Fransız Peugeot, orta sınıftaki
508 SW modelinin temelini
kullanarak, tamamen yeni
bir otomobil yarattı. 508 SW
gövdesinin altında tamamen yeni
bir konsept yatıyor aslında. Yerden
yüksekliği artırılan, özel hafifletilmiş
jantlarla donatılan ve gövde
koruyucu plastik parçalar gibi arazi
aksesuarlarına da yer verilen 508
RXH’de şık tasarım detayları otomobilin
cazibesini artırıyor. Özellikle
önden görünümde, pençe izlerini
andıran her iki yandaki üçlü
LED gündüz farları, araca yırtıcı bir
karakter kazandırıyor.
PSA’nın Rennes’deki fabrikalarında,
Mart ayından itibaren üretilecek
olan 508 RXH’in 2013 yılındaki
toplam üretim hedefi 10 bin adet.
Peugeot, 2012 yılı içinde Hybrid4
sistemiyle donatılmış araç sayısını
üçe çıkarmayı hedefliyor. RXH’ın
yanı sıra 3008 ve 508 ailelerine de
Hybrid4 versiyonları dahil olacak ve
yıllık Hybrid4 üretim adedi toplamda
33 bin 500’e ulaşacak. Ne yazık ki
Peugeot, Türkiye’deki vergilendirme
sistemi emisyon bazlı vergilendirmeye
geçene kadar bu hibrid versiyonlarını
Türkiye’ye ithal etmeyi
düşünmüyor.
Hybrid4 nasıl çalışıyor?
Daha önce başka markalarda
benzinli hibrid sistemler yer almıştı
ama PSA’nın Hybrid4 sistemi
onlardan bir konuda ayrılıyor. PSA
Hybrid4 ile dünyanın ilk dizel hibrid
sistemini piyasaya sundu. Benzinli
hibrid sistemlerin CO2 tüketimleri
ancak normal bir dizel otomobil
seviyesine inebilirken, Hybrid4,
dizel bir otomobilin ekonomiklik
özelliklerini, buna eklenen hibrid
teknolojisiyle daha da aşağılara çekmeyi
başardı.
Sistem, ön akslara konumlu termik
(2.0 lt hacimli dizel HDi) motor
ile arka aksların ortasında yer alan
elektrik motorunun işbirliği halinde
çalışmasını sağlıyor, dizel motor ön
tekerleklere tahrik iletirken, elektrikli
motor arka tekerleklere çekiş
gücü ve tork sağlıyor. Bu sayede
hem dört tekerlekten çekiş, hem de
dizel hibridin ekonomisi bir arada
sunulabiliyor.
Sürüş izlenimleri
Peugeot 508 RXH’ı
Güney Fransa’nın
hem dağlık,
hem de otobanlarından
oluşan karma
yollarında
kullanma
şansını bulduk.
Otomatikleştirilmiş 6 ileri vites düzeneğiyle
kombine edilen Hybrid4
sistemi, normal bir otomatik vitesli
otomobilin kullanım özelliklerini
sunuyor. Yani iç mekanda standart
bir 508 SW’den çok daha farklı ve
karmaşık bir görünüm beklemeyin.
En önemli fark, merkezi monitöre
ve gösterge panelinin ortasındaki
monitöre yansıtılan batarya şarj seviyesi,
anlık şarj etme durumu ve
hangi motorun hangi tekerleklere
tahrik gönderdiği bilgileri. Bir diğer
önemli farklılık ise vites kolu
yakınındaki sürüş modu seçicisi. Bu
seçici sayesinde Auto, 4WD, ZEV ve
Sport modlarından birini seçmek
mümkün.
2.0 lt’lik HDi motor klasik bir dizel
motorun rölantideki gürültüsüyle
çalışmaya başlıyor. Ama şayet yola
ilk çıkışta bataryanız doluysa, elektrikli
modda ve çok sessiz olarak,
ilk anda yola çıkma şansızın da var.
Genel kullanımda önerilen mod Auto.
Bu konumda sistem hangi motorları
devreye alıp bataryayı ne zaman
şarj edeceğine kendisi karar
veriyor. Yavaşlama ve fren anında
ise maksimum şarj yapılıyor.
Şehir içi kullanımda ise ZEV (Zero
Emisyon) modunu deneyebilir ve
şehirde sessiz ve egzoz yaymadan ilerleyebilirsiniz,
ama çok değil ancak
3-5 km kadar. 31 kWh’lık Ni-Mh
bataryaların kapasitesi bu kadarla
sınırlı. Daha sonrasında batarya
boşalıyor ve dizel motor devreye
giriyor. Şehir içerisinde bataryanın
tekrar dolması ise uzun zaman alıyor
çünkü trafik ışıklarında dururken,
çoğu zaman dizel motor da ekonomi
yapmak için duruyor ve batarja
şarj olamıyor. (PSA’nın hala geliştirmekte olduğu Plug-in teknolojili
ve Li-İon bataryalı hibrid üretime
geçerse, şehir içinde daha uzun süre
sıfır emisyonla yol yapmak mümkün
olacak).
Sport modunda ise daha fazla güç
talebini karşılamak için, batarya dolu
olduğu sürece her iki motor da
birbirine destek veriyor. Bu modda
RXH, çok daha keyifli ve performanslı
bir kullanım sunmaya başlıyor,
güçle birlikte doğal olarak tüketim
de artıyor.
4WD modu ise sürekli dört tekerlekten
çekişe ihtiyaç duyulan
yollarda devreye alınabiliyor. Bu
modda dört tekerleğin birden kesintisiz
ve sürekli çekiş sağlaması
garanti altına alınmış oluyor. Batarya
boşalsa bile dizel motor, hem ön
tekerleklere gerekli olan gücü, hem
de elektrikli motoru anlık olarak
besleyebilecek kadar torku üretebiliyor.
Aracın yerden yüksekliği 50
mm, iz genişlikleri 40 mm artırılmış
ve yaklaşma açıları da iyileştirilmiş
olduğu için, gerekli durumlarda
hafif bozuk orman yollarına veya
hafif arazi şartlarına girmek bile
mümkün.
508 RXH’te hafifletilmiş malzemeler
kullanılmasına rağmen,
Hybrid4 sistemi adaptasyonu neticesinde
ağırlık, standart bir 508 SW’ye
oranla 100 kg artmış ve 1.8 tona
ulaşmış. Bununla birlikte tüketim
ise dizel bir 508’le kıyaslandığında
yüzde 35 seviyesinde azalmış.
Açıklanan fabrika tüketim değeri
4.1 lt/100 km ve 107 gr/km CO2.
Peugeot’nun kendi bünyesinde, soğuk
kış şartlarında yapmış olduğu
bir testte araç, 1500 km boyunca
RXH, 100 km’de ortalama 4.8 lt tüketimle
yetinmiş. Biz sürüşlerimiz
sırasında, performanslı kullanımda
daha yüksek değerlere ulaştık ancak
sakin kullanımda 5.0 lt seviyesini
yakalamak mümkün. Bu boy ve
ağırlıktaki, otomatik vitesli ve dört
çeker özellikli bir araç için gayet
makul bir değer. 200 HP’ye ulaşan
maksimum sistem gücü ise Sport
modda keyifli, Auto modda ise yeterli
performans sunuyor. Ancak
dizel motorun zaman zaman artan
gürültüsü, bu lüks çevreci aracın
imajına gölge düşürüyor.
Sonuç
Peugeot, Premium sınıfta
Audi ve Volvo’nun karşısına 4 tekerlekten
çekişli lüks bir hibrid çıkarıyor. Şık tasarım
detaylarına sahip olan RXH hem dört
çeker, hem de çevreci araç talep eden müşteri
portföyünü hedefliyor. Yakıt tüketimi
de, CO2 emisyonu da, konvansiyonel bir
dört çekere göre oldukça düşük. Öte yandan
yüksek fiyatı, bu aracın ancak az sayıda
üretilmesine neden olacak. Zaten bu nedenle
şimdilik RXH’ı Türkiye yollarında göremeyeceğiz.
Bir yanıt yazın