Opel’in iddialı bir fiyatla Astra’yı
satışa sunduğunu söylemiştik. Bizler
bu kez onun en uygun fiyatlı seçeneklerinden
biri olan 1.6 lt 115
HP’lik versiyonu ile Astra’yı test konuğumuz
yaptık. Enjoy, Sport ve
Cosmo olmak üzere 3 donanım paketi
olan Astra, donanım listeleri açısından
baktığımızda zengin diye
adlandırabileceğimiz bir otomobil.

115 HP güç üreten 1.6 lt’lik bu motor
ile Astra’nın neler yapacağı bizler
için merak konusuydu. Bu motor
yakışıklı Astra’yı sağ şerit bağımlısı
yapmasa da elbette çok iyi bir performans
da sunamıyor. Bunun ilk
nedeni, 115 HP’lik gücün 6000 d/d
gibi oldukça yüksek bir devirde alınıyor
olması. 155 Nm’lik tork için de
4000 d/d’yi beklemek gerekiyor.
Matematiksel veriler, motoru tam
performansı ile kullanabilmek için
4000 d/d’nin biraz üzerinde olmanız
gerektiğini gösteriyor. Yaptığımız
bu tip sürüşler sırasında ortaya çıkan
performans sonuçları hiç fena değildi.
Bu arada 5 ileri oranlı manuel
şanzımanın kullanımını sevdiğimizi
de belirtelim. Büyük ve kaliteli
görünen bir vites kolu ile kumanda
edilen şanzıman, kemikli
vites geçişleri ile sportif bir hava veriyor.
Devir saati aşağıdan yukarıya
doğru tırmanırken, kulakları tırmalayan
bir ses çıkarıyor ama bu bazılarının
hoşuna bile gidebilir. Yüksek
devir çevirme kabiliyeti sayesinde sık
aralıklarla vites değiştirmeden hızlanabilen
Astra, 0-100 km/s hızlanmasını
11.7 sn’de tamamlıyor. Bu
değer sınıf ortalamalarını rahat yakalarken,
Astra’nın bazı modellerin
önünde yer alacağının da ispatı.

Asfalt üzerinde karizmatik ve son
derece dinamik görünen Astra ile
yaptığımız zorlu testler ciddi problemler
yaşamadan sona erdi. Arka tarafın
kaymaya biraz meyilli olduğu
bu sürüşler sırasında Astra birkaç
küçük hareketle izine geri dönebildi.
Limitlerinde yapılan sürüşler sırasında
Astra rakiplerinin bir çoğundan
daha iyi bir performans sunuyor.
Insignia’da kullanılan gelişmiş
FlexRide sistemi yeni Astra’da da
yer alıyor. Titreşim ve sesleri azaltma
konularında iddialı olan süspansiyon,
otomobilin izine sadık
kalması konusunda da etkili. Ama
bizim asıl dikkatimizi çeken, Astra’nın
lüks sınıfta yer alan otomobiller
kadar sessiz bir çalışma karakterine
sahip olması oldu. Derin
çukur geçişleri, hızlı otoyol sürüşleri
veya sert rüzgarlı açık hava denemeleri
sırasında otomobilin içindeki
sessizliğin hiç bozulmaması, sanıyoruz
en beğenilen yanlarından
biri olacak.

Yeni Astra’nın uzunluğu 4 bin
249 mm’den 4 bin 419 mm’ye, dingil
mesafesi ise 2 bin 614 mm’den 2
bin 685 mm’ye çıkmış. Boyutlardaki
bu değişim yaşam alanı açısından
önemli bir etki yaratırken, Astra’nın
sürüş karakterinin iyileşmesini de
sağlamış. Süspansiyon sistemi darbe
emiş konusunda kendisinden
emin bir tavır sergilerken iç mekan
konforunu fazlasıyla artırıyor.

Sonuç

115 HP güç üreten motor ile de keyif aldığımız
Astra’nın şanzımanı da sevdiğimiz yanlarından
oldu. Lüks otomobillere benzeyen
sessizlik ve süspansiyon konforu Astra’nın itici
güçleri olacak. Rakiplerine göre biraz
yüksekte konumlandırılan başlangıç fiyatı ise
cesur bir karar olmuş. Kötü pazarlanmadığı
sürece Astra’nın başarısını engellemek için
yüklendiği gemilerin Türkiye’ye ulaşmasını
engellemek gerekiyor.