Onlar neyse öyle kalmaya devam ediyor:
Sports Utility Vehicles, yani
daha iyi bilinen adlarıyla SUV’ların
genlerinde tasarruf yok. Arazi aracı köklerine
sahip oldukları için standart otomobillerden
daha fazla tüketme eğilimindeler. Bunun en
önemli nedenleriyse ağırlıkları ve hava sürtünme
dirençlerinin yüksekliği.
Diğer taraftan üreticiler, yakıt tüketimlerini
düşürebilmek için, ilk olarak SUV’larının boyutlarını
küçültme yoluna gittiler ve başarılı
da oldular: Örneğin bir VW Tiguan’ın ağırlığı,
ağabeyi Touareg’den 600 kg daha düşük.
Bunun dışında fazladan ağırlığa neden
olan 4×4 sistemlerinden de vazgeçtiler. Bu da
doğru bir seçimdi, çünkü SUV müşterilerinin
büyük bir çoğunluğu araçlarıyla asla araziye
çıkmıyor. Büyük şehir trafiğinde yüksekçe bir
kaldırıma çıkmak içinse kimsenin 4 tekerlekten
çekişe ihtiyacı yok. Görünümlerinde arazi
araçlarına göndermeler yapılan otomobillerde
bile yükselen satış trendi, SUV’ların neden bu
kadar iyi sattığını açıklıyor. Örneğin Hyundai
Avrupa’daki ix35’lerin neredeyse üçte ikisini
önden çekişli olarak satıyor. Tiguan’ın Almanya
satışlarının yüzde 40’ı önden çekişli ve oran
giderek yükseliyor.
Oturma pozisyonu rahat olsun, zeminden
yüksek olsun ama bir kompakt otomobilden
daha fazla yakmasın! İlk anda absürt gibi gelen
bu talepleri üreticiler, start-stop sistemleri
ve küçük hacimli dizel motorlarla karşılamaya
başladılar. Böylece günlük kullanımda 7
lt/100 km civarında tüketimler mümkün oldu.
Hatta birçok modelde 5 litrelik rakamlar bile
elde edilebiliyor.
En popüler 11 SUV modelini bir araya getirdiğimiz
bu karşılaştırmamızda, yakıt tüketimi
konusunda en cimrisinin hangisi olduğunu
araştırdık.
Bir yanıt yazın