Eğer bu devle karşılaşırsanız kameranızı hazır bulundurun. Çünkü Mercedes S 600 Pullman Guard’ın içindeki kesinlikle çok önemli biri olacaktır. Bu otomobille genellikle, soylular, valiler ve hatta devlet başkanları yolculuk eder. Tabi bir de lisansör dergimiz Auto Bild’in muhabirleri… 6.36 m ile Pullman, dünyanın en uzun seri üretim otomobili unvanına sahip. Ayrıca en güvenlilerinden biri de… Çünkü üzerinde, ağırlığı neredeyse 3 ton olan bir zırh taşıyor. Zırh çeliği, karbon fiber ve yaklaşık 65 mm kalınlığındaki güvenlik camları bu otomobili, tekerlekli bir kaleye dönüştürüyor. Gerçekten de Pullman, el bombasından patlayıcılara, hatta makineli tüfek atışlarına bile dayanabiliyor. Bunun dışında bu otomobil, 920 bin Euro’luk başlangıç fiyatıyla, en pahalı Mercedes otomobili unvanına da sahip. Peki ama konforu da bir Mercedes’ten beklenmesi gerektiği gibi mi? Bu sorunun cevabını bulabilmek için hemen araca geçtik ve ilk anda hayal kırıklığına uğradık. Çünkü standart S Serisi’nin Pullman’a dönüşürken yaşadığı 115 cm’lik uzamadan iç mekana çok fazla şey yansımamış. Bunun nedeni ise ev sahibi (araç sahibi mi desek), konuk, protokol memuru ve çevirmenin, birbirine karşılıklı olarak oturuyor olması.Yani birbirine ters yönde yerleştirilmiş 4 koltukta da oturan varken insan, kendisini iş çıkışı saatlerinde metro koltuğunda yolculuk ediyormuş gibi hissediyor. Tabi ki koltukların çok daha rahat olduğunu kabul etmek gerekiyor. En arkadaki iki koltuk elektrik ayarlı ama Maybach’taki gibi bacak destekleri yok.~ Bunun yerine araçta, kablosuz ağ bağlantısı, katlanır masa, iki adet soğutucu ve gizli bir şampanya takımı kutusu bulunuyor. Değerli içeceklerin konukların üzerine dökülmesini engellemek için Mercedes, 5.3 tonluk bu otomobilde elektronik kontrollü bir ABC süspansiyon sistemi kullanıyor. Bu sistem sayesinde insan, bulutların üzerinde seyahat ediyormuş gibi hissediyor. Enlemesine zemin darbeleri biraz hissedilirken, bunun dışında herhangi bir zemin bozukluğu iç mekana ulaşamadan emiliyor. İç mekandaki sessizlik ise kesin bir huzur kaynağı. Durum böyle olunca insan, bu otomobille binlerce kilometre yolculuk edebileceğini düşünüyor. Ne yazık ki Auto Bild’deki meslektaşlarımız için bu mümkün değil. Yani en azından birinin direksiyona geçmesi gerekiyor. İşte ikinci şaşkınlık da burada başlıyor: Demek ki S Serisi’nin kokpiti bu kadar dar olabilirmiş! Arka kabini önden ayıran elektrikli duvar sistemi nedeniyle sürücü koltuğunun ayar kabiliyeti hatırı sayılır derecede azalmış. 1.93 m boyundaki arkadaşımız, bütün Polo modellerinde daha rahat olduğunu söylemeden edemiyor. Ancak bu rahatlığın karşılığında arkadaşımızın birkaç çift silindirden vazgeçmesi gerekiyor. Çünkü bu Mercedes’in kaputunun altında, 517 HP güç ve 830 Nm tork üreten 6 çift silindir görev yapıyor. Buna rağmen gaza bastığınızda yaşamayı beklediğiniz “işte hızlanma budur!” hissi pek yaşanmıyor. V12’den kısa bir ıslık sesi gelirken, otomobilin ağırlığı altında zorlandığını hissediyorsunuz. ~Ayrıca maksimum hız, lastiklerin dayanabilmesi için 160 km/s’de sınırlandırılmış. Tamam, lastikler havaları boşalsa bile aynen yollarına devam edebiliyor (slalom parkurunda bunu denedik) ama yüksek hız ve yüksek ağırlığın birlikteliği lastiklerin birkaç kilometrede bitmesine neden olabiliyor.

Keyif verenler
Pullman’da günlük yaşam tamamen dışarıda kalıyor. Lüks seviyesi inanılmaz.

Can sıkanlar
Arkadakilerin ferahı için sürücü alanından çok fazla çalınmış.

Sürpriz oldu
5 tonu aşan ağırlığına rağmen büyük bir kıvraklık ve rahatlıkla kullanılabilmesi şaşırtıcı.

SONUÇ
920 bin Euro’dan başlayan fiyatıyla (Almanya) Pullman, Mercedes ürün yelpazesindeki en pahalı otomobil. Ayrıca markanın teknolojik zirve noktasının da belirleyicisi. 4 tekerlek üzerinde daha rahat, daha konforlu ve daha güvenli yolculuk edebileceğiniz başka bir araç bulabilmeniz çok zor.