Bu otomobil kesinlikle Kojak’a
uygun olmazdı. Neticede Kojak
1970’lerin insanı, biz ise 21.
Yüzyıl’dayız. Manhattan çok değişti
ve polis otomobilleri de artık eskisi
gibi değil: Bolca silindire sahip
homurtulu benzinli motorlarla donatılmış
dev araçlar artık yok.

New York Polis Departmanı’nın
(NYPD) memurları bir zamanlar
yürüyüş hızında Bronx’ta turlayıp
mavi-beyaz renkli Playmouth
Volare’den ağır çekimdeymiş gibi
indiklerinde saygı görürlerdi ve
en serseriler bile bir anda ortadan
kaybolurdu.

Bugünse devriye aracından inen
polis memuru Byron Polanco ilk olarak
bagajı açıp şarj kablosunu aramaya
koyuluyor, fişi bir silah gibi
tutuyor, dizlerinin üstüne çöküp
biraz zorlanarak prize takıyor. One
Police Plaza’nın yerin dört kat altındaki
otoparkında yaptığı bu hareketler
kesinlikle saygı uyandırıcı
değil.

Yaklaşık 10 yıldır NYPD’de görev
yapan 30 yaşındaki Polanco gayet
mahcup görünümlü bir insan.
Ayrıca Manhattan’daki düzen ve
güvenliği sağlamakta kullandığı araç
hakkında fazla bir bilgisi olmadığını
da açık yüreklilikle itiraf ediyor:
“Ne, plug-in mi? Volt’u pek
tanımıyorum. Sadece emirleri uyguluyorum.”

Emir ise en tepeden gelmiş:
“Chevrolet Volt kullanın!” Bu plugin
hibridlerden 20 tanesinin New
York polisinin envanterine girmesi,
“PlaNYC” adlı inisiyatifin bir parçası.
PlaNYC’nin amacı, 2030 yılına
kadar şehrin ürettiği karbondioksit
salınımını üçte bir oranında düşürmek.
Bunun için gelecekte, polis,
itfaiye ve şehrin temizliğinden sorumlu
olan kurumlara elektrikli araçlar
verilecek, Nissan’ın elektrikli
taksileri kullanılmaya başlanacak.

Bu inisiyatifi NYPD’ye uyarlama
görevi ise, polisin yaklaşık 8 bin araçlık
filosundan sorumlu olan Robert
S. Martinez’e verilmiş. Polislerin
aslında bir sivil memur olan
Martinez’e “patron” demelerinin
nedeni ise sadece saygı.

Otomobil mekanikeri olan Martinez
daha yeşil olmaları gerektiğini
söyleyip ekliyor: “Ama bunu yaparken
görevimizi de ihmal etmememiz
gerekiyor”. NYPD bunun mümkün
olduğunu devriye aracı olarak
kullanılan Toyota Prius ve Ford Fusion
Hybridlerle çoktan kanıtladı.

Ancak Polanco ve meslektaşları
Chevrolet Volt ile, ilk kez sadece elektrikle
giden bir araç kullanıyorlar.
60 kilometrelik elektrikli menzilin
sonunda, menzil uzatıcı olarak
görevi yapan 4 silindirli motor
devreye giriyor ve Volt’a suçlu takibinde
kullanabilecekleri 500 km’lik
menzili garanti ediyor.

Ancak polis Volt’u ile kaçak kovalanmasına
pek rastlanmayacağını
Martinez de kabul ediyor. Çünkü
plug-in hibridler şimdilik sadece
Traffic Enforcement departmanında
(trafik uygulama) kullanılıyor.
Bu departmanın görevi trafik
kurallarına uyulmasını sağlamak
ve trafiği kontrol etmek.

Kısıtlı kullanımın nedeni ise
Polanco’nun bu araçla bir tutukluyu
merkeze götüremeyecek olması:
Yasalara göre tutuklunun arka
koltuktaki iki polisin arasında oturtulması
gerekiyor ve Volt’un arkada
sadece iki koltuğu var, bu iki
koltuğun arasında da, bataryaların
neden olduğu yüksek bir çıkıntı
yer alıyor.

Diğer taraftan Volt’un tercih edilmesini
sağlayan avantajları var. 16
saatlik bir çift vardiyanın sonunda
Volt, 6.7 lt/100 km’lik bir tüketim
rakamına imza atıyor. Tamam, bu
değer yemyeşil değil ama bir Ford
Crown Victoria’nın 4.6 lt’lik V8’i aynı
vardiyada en az 3 kat daha fazla
yakıt harcıyor.

Martinez’in büyük araçlarla ilgili
bir şikayeti daha var: “Dodge
Chargerlarımız sürekli servislerde
yatıyor.”

Byron Polanco ise Volt’uyla tamamen
farklı bir problem yaşıyor.
Örneğin elektrik motorunun aşırı
sessiz olması nedeniyle trafikte
duyulmak için sık sık siren çalmak
zorunda kalıyor. Neyse ki sirenler
New York halkını kesinlikle korkutan
bir ses değil.

Polanco’nun fotoğraf çekimi için
yavaş bir şekilde kaldırıma çıktığı
sırada arkasındaki sürücünün kornayla
protesto etmesi, Volt’un pek
de saygı uyandıran bir otomobil olmadığını
kanıtlıyor.

Neyse ki Martinez’in filosu 2012
yılında genişleyecek ve Polanco da
bundan çok memnun, çünkü ona
Volt yerine daha güçlü bir araç verecekler:
Ford Interceptor, çift turbolu
V6, 365 HP, 4×4. Bu yeniliği
görse herhalde Kojak bile sırıtmaktan
ağzındaki lolipopu düşürürdü.

Alman Polis sırada

Chevrolet Volt’un Avrupalı ikizi
Opel Ampera da polisin hizmetine
giriyor. Plug-in hibride ilk talep
Hessen Polisi’nden gelmiş ve test
süreci henüz devam ediyor. Opel
sadece aküsünün gücüyle ilerleyen
bir Volt’un gizli görevlerde kullanılabilecek
en uygun araç olduğunu
düşünüyor.