Genel

Arazinin beyefendisi

SUV’ları kaba, hantal, hatta fazla “aynı” mı buluyorsunuz?

Birkaç “sıra dışı” örnek dışında piyasada
SUV’lar neredeyse birbirinin aynı
görünüyor. Hafif arazide de gidebilecek
ve ailenin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak
kadar geniş, konforlu ama aynı zamanda
farklı da görünen bir araç arayanlardansanız,
Volvo XC70 kesinlikle düşünmeniz gereken
bir alternatif olacaktır. Özellikle de ileri
güvenlik teknolojilerine de önem verenlerdenseniz…
Aslına bakılırsa XC70 Cross Country,
Volvo’nun büyük stationı
V70’in yükseltilmiş, arazi aracı
görünümü kazandırılmış ve 4
tekerlekten çekiş ile donatılmış
bir versiyonu.

XC70’in koruma amaçlı siyah
plastik karoser eklentileri güçlü
bir etki yaratıyor,
hem de oldukça şık
duruyor. Bunlara
eşlik eden metalik
görünümlü yüzeylerse
görünümü
yumuşatıp kalite
algısını artırıyor.
A sütunlarıyla
farların iç kısımları
arasında yükselen
kaput, XC70’te
her zaman güçlü
bir motorun görev
yapması gerektiğini
düşündürüyor.

Çapraz bir krom
şeritle bölünen şık
ızgaradaki radar
ünitesi keşke biraz
gizlenebilseymiş.
Ama “güvenlik mi
estetik mi” dendiğinde
vereceğim tek cevap “tabi ki güvenlik”
olacaktır.

Stationların klasik uzun siluetine sahip
olan otomobilin yan kısımlarındaki yüzeylerin
dikliği hemen dikkat çekiyor. Yan cam
ları çevreleyen kromajlı şerit, marşpiye hizasındaki
alüminyum görünümlü iki şerit
ve tavan raylarıyla hoş bir uyum sergiliyor.
Heybet arkada da devam ediyor: Burada da
her şey büyük. Bagaj kapağına giriş yapan
geniş stopların tavan spoylerine kadar uzanması,
arkadan bakıldığında XC70’in aslında
olduğundan daha ince görünmesini sağlıyor.
İç mekan, yolcularını çok şık ve çok ferah
bir atmosferle karşılıyor: Plastik dokular,
kumaş yüzeyler ve deri döşemelerin hem
malzeme hem de işçilik kaliteleri çok yüksek.

~Arkası boş orta konsol ve bu konsolun cep
telefonlarının tuş takımını hatırlatan tasarımı
artık tipik bir Volvo özelliği haline geldi. İki
metalik çember ve ortalarında yer alan LCD
erkanlar halinde hazırlanmış göstergeler hem
şık hem de kullanışlı: Sanki bakmasanız da
görüyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.
Deri döşemeli koltuklar her iki sırada da
harika. Sürüş pozisyonu çok iyi, hemen bulunuyor
ve çok rahat. Arka sıra, neredeyse özel
şoförlü kullanım için bile uygun genişlikler
sunuyor. Açık renkli döşemeler ve bununla
uygun bir koyu renge sahip deri kokpit döşemesi kesinlikle göz okşuyor. Orta konsol,
kokpit ve kapı içlerindeki koyu renkli plastik
yüzeylerin üzerinde kullanılan desenleri ilk
anda yadırgasam da sonradan hoşuma gitti:

Ocean Race paketine özgü bu desenlerim
çizimlerinde, yelkenlilerin direk ve iplerinden
esinlenilmiş. Hatta ön yolcu koltuğunun
havalandırma ızgarası hizasında büyükçe bir
yelkenlinin direkleri, ipleri ve flamaları bile
seçilebiliyor. Volvo Ocean Race ibaresi motor
ilk çalıştırıldığında renkli ekranda da beliriyor.
Aynı ibareye marşpiyeler, kapı içleri,
bagaj rulosu ve koltuklarda da rastlıyoruz.

XC70, gerçekten bonkör iç mekan genişlik leri sunuyor ve buna bagaj da dahil: 575-1600
lt. Anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi hayatı
kolaylaştıran bir detay: Marş düğmesinin
altında bir yuvası olsa da, anahtar her zaman
cebinizde kalabiliyor. XC70’in arka koltukları
belki de en keyifli yeri olacaktır. Özellikle
de çocuklar için: Koltuk kafalıklarındaki
monitörler üzerinden DVD seyredilebiliyor
veya orta kol dayanağındaki bağlantı noktası
kullanılarak oyun konsoluyla vakit geçirebiliyorlar.
Müzik sisteminin ses performansı ise
hem gücü hem de ses temizliğiyle şimdiye
kadar rastladıklarımın en iyilerinden biri…
Özellikle baslar çok güçlü: Böbrek taşınız
varsa bir bateri soloyla bunlardan kurtulabilirsiniz.


~Kullanım, güvenlik

XC70 daha ilk kilometrelerde konforu ve
kullanım rahatlığıyla beğeni topluyor. Dik
karoser yüzeyleri sayesinde görüş açıları çok
iyi. Büyük aynalar her yeri rahatlıkla görmenizi,
geri görüş kamerası ve park sensörleri
ise rahatlıkla manevra yapmanızı sağlıyor.
Başarılı direksiyon sayesinde büyük boyutlarına
rağmen XC70’in kullanımı gayet kıvrak.
Gelelim arazi performansına: Yükseltilmiş
yapısı sayesinde XC70 ile hafif arazide rahatlıkla
ilerleyebilirsiniz. Çakıl, çamur veya
kum gibi gevşek zeminlerde aracın sürekli 4
tekerlekten çekiş sistemi zorlanmadan ilerlemenizi
sağlıyor. Yokuş iniş asistanı sayesinde
ise XC70, en dik rampaları bile güvenli bir
şekilde inebiliyor. Ancak engebeli arazide
her tümsek yaklaşmında öttüklerinden, park
sensörlerini kapatmanızı tavsiye ederim 4×4 sisteminin, kaygan asfaltta da fazladan
güvenlik saladığını da hatırlamak gerekiyor.

Volvo her zaman güvenli otomobilleriyle
tanınan bir marka oldu. XC70 de çok sayıda ilerici
güvenlik teknolojisiyle bu imajın hakkını
veriyor: Şehirde Güvenlik Sistemi (öndeki
araca çarpma riski oluştuğunda sürücü tepki
vermezse kendi kendine fren yapıyor), Adaptif
Hız Sabitleyici, Otomatik Frenli Çarpışma
Uyarısı ve Yaya Algılaması (öndeki araca çok
yakınsanız ya da yolunuzun üzerinde yayalar
varsa, sizi uyarabiliyor; gerektiğinde tam
güçle fren yapıyor), Şeritten Çıkma Uyarısı
(şerit çizgilerini algılıyor ve sinyal vermeden
dalgınlıkla şerit değiştirildiğinde sürücüyü
uyarıyor), Aktif Viraj Farları (her iki yönde
15 dereceye kadar dönerek gittiğiniz yönü
güvenilir bir şekilde aydınlatıyor)…

~Motor/şanzıman
özellikleri

Test aracımızda Volvo’nun D5
adını verdiği 2.4 lt’lik 5 silindirli
turbo dizel motoru görev yapıyordu.
Her devirde çok güçlü olmayı
başaran motor gerçek bir heybet
abidesi: 4000 d/d’de 215 HP güç
ve 1500-3000 d/d aralığında 440
Nm maksimum tork üretiyor. 6
ileri oranlı Geartronic adlı otomatik
şanzıman da gücün her zaman
kullanıma hazır olmasını sağlıyor.
Vites kolu sağ tarafa çekildiğinde
şanzıman spor moda geçip daha da atak
sürüşler sağlarken, bu konumda vites kolunu
ileri-geri iterek şanzımanı manuel kullanmak
da mümkün oluyor. Motorun gaz
komutlarına verdiği tepkiler, yüksek ivme
ve hızlanmalardaki rahatlığı keyif veriyor.

Kapalı bir mekanda, örneğin AVM’lerin
çok katlı otoparklarında ilerlerken 1500
d/d civarında duyulan tiz turbo ıslığı ise
muhteşem. Çoğunu sıkışık trafikte katettiğimiz
2 bin kilometreye yakın bir rotada
bu güçlü motor, 9 lt yakıt tüketerek de
beğenimizi kazandı.

Cebe seslenen
unsurlar

Bu kadar lüks, donanım ve güç bir arada
olunca, maliyetler de doğal olarak yüksek
oluyor: Konuğumuz Volvo XC70 D5 Ocean
Race’in fiyatı 232 bin 770 TL. Ancak XC70
dünyasına girişin daha uygun seçenekleri
de var: D4 Premium versiyonun fiyatı 159
bin TL. Bu yüksek farkın ana nedeni D4
motorun 2.0 lt’lik hacmi sayesinde daha
uygun vergi klasmanına dahil olması. D5
motorlu versiyonların fiyatları ise 224 bin
TL’den (XC70 D5 AWD Premium) başlıyor.

~Sonuç

Volvo’nun farklı
tarzını her zaman
sevmişimdir.
XC70 de bu
geleneksel köşeli
tarzın en iyi
temsilcilerinden
biri. Bunun
dışında station
karoseri, 4×4 sistemi ve yüksek yapısıyla,
günümüzün sürekli birbirine
benzeyen büyük SUV’larına şık ve
özgün bir alternatif de oluşturuyor.
Kardeşi V70’in konforlu ve büyük
asfalt otomobili özelliklerine araziye
uygunluğu eklemesi, XC70’i tam bir
arazi beyefendisi haline getiriyor.
Markanın ilerici güvenlik teknolojilerinin
neredeyse tamamına sahip
olması, geniş iç mekanı ve lüks donanımları
ise onu daha da çekici kılıyor.

Yorum yazın

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.