Üstü açılan otomobiller her zaman
insanların kendilerini iyi hissetmelerini
sağlamıştır. Rüzgarın teninize
çarpması, saçlarınızın bir o yana
bir bu yana salınıp durması, insanda
sanki çok sevdiği bir motosikletin
üzerinde yolculuk ediyormuş
hissi uyandırıyor. Son dönemlerde
hızla gelişen ve metal tavanlarla
birlikte eskisine göre çok daha konforlu
olan modern üstsüzler gerçekten
de nefes kesici olabiliyor: Tıpkı
Volvo C70 gibi.

Genelde sözlerimize böyle övgülerle
başlamayız. Yapılan kısa bir genellemenin
ardından otomobilin
tüm özelliklerine değiniriz. Ama bu
otomobil bizim kurallarımızı yıkacak
kadar radikal çıktı.

Volvo denince genelde soğuk ve
biraz tepeden bakan bir marka akla
geliyor. Ancak İsveçli üretici son
yıllarda etkileyici bir değişim içinde
ve C70 de bunun son örneği.

Kusursuz denebilecek kadar iddialı
bir güzelliğe sahip olan bu
otomobille yapılabilecek uzun yolculuklar
bile kısaymış gibi gelebilir.
Yola marketten bir ekmek almak için
çıkmış olsanız bile bir anda kendinizi
kaptırıp yolu uzatmanız mümkün.
Peki bu otomobili bu kadar çok
sevmemizin nedeni ne?

Aslında somut bir şekilde tanımlayabileceğimiz
bir neden yok. Büyük
ihtimalle bunun nedeni, bütününe
baktığımızda karşımıza çıkan
ahenk olmalı.

Örneğin tavanın muhteşem açılıp
kapanma şekli daha ilk anda insanı
vuruyor. Vites kolunun hemen arkasına
konumlandırılmış iki adet basit
ve abartıdan uzak kumanda elemanı
ile C70 istendiği zaman üstünü
çıkarabiliyor. Bu işlem çok kısa
bir süre içinde (30 sn) gerçekleşirken,
aracın kimliğinin değişim anı içeriden
ya da dışarıdan bakıldığında tam
bir teknoloji şovu yapıyor ve robotize
bir heyecan yaşatıyor. Özellikle
çocuklar tavan açılırken sanki Disneyland’ın
kahramanlarından biriymiş
gibi hissediyor. Mekanik vızıltılar
(kulağa hoş gelen türden) eşliğinde
açılan tavanın ardından
C70’in kimliği tamamen değişiyor,
rüzgar ve güneş bütün ihtişamlarıyla
iç mekana doluyor. Bu durum bütün
coupe-cabrio otomobillerde kesinlikle
aynı değil. Özellikle tavan açılırken
bazılarında “bu işkence bir an
önce bitsin” diye dua edenler bile
var: Hem mekanik sesler hem de yaşanan
değişimin görsel etkisi hoş değil.

C70’te ise tavanın parçalara ayrılarak
katlanması, bagaj kapağının
açılarak dev tavanı yok etmek için sabırsızlanması,
izlenmesi keyifli bir
film gibi algılanıyor. Aramızda kalsın
ama, tavanı açıp kapama işlemini
(tamamen keyif için) 10-15 kez fazladan
yaptığımızı da itiraf edelim.
Aynı şekilde tavanı kapatmak da keyifli.
Görüntü konusunda C70’in eline
kolay kolay su dökebilecek bir rakibi
yok. Tavanı ister açık isterse kapalı
olsun C70, her haliyle kusursuz
bir güzelliğe sahip.

Sürüş özellikleri biraz sorunlu
yanlara sahip ama bu kadar güzelliğin
içinde bunu çok fazla dert etmek
niyetinde değiliz.

Sonuç



Volvo C70 bizlerin çok beğendiği otomobillerden
biri oldu. Tavanı açıkken de kapalıyken
de çok şık görünmesi gerçekten büyüleyici
bir etki yaratıyor. Ayrıca tavanın açılıp
kapanmasını izlemek bile büyük bir keyif
veriyor. Ekonomik motoru ile ortalama bir
performans sunan ve sürüş karakteri ile de
beğenimizi kazanan Volvo C70, kendisine sahip
olanları çok ama çok mutlu edecek otomobillerden
biri olacak gibi görünüyor.