BMW yönetiminde hayata geri dönen
Mini, etkileyici tasarımıyla tam bir
ilgi mıknatısı oldu ve yüksek fiyatlarına
rağmen bugüne kadar hiç elde
etmediği satış başarılarına imza attı. Aslına
bakılırsa Mini markasının, beklenenden de
başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

Kült dedesinin mirasını mükemmel bir
şekilde taşıyan Mini, geçmişin aksine tek
bir model olarak kalmadı ve birden fazla
model versiyonuyla daha büyük kitleye hitap
etmeyi de başardı. Bugün Mini’nin 4×4 hatta
Clubman versiyonları bile bulunuyor. Farklı
tarzı ile hemen fark edilen Mini’nin bir diğer
özelliği insanları kutuplaştırması oldu: Mini’yi
sevenler ve sevmeyenler.

Günümüzdeki başarının en önemli anahtarı
ise ürün çeşitliliği. Coupe, Cabrio, Clubman,
Countryman gibi model seçenekleri arka arkaya
ortaya çıkarken, motorlar da modernleşti
ve (belki de) 1fazlasıyla güçlendi.

Bu kez Mini, testimize cabrio karoser seçeneğiyle
konuk oldu. Standart haliyle bile
iddialı bir görünüm sunan Mini’nin cabrio
versiyonu, çevrenizdekilerin sizi kıskanmasına
neden olacak kadar çekici bir görünüm
sunuyor.

Gösterişli tasarımı tavan açıldığında hem
daha ferah hem de daha keyifli bir hale gelen
Mini Cabrio, ülkemizde Cooper ve Cooper S
seçenekleri ile satışa sunuluyor. Mini Cabrio
dünyasına adım atmak için Cooper versiyona
en azından 27 bin 254 Euro ödemek gerekiyor.

~Açık tavan ferahlık sağlıyor

Uzunluğu sadece 3 bin 729 mm olan Mini
Cabrio’nun dingil mesafesi ise 2 bin 467
mm. Ölçülerine bakıldığında biraz küçük (!)
olduğu net bir şekilde görülse de Mini, yaşam
alanında boyutlarına rağmen iyi bir kullanım
alanı sunuyor. Tente tavanın son derece rahat
bir şekilde açılmasıyla yaşam alanının ferahlığı
da önemli ölçüde artıyor. Tavan açıldığı
zaman yaşam alanının sessizliğini koruması
ve abartılı bir gürültü olmaması da önemli bir
artı diyebiliriz. Siyah renkli branda ise tavan
kapalıyken de otomobile hoş bir görünüm
kazandırıyor. Tavanın açıldığı durumlarda
ise genel manzara beklendiği gibi daha iddialı
bir hal alıyor. Ön tarafa yapılan eğlenceli
kaplamalarla görünümün daha da sevimli bir
hal alması sağlanmış.

Bugüne kadar testlerimizde jant tasarımlarına
pek değinmezdik. Ancak Mini
Cabrio’nun jantlarının görsel olarak tam bir
şov malzemesi olduğunu dile getirmeden
geçmeyelim.

Yaşam alanında kullanımı
alışkanlık isteyen
bir kumanda topluluğu
var. Fakat farklı
bir araç satın aldığınız
zaman aslında beklenen
de bu olmalı. Şalter
tipli kumandalar ve
gerçekten farklı tasarım
detayları ilk dikkat
çeken konular oluyor.
Ama hepsinden önce,
orta konsolun olması
gereken yerde yer alan devasa hız göstergesi
göze çarpıyor. Müzik sistemini de içinde barındıran
bu gösterge ilk bakışta aşırı büyük
ve rahatsız edici bir etki bırakıyor. Ancak
sonrasında bu duruma alışkanlık sağlanıyor.
Koltukların yapısı ve aracın yaşam alanının
biraz sert malzemelerle donatılmış olması da
garipsenen bir durum. Özellikle koltukların
karakteri rahatlık ve sportif tat açısından son
derece iyi. Görüş açıları konusunda ise Mini
Cabrio, biraz sorunlu.

~Sürüş karakteri konusuna öncelikle motora
değinerek başlamamız gerekiyor. Bu
küçük otomobilin motor
kaputunun altında
184 HP güç üreten bir
benzinli ünite yatıyor.
Otomatik şanzımanla
birlikte bu kombinasyonla
aracın 0-100
km/s hızlanması 7.6
saniye, son hızı ise 220
km/s olarak açıklanıyor.
Ölçümler sırasında
fabrika verilerine son
derece yakın zamanlara
imza attık. Yani sözün özü şu tasarımda son
derece iddialı olan Mini Cabrio performans
konusunda da iddiasını aynen devam ettiriyor.

Kullanım karakteri açısından baktığımızda
ise, Countryman hariç diğer tüm Mini
modellerinde olduğu gibi sert bir karaktere
sahip olduğunu görüyoruz. Hatta hep söyle diğimiz gibi kendinizi bir karting aracı kullanıyormuş
gibi hissetmeniz mümkün. Fakat
bundan şikayetçi olmadığımızı dile getirmek
isteriz. En önemli şikayetimiz yolların çukurlu
olmasından dolayı yaşadığımız düz çizgiden
sapmalar oldu. Fakat bunun otomobille
ilgili bir durum olmadığını da belirtmemiz
gerekiyor. Avrupa yollarında çukurlarla çok
nadir karşılaşılıyor ve araç da Türkiye yolları
değil, Avrupa için tasarlanmış.

Yol güvenliği konusunda gördüğümüz en
iyi otomobillerden biri olan Mini Cabrio ile
özellikle virajlı yollarda yapılan sürüşler
son derece keyifli. Bol virajlı yollarda
aracın içinde kendinizi son derece eğlenceli
bir sürüş yaparken buluyorsunuz. İyi
bir simitle kumanda edilen yönlendirme
kabiliyeti de keyfinizi daha da artırıyor.

Sonuç



Mini Cabrio aile genlerinin tamamını başarıyla taşıyan bir otomobil. Bu
keyfe cabrio özelliğinin de eklenmesi, özellikle bahar aylarında bu otomobili
kullanırken size kendinizi çok iyi hissettirecektir. Tasarımı son derece iddialı
ve saldırgan olan Mini Cabrio’nun motoru da bu dinamizmi destekliyor: Güçlü
motor ile performans beklentileri fazlasıyla karşılanıyor. Yaşam alanında
üstü açık kullanımlarda ferahlık daha da artarken, bu alanı paylaşanlar
kendilerini daha özgür hissediyor. Bazı detayları alışkanlık istiyor ama bu
tip bir aracı satın alırken zaten farklı bir otomobile sahip olduğunuzu da
bilmeniz gerekiyor.