’nın Almanya fiyatı
42 bin 900 Euro’dan başlayacak.

Alman marka bir leasing
planı üzerinde de çalışıyor.
Prius Hybrid şu anda 27
bin 50 Euro’ya satılırken, Prius
Plug-in’in fiyatı ise 35 bin
Euro olacak. Opel 2012 yılında
Avrupa çapında 10 bin adet
Ampera satmayı planlıyor. Şimdiye
kadar Opel, 5 bin ön sipariş
almış. Ampera’nın topmodeli
“E-Pionier-Edition” için ise 48
bin 200 Euro karşılığında kesin
sipariş alınıyor.

Sahip olduğu ilerici teknoloji
sayesinde Ampera’nın Prius
Plug-in’e göre 100 lt daha
az bagaj hacmi sunuyor olması
önemini yitiriyor. Ayrıca
Ampera’nın arka koltuğu yatırıldığında,
310 lt’lik bagaj hacmi
1005 lt’ye yükseliyor.
Rahat sürücü koltuğuna oturduğunda
insan, kendisini gerçekten
de gelecekteymiş gibi
hissediyor. İki adet monitör tüm
önemli verileri grafiklerle gösteriyor
ve sürücüsü tasarrufa
teşvik ediyor. Örneğin göstergedeki
yeşil renkli topun varlığını
korumak için sürücünün
gaz pedalına gayet dikkatli bir
şekilde basması gerekiyor. Bunu
başaran sürücü en tasarruflu
şekilde yol aldığını biliyor.

~Ancak video oyunlarını andıran
bunca grafik arasında sürücü,
arada bir yola da bakmasının
gerektiğini kendisine hatırlatması
gerekiyor.
Kokpit bunun dışında da Opellerden
tanıdığımız her şeyden
daha şık ve elit görünüyor.
Opel’in açıklamasına göre Bose
ses sistemi bile elektrik tasarrufu
yapacak şekilde çalışıyor.
Sürücü bir düğmeye basarak,
normal, spor, dağ ve duruş
modları arasında seçim yapabiliyor.
Pazarlamacılara göre kullanım
modlarının yüzde 90’ını
normal ve spor modlar (daha
fazla güç, daha fazla tüketim)
oluşturacak. Dağ modunda
sistem, tırmanma için gerekecek
olan enerjiyi önceden depoluyor.

Duruş modunda ise içten
yanmalı motor, akü tam dolu
olsa bile devreye girip, aküdeki
enerjiyi daha sonra kullanmak
üzere saklıyor: Örneğin
gelecekte gündeme gelmesi
beklenen içten yanmalı motorlu
araçlara ücret getirilen şehir
merkezleri için.

Ampera kullanmak kesinlikle
etkileyici ama bir o kadar da
karmaşık. En azından 20 yıl öncesinin
Vectra ve Omega modellerine
göre… Buna rağmen
plug-in hibrid Ampera kesinlikle
başarılı olması ve Opel’in
kurtarıcısı rolünü oynama ihtimali
çok yüksek.

Teknik veriler

Opel Ampera
111 kW’lık elektromotor; maksimum
tork: 370 Nm; lityum-iyon akü; akü
kapasitesi: 16 kWh; şarj süresi:
yaklaşık 4 saat; menzil uzatıcı
benzinli motor; motor hacmi:
1398 cc; maksimum güç: 86 HP;
maksimum tork: 130 Nm-4250 d/d;
önden çekiş; planet dişlili aktarma
organı; maksimum hız: 161 km/s;
boş ağırlık: 1732 kg; boyutlar (u/g/y):
4498/2126/1439 mm

Değerlendirme

Opel Ampera
Keyif veren ilerici bir teknoloji.
Fiyat konusunda bile önemli bir
zayıflığı yok. Puanından yarım
yıldız kesmemizin nedeni ise, içten
yanmalı motorla ilerlerken yükselen
tüketim oldu.


~Sonuç

Bir Opel modeli görüp bu kadar şaşırdığınız
son zamanı hatırlıyor musunuz? Ya da bir Opel
ile yola çıkmanın bu kadar maceralı olduğunu…
Ampera, markaya bakışı değiştirebilecek bir
model. Hibridden çok elektrikli otomobile
daha yakın olan bir plug-in araç… Eğer çevreci
yöntemlerle elde edilmiş elektrikle şarj
edilebilirse bu Opel, kesinlikle yepyeni bir
çağın başlangıcı olacaktır. Eğer her gün kısa
mesafelerde araç kullanıyorsanız, bu otomobilde
tek endişeniz, depodaki benzinin zamanla
buharlaşarak uçması olacaktır.