Kadınlar vahşi tipleri sever. Mızmızlanmadan onları taşkın derelerin üzerinden geçirecek, taşlı yollarda yukarılara taşıyacak tipleri… Ancak bunları yaparken, kıyafetine çamur bulaşıp bulaşmadığını yana yakıla kontrol edecekler de yok değil. İşte Range Rover da böyle bir tip. Çünkü bu 4×4 efsanesi, kaba ormancı gömleğini çıkarıp, şık bir modacı kıyafetiyle iki dirhem bir çekirdek haline geldi ve Evoque adını aldı: Daha küçük, daha hafif ve bugüne kadar hiçbir Range’in olmadığı kadar kıvrak. Bu 3 kapılı bebek-Range kesinlikle sevimli veya şeker değil. Çünkü bakışları bunun için fazla sert, yere basık yapısı ve sivri cam çizgileri ise fazla saldırgan görünüyor. İngiliz ağırbaşlılığı nerede kaldı? Bu araç drama ve dinamizmle nefes alıyor. Kendine güvenen tarzıyla Evoque, kadınlar dünyasına tek bir mesaj veriyor: Kalbin bana ait! “Asıl konu arzular” diyen Dizayn Direktörü Gerry Mc Govern,bunun için Victoria Beckham’ı “yaratıcı güç” olarak görevlendirmiş. Peki ama Evoque, alüminyum kıyafetiyle hiç istemediği halde çamur banyosu yapmaya zorlanan bir şov savaşçısı mı? Program Direktörü Murray Dietsch bu kaygımızı gideriyor: “Evoque’un arazi kabiliyeti ağabeylerinden az değil. Hatta zeminden yüksekliği Freelander’dan bile fazla.” 150 HP gücünde, 2.2 lt’lik turbo dizel motor (190 HP’lik ve 240HP’lik iki seçenek daha var) fabrika verilerine göre 100 km’de 4 litre civarında dizel yakıtıyla yetinebiliyor. ~Bu rakam, start-stop otomatiği, elektrikli servo direksiyon, akıllı akü şarj sistemi ve optimize edilmiş şanzıman sayesinde mümkün olmuş. Ancak bu tüketim verisi önden çekişli versiyon için geçerli: 4×4 versiyonun tüketimi 5 lt civarında. Ağırlığı azalta bilmek için mühendisler, çamurluklar ve bagaj kapağında plastik kullanmışlar ve 1600 kg gibi bir SUV için düşük bir rakam elde etmişler. Markaya özgü “command-driving” koltuğuna oturduğunuzda, yüksek konumunuza rağmen, ön kaputu pek göremiyorsunuz. Sürücüyü, ferah ama biraz sıkıcı bir dizayn ve en kalitelisinden Windsor deri döşemeler çevreliyor. İç mekanla ilgili açıklamayı Gerry Mc Govern yapıyor: “İnsan otomobilde çok zaman geçiriyor. Bu yüzden iç mekanın sakin ve rahat olması gerekiyor. ”Buna rağmen gelenekçiler, tasarımın dışında 4×2 çekiş sistemi yüzünden de şoke olacak. Murray ise bunu geleneklerinden vazgeçme olarak görmüyor: “Bir hibrid üzerinde de çalışıyoruz. Ancak bu araç hem çok daha pahalı olacak, hem de seri üretim için uzun süre beklemek gerekecek. Bu nedenle yakıt tasarruflu modelimizi 4×2 olarak üretiyoruz.”
Vahşi kedinin Porsche’yle savaşı
Biz de bu köklü markaların güçlü cabriolarını karşı karşıya getirdik.
Bir yanıt yazın