Countryman’in en önemli sürüş izlenimi konusunda hemen herkes hem fikir: İnsanlar bakıyor, başlarını çeviriyor, güneş gözlüklerini kaldırarak dikkatlice izliyor. Mini sürücüleri ise paparazziler gibi tamponunuza yapışıyor ama ağızları açık bir şekilde. Daha ilk kilometrelerde bir gerçek ortaya çıkıyor: Mini’nin en önemli itici gücü; dikkat çekicilik. Bunun nedeni 1.56 m ile Mini’nin 1 Serisi’nden neredeyse bir kafa boyu uzun olması değil, etkileyici dizaynı. Modern çağlarda insanların fikirleri hiç bu kadar kutuplaşmamıştı. Lisansör dergimizin merkezinde, Countryman’e karşı olanlar (çoğunluktalar) ve “hiç de kötü değil” diyen meslektaşlarımız karşı karşıya geliyor. Acaba bu araç hala bir Mini mi? Acaba bu SUV’cuk marka değerlerini sulandırıyor mu? Sadece evet ve hayırlar var. Ancak bir şey kesin: Bu Mini kimseyi ortada bırakmaz, yani bu aracı kullanıyorsanız asla “hiç kimse” olmazsınız. Şöyle de diyebiliriz: Countryman, Mini’nin Cayenne’i gibi. Porsche’nin ilk SUV’u da piyasaya çıktığında kimilerini rahatsız etmiş, markaya yabancı kişilerin ise dikkatini çekmişti. Aynı şey Countryman için de geortopedistleri tarafından bu araçlara binmesi men edilen) pek çok kullanıcı, Countryman ile markaya ilgi duymaya başladı. İşte bu potansiyel yeni müşteriler, Countryman’e farklı ve önyargısız gözlerle bakabiliyor: Polo formatında bir küçük otomobil değil, gençliği çağrıştıran pörtlek gözleri gülüyor ve yüksek yapısı rahat biniş-inişler sağlıyor.~ Kapılar geniş ve yüksek, sürücü ise karşılaştırmamızın diğer konuğu olan 1 Serisi’ndekine göre 9 cm daha yukarıda oturuyor. Bu özelliğin birçok insanı derinden etkileyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Countryman, BMW ürün programıyla aradaki boşluğu dolduruyor. Aracın Cooper SAll 4 versiyonunun 27 bin 900 Euro’luk Almanya fiyatı, BMW 120 ile (170 HP, 27 bin 150 Euro) neredeyse aynı. Ancak aralarında çok önemli farklılıklar var: Mini’nin ferah iç mekanında ön ve arka çapraz görüşler (üçüncü cam sırası sayesinde) daha iyi. 1 Serisi’nde ise insan, çevresine duvarlar örülmüş gibi hissediyor. BMW, spor salonlarında geliştirilmiş geniş omuzlar için daha fazla omuz mesafesi sunuyor olabilir, ancak arkadaki iki minik koltuğuyla 1 Serisi aslında 2+2 oturma düzenli bir otomobil. Countryman’in arka koltuğunda ise kaynananız bile şikayet etmeden oturabilir ve ağrısızı duymadan araca rahatça binip inebilir. Peki ama günlük kullanıma uygunluk ne kadar önemli? Neticede bu imaj otomobillerinin müşterileri için farklılık ve pahalı ama hoş donanımlar çok daha önemli. Lifestyle paketinde BMW, sportif siyahın hakim olduğu kokpiti kahverengi dekoratif yüzeylerle süslerken, Countryman’in iç mekanı ise kardeşlerinin renkli, parıltılı ve farklı havasına sahip: Pizza boyutlarında bir hız göstergesi,“kızma birader” piyonlarını andıran parıltılı şalterler… Üzerine farklı türden gözler sabitlenebilen ancak insanların en çok kızarmış çekirge kadar ihtiyaç duyacağı “Center Rail” adlı raylı kol dayanağı ise son darbeyi vuruyor.~ Eğer bunları seviyorsanız, buradan buyurun. Mini’yi biraz olsun tanıyanlar bunlarla yaşamayı rahatça öğrenebilir. Aynı şey yan destekleri yetersiz koltuk(çuk)lar ve 1.6 lt’lik canlı motor için de geçerli. Bu etkileyici motor Countryman’in 1380kg’lık ağırlığı nedeniyle standart Mini’lerdeki canlılığını biraz kaybetse de, 120i’nin 2.0 lt’lik motorunu yorgun göstermek için yeterli performansı sunuyor. Özellikle orta seviyelerde, yani günlük hayatımızda çoğunlukla kullandığımız devir bandında Countryman, çok daha güçlü kaslara sahip olduğunu hissettiriyor. 1 Serisi’nin Countryman’i geride bırakabilmesi için devir ibresinin 4000 d/d’nin üzerine tırmanması gerekiyor: Maksimum hızlar Mini’de 210 km/s, BMW’de ise 224 km/s. BMW ise kompakt sınıfın sporcusu rolünü oynayan bir otomobil: Arkadan itiş, güç aktarımından etkilenmeyen direkt direksiyon ve devir, devir, devir… Mini de kesinlikle yumuşak bir otomobil değil ama otoyollardaki darbe emme kabiliyeti gerçekten etkileyici. Elinizin altındaki direkt direksiyon ise araca bir go-kart kadar güvenmenizi sağlıyor. Ancak hızlı girilen ilk otoyol virajına kadar: Amanın! Fazla ağırlık ve yüksek ağırlık merkezi Countryman’i güçlü bir şekilde viraj dışına doğru itiyor. Bu nedenle Mini’nin ESP’si, BMW’ye göre daha erken ve daha etkili müdahaleler yapıyor. Bu durum bir Mini’den beklenecek bir şey değil, normal bir SUV özelliği. Sürekli 4 tekerlekten çekiş sisteminin (müşterilerin yüzde 30’unun tercih edeceği düşünülüyor) ıslak ve karlı zeminlerde sağladığı güç aktarımı avantajı, hoş ama mutlaka gerekli olmayan bir şey. ~Araziye girmek mi? Asla! Pazarlamacıların tahminlerine göre Countryman müşterilerinin yüzde 40’ı, 122 HP’lik motora sahip Cooper’ı (Almanya fiyatı 22 bin 500 Euro) tercih edecek. Cooper’ın daha makul olan fiyatı, uzun ve pahalı opsiyon listesindeki çekici donanımlardan bir kısmını satın almanızı sağlayabilir. Mini prospektüsleri yeniden “in” olacak. Tabi ki opsiyon listelerini “çalışmak” ve hangilerinin tercih edileceğine karar verebilmek için… İşte size bir örnek: 27 bin 900 Euro’luk (Almanya fiyatı) test aracımız Cooper S All4’ün 4 tekerlekten çekiş, klima ve spor koltukları da içeren donanımı, 120i’den daha iyi.
İLK İZLENİMLER
EŞİTLİK VAR BMW120i
Münihli Golf. Arka kısım biraz dar ama mükemmel bir yol makinesi. Ancak fiyatlar oldukça yüksek. 1 Serisi’nde Mini’nin canlı motoru ve yeniliklerin heyecanı yok.
Mini Countryman
Küçük bir SUV. Koltuklar bu SUV’a özgü şekilde yüksek konumlu. Daha iyi görüş ve 4×4 seçeneği (mutlaka gerekli olmasa da) sunuyor. Ayrıca yepyeni kitleleri de hedefliyor.
Bir yanıt yazın