Soğuk iklimli Detroit ve Michigan’ın, Kuzey Amerika’nın dev otomotiv endüstrisi bölgesi olduğunu bilmeyen yoktur sanırız. Öte yandan sürekli güneşli olan Batı sahilleri ise cabrio araçların ve özel otomobil keyfinin geliştiği bölgedir. Burada farklı otomobiller ve motosikletler geliştiren tuning firmaları olduğu gibi, hafta sonları evlerinin garajlarında otomobil birleştiren motor tutkunları da anımsanmayacak düzeydedir. Batı yakasının bir diğer özelliği de ünlü Kaliforniya sıfır emisyon yasalarının rüzgarının, vali Arnold Schwarzenegger’in de etkisiyle, bu eyaletten başlayıp şimdi neredeyse tüm Kuzey Amerika’yı etkisi altına almaya başlamış olmasıdır. Belki de bu nedenledir ki otomotiv endüstrisi lüks cabriolet modellerinin yanı sıra en son teknolojiyi barındıran, elektrikli ve hibrid olmak üzere, tüm çevreci yeniliklerini Los Angeles Auto Show’da sergilemeyi tercih etti. Aynı zamanda fotoğraf sanatçısı da olan, Aydın Tuna Palabıyıkoğlu isimli bir okurumuzda, fuarda çektiği fotoğrafları Auto SHOW okurlarıyla paylaştı. LA Auto Show’u, özel bölümde, Palabıyıkoğlu’nun objektifindende aktaracağız. ~Nissan Murano CrossCabriolet
Japon üretici Nissan, hem boyut, hem de fikir olarak ilginç bir cabrio tasarımı hazırlamış. 2011 yılı başında pazara çıkacak bu yeni model, Nissan’ın üstü açık bir SUV’u üretebilecek cesarete sahip olduğunu gösteriyor. Aslında cabrio bir SUV fikrini ilk olarak Audi, 3 yıl önce Los Angeles’ta sergilediği Cross Cabriolet konseptiyle ortaya atmıştı ancak bu konsept, daha sonra mütevazi bir Q5 olarak hayata geçti. Şimdiyse Nissan, cabrio SUV’u piyasaya sunmaya hazırlanıyor. B sütunu bulunmayan tasarımın yeterli rijitliğe sahip olabilmesi için 3 kapılı olarak tasarlanması gerekmiş. Hızla açılıp kapanabilen hidrolik bir tavana, iki golf çantası alabilecek büyüklükte bir bagaja ve dört kişiye konforlu bir ortam sunabilecek iç mekan genişliğine sahip olacak bu cabrio SUV’da 3.5 litre hacimli benzinli bir V6 motor (265 HP, 336 Nm) ve CVT otomatik şanzıman görev alacak.
BMW 6 Serisi Cabrio
Daha önce konsept hali Pekin ve Paris fuarlarında gösterilen 6 Serisi, ideal boyutlarla ve tenteli cabrio haliyle sahneye çıktı. BMW, 6 Serisi cabrio için, elektrikli bir mekanizmanyla çalışan kumaş bir tente tasarlamış. Kötü hava koşullarında metal tavan kadar izolasyon sağlayacağı iddia edilen tavanın 20 sn gibi bir hızla açılıp kapanması ise avantajlı yönü. İç mekanda lüks ve sofistike malzeme bolluğunun yaşandığı 6 Serisi Cabrio’da, ilk etapta iki büyük benzinli motor yer alacak. 650i modeli 407 HP’lik V8’le gelirken, 640i modelindeyse 320 HP’lik 6 silindirli motor bulunacak. Her iki modelde de 8 ileri oranlı otomatik şanzıman yer alacak. Otomobilin pazara çıkışı 2011 bahar aylarını bulacak.~Chrysler 200
Son dönemde ABD otomotiv endüstrisinin yaşadığı zorluklardan etkilenen firmalardan olan Chrysler, artık yüzü iyice eskimiş Sebring modelini aceleyle makyajlayarak, serinin ismini 200 olarak yeniledi. Geçen yıl tanıtılan 200C EV konseptinden alıntılar taşıyan 200, yine de daha tutucu ve mazide kalan bir tasarıma sahip. Farların kenarlarına ilave edilen LED kaşlar, krom görünümlü ızgara ve gözden geçirilen arka tasarım taze bir hava katsa da aracın yaşını gizleyemiyor. Kaputun altında ise Pentastar isimli, 3.6 litre, 263 HP’lik yeni V6 motor ve altı oranlı otomatik şanzıman yer alıyor. Giriş seviyesi içinse 4 silindirli ve 4 ileri oranlı otomatik vitesli bir seçenek de düşünülmüş. Bu otomobilin Avrupa pazarlarına Lancia markası adı altında pazarlanması da olasılıklar arasında. Ancak dizel motor eksikliği ve mevcut serinin 2013 yılında yerini Fiat platformlu bir modele bırakacak olması akıllardaki soru işaretlerini oluşturuyor.
Porsche Cayman R
Yeni Cayenne’den sonra Cayman da diyete girdi. Daha fazla güç, daha az ağırlık prensibiyle geliştirilen Cayman R, Cayman S’ten 10 HP daha fazla güçlü sunarak 330 HP’ye ulaşıyor. Bununla birlikte ağırlık da 55 kg hafifletilerek 1295 kg’a kadar düşürülmüş. Bu diyet programı Cayman’a yaramış, çünkü son sürat 282 km/s’e ulaşmış. 0-100 km/s hızlanma ise 0.2 sn kadar iyileşerek 5 saniye sınırına yaklaştı. Tüm bu performans yeterli değilse Porsche mühendisleri PDK şanzımanını veya Sport Chrono paketini öneriyor. Bu sayede 0-100 km/s performansı sırasıyla 4.9 ve 4.7 sn’ye iniyor. Diyet programı tüketim konusunda da etkisini gösteriyor, ortalama tüketim 0,1 lt azalarak 9.3 lt/100 km seviyesine geriliyor. 2011’in Şubat ayında pazara sunulacak Cayman R’ın diyeti pek de ucuz değil, fiyatı klasik bir Cayman S’ten yüzde 10 daha yüksek olacak. ~Toyota RAV4 EV
Tesla ile ortaklığa giren Toyota, 2012 yılında ABD pazarı için elektrikli bir RAV4 üretmeye başlayacak. Los Angeles Fuarı’ndaysa bu otomobilin konsept hali gözler önüne serildi. RAV4 EV konsepti, gerçek kullanım koşullarında 160 km’lik menzil vaat ediyor. Aracın bataryaları ise Tesla tarafından üretiliyor. Her iki ortak da, testler sonuçlandıktan sonra, aracın seri üretimine bir an önce başlamak istiyor. Hatırlanacağı gibi, Toyota 1996-2003 yılları arasında da elektrikli bir RAV4 EV modeli üretmiş ve bu otomobilden toplamda 1900 adet satmıştı. Bu ilk nesil RAV4 EV’de metal hidrid aküler kullanılmıştı. Bugünse Toyota, LiIon’dan bile daha güçlü olabilecek yeni bir pil teknolojisi üzerinde çalışıyor.
Saab 9-4X
İsveçli üretici, Spyker sayesinde, geçtiğimiz seneden beri kendi kanatlarıyla uçmaya başladı ve ortaya 9-5 gibi yeni ve güzel eserler de çıkmaya başladı. Şimdiyse sırada orta boy SUV segmentinde yer alan 9-4X var. Saab’ın ilk kez girdiği orta boy SUV segmenti, markanın doğru yolda olduğunu ve artık karanlık geçmişten sıyrılıp parlak bir geleceğe adım atmakta olduğunu gösteriyor. Saab XWD isimli dört tekerlekten çekiş sistemini kullanan 9-4X, sportif sürüş dinamiğine sahip olma iddiasını taşıyor. Bu sportif iddia hem dış, hem de iç tasarımda da kendini belli ediyor. V6 motorlarla donatılan 9-4X, müşteriye atmosferik veya turbo motor seçeneğini sunuyor. 3.0 litrelik atmosferik model 265 HP’lik giriş versiyonunu oluşturuyor. Bu motorda ayrıca direk benzin püskürtmesi ve supap zamanlaması da yer alıyor. 2.8 litrelik, 300 HP’lik turbo motorsa serinin top modeli Aero’yu oluşturuyor. Her iki motor versiyonu da 6 ileri oranlı otomatik şanzımanla kombine edilmiş.~Jaguar C-X75
İngiliz Jaguar, 75 inci kuruluş yıldönümü için çok etkileyici bir coupe konsepti tasarladı. CX75 isimli bu konsept, markanın GT geçmişini çağrıştırıyor olsa da, aracın mekaniği ve enerji seçeneği günümüzün de ilerisinde yer alıyor. Jaguar’ın bu iki kişilik coupe konseptinde, bugüne kadar kullanılmamış olan bir motorlar kombinasyonuna yer verilmiş. Aracın dört tekerleğinde, dört ayrı elektrik motoru yer alırken, bataryaların şarjı içinse iki adet gaz mikrotürbini kullanılmış. Dört adet elektrik motorundan gelen güç 780 HP’ye ve tork ise 1600 Nm’ye ulaşıyor. Bu inanılmaz torkla birlikte dört tekerlekten çekişli C-X75, 330 km/s hıza ulaşıyor, 0-100 km/s’e erişim süresi ise 3.4 sn. Aracın menzili ise 900 km, ki bunun 110 km’lik mesafesi sıfır emisyonlu olarak yapılabiliyor. Aracın iç mekanındaysa klasik Jaguar lüksünü oluşturan deri, alüminyum gibi malzemelerin yanı sıra ultra lüks bir ses sistemi ve üç adet yüksek çözünürlüklü ekran yer alıyor. Bu ekranlarda aracın ivmelenme ve yavaşlama değerleri takip edilebiliyor.
VW Eos
Alman üretici, kompakt boyutlu, metal tavanlı coupe cabrio modeli Eos’u hafif bir makyajdan geçirdi. Ön tasarımda, markanın diğer modellerine de hızla yayılan, karakteristik VW ızgarası görmek mümkün. Bunun yanı sıra ön farların çeperleri de yeni LED modasına uyum sağlamış. Önden görünüşte bu aracı basit bir Golf’den ayırmak iyice güç hale geldi. ~Arka tasarımdaysa çok büyük değişiklik yok, arka stop lambaları ve arka tampon yeniden şekillendirilmiş. İç mekanda ise çok fonksiyonlu direksiyon ve dokunmatik ekranlı radyo ve navigasyona yer verilmiş. Benzer şekilde yeni nesil Park Asist ve otomatik adaptif farlar da unutulmamış. Yürüyen aksamda start/stop otomatiğinin gelmesi tüm motorlarda, yakıt tasarrufu sağlamış. TDI ve TSI motorların güçleri 120 ile 210 HP arasında değişiyor. Makyajlı Eos’un 2011 Ocak ayında Avrupa pazarına verilmesi bekleniyor. Öte yandan, 2011 Mart ayındaki Cenevre Fuarı’ndaysa, Golf’ün tente tavanlı bir konseptinin sergilenmesi bekleniyor. Anlaşılan Eos, aile içerisindeki tek kompakt cabrio olarak kalmayacak.
Yorum yazın