Eski iki kapılı Charger’ların
efsaneleri halen devam ede dursun;
Daimler ortaklığında 4 kapılı
bir forma giren Charger,
şimdi Fiat ittifakıyla yeniden eski
zamanların seksi hatlarına kavuştu.
4 kapılı şeklinden sıyrılamasa
da yeniden yüksek performanslı
“American Muscle”ları
arasında sayılmak üzere yola
çıktı.

Agresif bir ön tampon, güçlü bir
ön panjur, sportif tavan çizgisiyle
1969 Charger’ın dominant duruşu
yeniden ortaya çıkarıldı. Üç kollu
direksiyon simidi ve kullanılan
malzemelerin kalitesi de kabin
içinde ilk göze çarpan pozitif değerler.
Garmin navigasyon destekli
U-Connect Touch teknolojisi de,
sayılması gereken önemli özelliklerinden
oldu.

Motor kaputunun altındaki 3.6
litrelik Pentastar V6 ve 5.7 litrelik
HEMI V8 makineleriyle 309
beygir gücünden 384 beygir gücüne,
4 kapılı bir otomobil için
fazlasıyla güçlü bir hale gelen
Charger’da dört çekerli bir aktarmanın
da sunuluyor olması,
müthiş bir avantaj!.. Aktif bir
transfer kutusu ve ön aks bağlantısını
ayırma sistemiyle, aracı
gerekmedikçe arkadan itişli olarak
yürüten bu ilginç 4×4 teknolojisinin
Charger’a çok yakıştığını
da itiraf edelim.

Şimdi de, R/T şekliyle Charger,
“split crosshair” ön panjuru ve
sertleştirilen süspansiyonuyla bir
adım daha ileri gidiyor. Geçen
hafta lansmanı
yapılan Charger
SRT8’in da tüm
ön görünümü,
çok daha sert
hale getirildi.
Simsiyah kocaman
bir açık ağız gibi duran büyük
ön panjuru, çift egzoz çıkışları
ve 20 inçlik çok güzel büyük
jantlarıyla karbon fiber kabin içi
ayrıntıları, bizleri işte “American
Muscle”lara 4 kapılı yeni bir örnek
dedirtiyor. 6.4 litrelik HEMI
V8 motorunun 471
~ beygir gücü ve
630 Newton metrelik maksimum
torku da cabası!.. Multi-silindir
deaktivasyon sistemi ve aktif egzoz
sistemi ile yakıt tüketimi ve
egzoz emisyonlarında da iddialı
olması beklenen Charger SRT8,
adaptif amortisörlü süspansiyonu,
sportif ayarlı direksiyon sistemi
ve önde 14.2 inç, arkada 13.8
inç çaplı dev Brembo fren diskleri
gözleri kamaştırıyor.

Şimdi; otomobil tutkunlarının
nabızlarını yükseltecek bu kadar
yüksek değerden bahsettikten sonra,
sıra yeni Charger’ın sahip olduğu
yepyeni bir rekoru açıklamaya
geldi… O da, Charger’ın
yeni arka tasarımına ait bir özellik…
Charger’ın sıra dışı arka görünümümde
tam 164 adet LED’in
oluşturduğu bir ışık çizgisi var! İşte
bu bir rekor! Farklı bir otomobil rekoru,
fakat yine de bir rekor!…

Chrysler Grubu Baş Tasarımcısı
Raph Gilles’in bir açıklamasında
bir yarış pistinin çizgisine
benzetmeye çalıştıklarını söylediği
bu ışık hattı, özellikle hava
kararınca tüm güzelliğini ve
Charger’ın sportif eğlencesini ortaya
çıkarıyor.

Işıklı reklam panoları gibi parlayan
ve göz alan bu ışık çizgisi
sayesinde çok uzaklarda giden bir
Charger’ı tanıyabiliyorsunuz, ya
da yanınızdan gürleyerek geçip
giden otomobile “Ah, işte bir
Charger, daha!” diyorsunuz!
Chrysler’in, Jeep’in, RAM’in
ve Dodge’un geri dönüşünün
kutlandığı bu günlerde, bu “bold
taillight design” adeta küllerden
doğmanın bir imzası gibi algılanıyor!
Ve, Charger’a benzersiz bir
karakter kazandırıyor!

Geçtiğimiz ay, Detroit-Chicago
uzun yol sürüşlerim sırasında
bu yeni Charger’ları, karanlıkta
kaybolup gidinceye kadar, nasıl
hayran hayran takip etmeye çalıştığımı
ve bu yeni tasarımı çok
ama çok beğendiğimi, bu yazıyla
sizlerle paylaşmak istedim!..
Amerikalıların deyişiyle “wild
and cool!”, gerçekten doğru!..

6.4 litrelik V8 HEMI motora sahip
471 HP’lik Charger, neredeyse Drag
yarışları için üretilmiş kusursuz bir
“Muscle Car”.