Bu araçla yapacağım testin son
derece ilginç geçeceğini önceden
kestirebiliyordum. Çünkü
sokaktaki insanlar, çok büyük bir gövdenin
üzerinde Fiat logosu göreceklerdi
ve bunun için verecekleri tepkileri
çok merak ediyordum. Bu nedenle
Freemont’un ölçümlerini yapmadan
önce onunla bir şehir turu yapmaya
karar verdim. Her şey tam da tahmin
ettiğim gibi gelişti desem yeridir. Fiat’ın
Chrysler ile işbirliğinden ortaya çıkan
Fiat Freemont, Dodge Journey modelinin
genlerini taşıyor. Bu gen nakli,
doğal olarak iri kıyım Fiat modelinin
Avrupa yollarında alışılmışın üzerinde
ilgi çekmesine neden oluyor.

İnsanlar
araç hareket halindeyken bile bunun ne olduğunu
meraklı gözlerle inceliyor hatta beni durdurup,
onunla ilgili sorular sormaya çalışıyorlardı. İşte
bu tür deneyimleri gerçekten de çok seviyorum.
Sonrasında ise sıra en keyif aldığım anlardan
birine geldi. Şehrin pahalı caddelerinden birine
Freemont’u park ettim. Ve sonrasında bu aracın
nasıl bir ilgi göreceğini takip etmeye başladım.

Öncelikle bu aracın en çok dikkat çeken bölümü
olan yüzüne karşı insanların çok büyük bir ilgi
gösterdiğini fark ettim. Petek dokulu ızgaraları,
büyük farları, kaslı motor kaputu ve tamponun alt
tarafındaki agresif görünen tasarım detayı elbette
en çok dikkat çeken yanı oldu. Benim için de bu
bölümüyle Freemont, son derece çekici görünen bir
araç oldu. Özellikle ön bölümünde büyük gövdesine
rağmen daha dar bir tasarımın benimsenmiş olması,
onun heybetli
yapısına dinamik
detaylar kazandıran
bir form da
olmuş. Arka tarafa
doğru yükselen
ve tamamen düz
çizgilerle ilerleyen
tasarım formu ise
benim de yaptığım
gibi, insanlar tarafından
çok fazla
incelenmedi ve hemen arka tarafa geçildi.

~Arka
tasarımda en çok dikkat çeken detay bir merdiven
basamağını andıran tamponun çıkık yapısı oldu. Bu
bölümde araç park halindeyken bir dinlenme alanı
yaratılmış. Meraklı gözler tarafından da bu bölüm
takip edilirken, arka tarafta ileriye doğru uzayan yapı benim olduğu kadar diğerlerinin
de hoşuna gitti. Artık sıra bu aracı kullanmaya
gelmişti. Onu inceleyen kalabalıktan
biraz zor kurtulsam da sürücü
koltuğuna yerleştiğimde kendimi son
derece geniş bir yaşam alanında buldum.

Ferahlık konusunda da oldukça
başarılı bir tasarım ortaya çıkarılmış.
Kendimi çok rahat hissettiğimi rahatlıkla
dile getirebilirim. Eşya gözlerinin
sayısı, orta konsolun takibi ya da kokpit
konusunda neredeyse hiç sıkıntı yaşamadım.
Büyük dokunmatik ekransa
ilk etapta alışkanlık gerektiriyor ama
sonrasında rahat kullanılıyor. Klima
kumandalarını kullanma konusunda
ise daha büyük bir çaba gerekiyor.

Aynı
zamanda koltuk ısıtmalarının da
dokunmatik ekrandan devreye alınıyor
olması kullanışsız. Sürüş sırasında
dikkatimi çeken bir diğer konu ise
gürültü oldu. Yalıtım konusunda sanıyorum
biraz daha iyi bir çalışmayı hak
ediyor. Bagaj hacmi ve kullanışlılığı
da son derece başarılı. Aynı zamanda
istendiği zaman üçüncü koltuk sırası da
açılabiliyor. Bu arada ikinci sıra koltukların içine,
sadece bir kol yardımı ile ortaya çıkarılabilen çocuk
koltuklarının yerleştirilmiş olması tek kelimeyle
muhteşem bir uygulama. Sürüş karakteri konusunda
ise beklediğimden çok daha iyi bir performansla
karşılaştım. Altı ileri oranlı otomatik şanzıman
biraz ağırkanlı olsa bile Freemont’un performansını
herkes sevecek. ~Dört tekerlekten çekiş sistemi ile
yaptığım zorlu arazi sürüşlerinden bile başarıyla
ayrıldım. Hatta sistemin çalışmasını o kadar çok
sevdim ki, asfalt üzerinde ilerlemek çoğu zaman
daha keyifsiz geldi. Asfalt üzerindeki karakteri, büyük
yapısına rağmen, ona sportif davranabileceğimi
de ortaya koydu. Elbette yönlendirme kabiliyetinin
daha iyi olması gerektiğini ve verdiği hissin de biraz
daha iyileştirmesi gerektiğini eklemem gerekiyor.

Kalın A sütunuysa çoğu zaman, ön görüşü ve sürüşü
rahatsız edici şekilde engelliyor.

Sonuç

Evet, bu devasa yapının üzerinde Fiat logosu var.
En büyük ve en pahalı Fiat olma özelliği bulunan
Freemont, bu türde bir araç arayanlar için
öncelikler listesine alınabilmeyi rahatlıkla hak
ediyor. Özellikle 93 bin TL’den başlayan fiyatı ile
rakiplerinin büyük bir bölümünün önüne geçiyor.
7 kişilik yapısı ile kalabalık yolculuklara imkan
tanırken, asfalt üzerinde olduğu kadar arazi
şartlarında da son derece güvenli ve keyif veren bir araç.