Audi A3 artık yavaş yavaş
ömrünün sonuna gelmeye başlayan
ve Nisan 2012’de bantlara
veda edecek olan bir otomobil. A3
ailesinin son üyesi olan RS 3
Sportback ile Alman marka, hem
kompakt temsilcisinin imajını iyileştirmiş
hem de adeta “en güzelini
en sona sakladık” demiş oldu.
Bilindiği gibi RS serisi modeller,
Audi’nin standart modellerinin
sportif ve sert karakterli versiyonları
olmuştur. RS 3 de işte
bunlardan biri. Araçta Alman
markanın uzun yıllardır geleneksel
olarak kullandığı 5 silindirli
turbo motora ve RS’lerin diğer
bir olmazsa olmazı olan
quattro adlı 4 tekerlekten çekiş
sistemine yer verilmiş. Turbo
beslemeye rağmen 10:1’lik rekortmen
bir sıkıştırma oranına
sahip olan bu 2.5 lt hacimli motor,
340 HP güç ve 450 Nm (1600-
5300 d/d aralığında) gibi gerçekten
etkileyici performans değerlerine
imza atıyor. Bu motorla
0-100 km/s hızlanmayı 4.6
saniyede gerçekleştiren RS 3’ün
maksimum hızı elektronik olarak
250 km/s’de sınırlandırılmış.
Motor, 9.1 lt/100 km olarak açıklanan
tüketim değeriyle de çok
iddialı bir makine. Bu verimlilik
büyük ölçüde, sadece gerektiği
anlarda çalışan yağ pompası ve
otomobil yavaşlarken enerjiyi
geri kazanan ‘Geri Kazanım Sistemi’
sayesinde mümkün olmuş.
Motorun gücü yola, çift kavramalı
7 ileri S-tronic ve quattro adlı dört
tekerlekten çekiş sistemiyle aktarılıyor.
Düğmeye basın sesi değişsin
Sürüş keyfini artırmak için
mühendisler ses mühendisliği
de yapmışlar: Sürücü, orta konsoldaki
Spor düğmesine bastığında,
sol egzoz borusunun içindeki
bir kapakçık egzoz sesinin
~daha da yoğun çıkmasını ve motorun
daha da güçlü bir şekilde
tepki vermesini sağlıyor.
RS 3’ün arka süspansiyonunda
uzunlamasına ve yanal kuvvetleri
ayrı ayrı idare edebilen dört bağlantılı
sistem görev yapıyor. Süspansiyon
ise standart A3’e göre 25
mm daha alçak. Önde 235 mm,
arkada ise 225 mm tabanlı lastiklerin
kullanılması ilginç bir karar
olmuş. Yüksek performansı
dizginlemek için önde 370 mm arkada ise 310 çaplı ve içten havalandırmalı
disklere yer verilmiş.
Spor moda da ESP sistemi ise kısmen
veya tamamen devre dışı bırakılabiliyor.
Gücünü genişletilmiş hava girişleri,
egzoz çıkışları, difüzörü ve
tavan spoyleriyle de ifade eden
otomobilin dışa doğru çıkıntı yapan
çamurluklarında, çok hafif
bir malzeme olan karbon-fiber
takviyeli plastik kullanılmış. Karoserdeki
dinamizm, iç mekanda
da devam ettirilmiş: Entegre kafalıklara
sahip deri kaplı koltuklar,
kırmızı dikiş izleri, birçok yerde
kullanılan RS 3 logoları, altı
düzleştirilmiş deri direksiyon simidi…
Kuzu postuna bürünmüş kurt
Bu güçlü otomobili, Monaco’da
kullanma fırsatı bulduk. Yakın
çevrede seçilmiş otoyoldan
şehir içine farklı parkurlardan
oluşan rotada otomobil, gücünü
daha ilk metrelerde hissettirdi.
Formula 1 yarışının da yapıldığı
sokaklarda bu otomobille gezinmek
gerçekten keyifliydi. Ancak
en büyük keyfi, Monaco’nun o
ünlü tünelinde ilerlerken camları
açıp gaza basmak verdi: S
modu seçildiğinde egzozdan mükemmele
yakın sesler~ yayılmaya
başlıyor. Otoyol geçişlerinde dengesi,
hızı ve konforuyla göz dolduran
RS 3, Monte Carlo Rallisi’ne
yaraşır sertlikteki virajlara
sahip şehir dışı yollarda da harika
bir performans sergiledi. Manuel
kullanıma da izin veren çift
debriyajlı şanzımanın güç kesintilerini
ortadan kaldıran vites
değişimleri ve 450 Nm’lik torkun
henüz 1600 d/d emrinize amade
olması, her türlü sürüşü inanılmaz
keyifli kılıyor. Tüm bunları
standart A3’ten çok da uzaklaştırılmamış
bir siluetle yapıyor
olması ise aracı yakından tanımayanlar
için güzel sürprizler hazırlıyor.
Yeni RS 3 Sportback Avrupa
pazarlarında bu ay içinde ve 50
bin Euro civarından başlayan fiyatlarla
boy göstermeye başladı.
Ülkemizde nisan ayında yollara
çıkacak olan RS 3’ün ülkemizdeki
başlangıç satış fiyatının ise, kesin
rakam henüz açıklanmamış olsa
da, 90 bin Euro civarında olması
bekleniyor.
Yorum yazın