Bir otomobil düşünün, gençliğimizi hatırlatacak
hatchback tarzında olsun, fakat
olgun yaşımıza uygun lükse ve Fransız
sanatına sahip olsun!..
Citroen’in DS serisinin şu an için en büyüğü
DS5, kendini Cote d’Azure’un zengin ortamında
denettirirken, bu aracı kimler kullanacak
sorusunun da cevabını veriyordu. Biraz
snob, biraz yaşam keyfine meraklı, biraz da
sıkıcı yığın otomobillerden hoşlanmayanlar…
Adeta bir CrossOver
kadar iri olan DS5, orijini
olan C5 ile ilgisiz
bir görünüm ve
süslemeyle artık yollarda…
Bir Coupe gibi
tavanı arkaya doğru alçalan, sürüş pozisyonu
D segmenti tüm bineklerden daha yukarıda
olan, 4.53 metre boyu ve 1.85 metre genişliğiyle
bu “dev” 5 kapılı hatchback, Opel
Signum’dan beri gördüğümüz en ilginç orta
sınıf araç!.. Bir CroosOver/Coupe olarak hatta
bir Shooting Brake olarak tam konumunu
belirleyebileceğimiz DS5’in kabin içindeki
gerçek bir uçak kokpitini hatırlatan tasarımı,
tavan konsolundaki kumandaları ve parçalı
tavan camlarını hayalci bir konseptte bile
çok zor görebileceğimizi hatırlatmalıyız…
Fakat, DS5, tüm bu güzel ayrıntılarıyla karşımızdaydı
ve tümüyle gerçekti!.. Orta konsolun
en üstünde duran analog saatin şıklığından,
koltukların özel şekillerine ve zarif vites kolunun
etrafındaki büyük
düğmelere, tüm materyal
premium sınıf
standartlarından kesinlikle
sapmıyor…
Hatta, bir büyük boydaki
Porsche Panamera’nın kabin içine benzerlikler
fark ediliyor. Sanki, bir Maybach ya
da Rolls Royce’un modern ve kompakt bir uyarlamasının
içinde oturuyoruz…
~Peugeot 508’in değil, 3008 ve 5008 arası bir
(PSA grubu içinde PF2 kod isimli) platformun
üzerinde,
bir sanatçının
veya bir lüks
coachbuilder’ın elinden çıkmış gibi duran
DS5’in tüm bu dizaynına en uygun motor
seçeneği ise bir hibrid olmuş… Hybrid4
teknolojisinin altındaki ön aksa tahrik veren
163 HP’lik 2.0 litre dizel motoruna bağlı, 27
kW’lık elektrik motorun arka aksı çevirmesi
ve tüm bu işlemi ideal dört çeker senkronunda
gerçekleştirmesi, beni fazlasıyla şaşırttı!
2005 yılındaki C-Sportlounge konseptini
gösteren Citroen’in bu araçla “şaka” yaptığını
bu kadar lüks bir Orta Sınıf’ın olamayacağını
iddia edenlerdendim… Şimdi, heyecanlanarak
bu kompakt lüksün içinde,
DS5’in ne DS3, ne de DS4’e benzemediğini,
bambaşka bir dünyanın kapılarının
aralandığını söyleyebiliyorum.
Ve nihayet,
1955 ile 1975 yılları arasında
otomobil tasarımında devrim
yapmış futuristik tasarımı ve
hidropnömatik suspansiyonu
gibi zamanını aşan ilerici teknolojileriyle
muhteşem DS’in
geri döndüğünü artık müjdeleyebiliyoruz…
İtalyan Flamino
Bertoni ile Andre Lefebvre, yarattıkları DS’in
yarım asır sonra DS5 olarak 21. yüzyılı süsleyeceğini
bilselerdi, sanıyorum bu aracı
çizen Jean-Pierre Ploué ve Thierry Metroz’u
alkışlarlardı!..
Farklılık ve dinamizmin en şık şekilde bir
araya getirildiği DS5’in krom detaylarla kaplı
geniş ön yüzü, LED eklenmiş farları ve altı çizilmiş
keskin bakışı, farların ucundan ön camlara
doğru sivrilerek gelen krom kılıç şeridi,
1.51 metrelik yüksekliğini daha fazla gibi
gösteriyor.
~DS5, navigasyonla entegre renkli arka görüş
kamerası, 2 metre mesafeden anahtara
dokunmadan aracı açıp çalıştırmaya imkan
veren anahtarsız sistemi, viraj içine doğru
parlayan statik kavşak aydınlatmalı sis farları,
geniş arka tekerlek aralığı ve çift egzoz
çıkışıyla tamamlanan arka görünümü, ön
tampondaki büyük hava girişleri, parlak siyah
aksesuar ayrıntıları, özel tasarım direksiyonu,
sürücüye yönelik bilgi göstergeleri ve sürücünün
göz hizasında konumlanan head-up
ekranı, pürüzsüz dokulu doğal deri ve çok
kaliteli “Club” koltukların
yanındaki aluminyum
kaplamalar… Gözlerimiz kamaşıyor…
Elektronik fren dağılım sistemi,
acil fren destek sistemi, akıllı çekiş
kontrol sistemi gibi güvenlik
teknolojilerinin yanı sıra
Euro NCAP’ten de 5 yıldızlı
puan alan DS5, EBA, ABS, ESP
gibi aktif güvenlik
donanımlarına ek
olarak, 340 mm
çaplı ön diskleri ile
de güçlü bir fren sistemine sahip.
DS5’te en çok
beğendiğim özellik
Hybrid4 sistemini
kontrol eden, çok
modlu bir sürüş imkanı sağlayan, orta
konsolda yer alan çevirmeli buton çözümü
oldu. Bu sayede sürücü, Auto (Otomatik), ZEV,
4WD ve Sport modları olmak üzere, dört farklı
çalışma modu arasından seçim yapabiliyor.
Sıfır emisyon yani tümüyle elektrikli olarak
ZEV modunda tahmin ettiğinizden daha uzun
kilometreler yaparken, doğayı kirletmemenin
verdiği keyif, çok hoşunuza gidecek…
4WD ise, kaygan zeminlerde güven hissinizi
arttıracak…
Sonuç
DS5, bence Citroen
markasının asırlık tarihi
içinde ürettiği en iyi otomobillerden
biri! Ve artık
Peugeot’ları çizen Gilles
Vidal’i çok kıskandıracak
en gösterişli Citroen!
Delahaye, Voisin, Bugatti, Talbot-Lago, Figoni
et Falaschi gibi Fransız otomobil tasarımının
zirveleriyle Peugeot 402 ve Traction
Avant’ın güzelliklerini günümüzde yaşatan,
ilk yeni Citroen!..
Bir yanıt yazın