Volvo XC60 yolların başarılı
SUV’larından biri. Markanın
güvenilirliğini ve
keyif veren detaylarını yanına
alan araç kendisine özel tasarım
anlayışı ile oldukça iddialı.
Her geçen gün gelişen motor ve
çekiş sistemi seçenekleri ile şansını
daha da artıran XC60’ta, 2.0T
203 HP, T5 240 HP, T6 304 HP
benzinli, D3 163 HP ve D5 205 HP
dizel olmak üzere beş farklı motor
arasından seçim
yapılabiliyor.
Fiyatını 98 bin
900 TL gibi oldukça
iddialı bir
seviyeye çeken XC60’ın en yüksek
fiyat etiketi ise 142 bin 840 TL oluyor.
Son olarak XC60, dört tekerlekten
çekiş istemeyenler için önden
çekişli bir versiyonu ile yollara
çıktı. Test otomobilinde de olduğu
gibi bu araçta kullanıcılara önden
çekiş hizmet ederken, 2.0T
203 HP güç üreten motor ve altı
ileri oranlı bir otomatik (Powershift)
şanzıman görev yapıyor.
Tasarım konusunda daha önceden
de söylediğimiz gibi, sıra dışı
modeller listesinde yer almayı
rahatlıkla hak ettiğini düşünüyoruz.
Tamam, Volvo yönetiminin
söylediği kadar kışkırtıcı bulmuyoruz
ama çekiciliğine çok güvendiğini
de görüyoruz. SUV ve
coupe formlarının harmanlandığı
XC60 araç üreticilerinin aradığı
farklılık çalışmasının bir ürünü.
Aslında gayet heybetli olmasına
rağmen bunu tasarımıyla
gizlemeyi
başaran
XC60, sivri hatları
ile kendisinden
söz ettirmeyi başarıyor. Çok
uzaktan bakıldığında bile tasarımındaki
bu farklılıklar sayesinde
tanınabilen ender araçlardan biri
olan XC60, özellikle dikiz aynasından
onu gördüğünüz zamanlarda
çok iyi bir etki bırakıyor ve
diğer aracın içindekilerin akıllarını
karıştırıyor. Demirin kimyadaki
simgesini (Fe) sembolize eden
klasik Volvo amblemi bu araçta
daha da büyütülerek iyice göze
batması sağlanmış. Bu sayede
marka kimliği daha iyi bir şekilde
ön plana çıkarılmış. Alçakgönüllü
olmak gibi bir
~derdiği olmayan
XC60, dinamik ve kışkırtıcı görünümüyle
daha ilk baştan albenisini
hissettiriyor.
Söz konusu yaşam alanı olduğunda
da XC60 geniş ve ödün
vermeyen yapısı ile daha ilk baştan
beğeni topluyor. Kaliteli detayların
sayısı ile ön plana çıkan
araç, hem malzeme hem de montaj
kalitesinin yüksek olduğu ender
seçeneklerden biri. Eğlenceli
detaylara da yer verilen yaşam
alanı, aydınlık renklerin getirdiği
artıyla son derece ferah. Koltukların
kalitesi de oldukça yüksek.
Özellikle uzun süreli yolculuklar
sırasında rahat ettiren koltuklar,
başarılı yan destekleri ile performanslı
kullanımlarda da sorun
yaşatmıyor. Diz, baş ve omuz mesafeleri
konusunda sınıfının en iyileri
arasında yer alan XC60, sürücü
odaklı bir tasarıma sahip: Orta
konsol belirgin bir şekilde sürücüye
çevrilmiş durumda. Bu sayede
sürüş sırasında bile kumanda
elemanlarının kullanımı kolaylaştırılmış.
Fakat derli toplu
görünen orta konsolun üzerinde
çok fazla ve çok büyük olmayan
kumanda elemanlarına yer verilmiş
olması, kullanım açısından sıkıntı
yaşatıyor. Havalandırma sistemi
yönlendirmelerinin insan bedenine
benzetilen bir kumanda
elemanı ile yapılıyor olması dahiyane
bir fikir. Fakat onun yanında
yer alan kumandaları kullanmak
gerçekten çor ve hüner gerektiriyor. Arkası boş olan orta
konsol, aynı zamanda yaşam alanında
sanki sonradan bir tasarım
değişikliği olmuş gibi bir algılanmaya
neden oluyor. Diğer versiyonlara
göre biraz daha sade detaylara
sahip olan yaşam alanı
geçer notu zorlanmadan alıyor
ama bize göre bu eksikliklerini gidermesi
de gerekiyor. Sessizlik açısından
beklentileri çok rahat karşılayan
XC60, müzik sisteminin
performansı ile de göz dolduruyor.
~
Sessizlik, müzik sisteminin
performansı gibi konular iyi
Görüş açıları konusunda çok büyük
bir sıkıntı yaşamadığımız
araçta havalandırma sisteminin
performansında herhangi bir sorun
yok. En güvenli Volvo olarak
adlandırılan bu araç görünüm ve
yaşam alanı konusunda sınıfını rahat
bir şekilde geçerek, ödülü hak
ediyor.
Bu kez önden çekişli olarak
karşımıza çıkmış olması önemli bir
eksikliği de beraberinde getirebilirdi.
Çünkü herkesin dört tekerlekten
çekiş sistemine sahip olmak
istediği bir dönemde sadece iki tekerlekten
çekiş kullanmak cesaret
işi. Ancak bu seçimin uygun bir fiyat
olarak geri döndüğünü de
unutmamak gerekiyor.
Önden çekiş ile XC60, beklediğimizden
çok daha iyi bir sürüş karakterine
imza attı. Keyif veren detaylara
sahip olan XC60, bu haliyle
de güvenlik beklentilerini fazlasıyla
karşılayan bir araç. 2.0
lt’lik turbo motor, sürüş sırasında
pek de sessiz değil ve gücünü yaşam
alanını paylaşan herkese fazlasıyla
hissettiriyor. 6000 d/d’de
203 HP güç üreten dört silindirli
benzinli ünite, 1750 ile 4000 d/d
aralığında 300 Nm gibi son derece
önemli bir tork verisi de sunuyor.
Yüksek torkun bu kadar uzun
bir devir bandı aralığında sunuluyor
olması önemli bir artı. Ayrıca
turbo boşluğu problemi de aşırıya
kaçacak kadar yüksek değil.
Sadece ön tekerleklere binen güç
ilk etapta biraz daha fazla dikkat
gerektirse de sonrasında herhangi
bir bir sorun yaşanmıyor. Çok iyi
çalışan elektronik sürüş yardımcılarına
güvenen XC60 yol üzerinde
güvenli bir şekilde ilerleyebildiğimiz
araçlardan biri oldu.
Powershift adı verilen altı ileri
oranlı otomatik
~şanzımanı ise motorun
canlılığını biraz kısıtlıyor:
Bazı durumlarda gerçekten çok
ağırkanlı kalması şaşırtıcı. Fabrika
verilerine göre 205 HP güç
üreten dizel motor Geartronic adı
verilen otomatik şanzımanla 0-100
km/s hızlanmasını 8.9 sn’de gerçekleştirirken
test aracında da bu
hızlanma için 9.6 sn gerekiyor.
Fren performansının biraz daha iyi
olmasını beklediğimiz XC60, direksiyon
sisteminin tepkileri konusunda
ise sınıfını zorlanmadan
geçiyor. 1874 kg ağırlığında olan
yani neredeyse iki tonluk bir araç
için yönlendirme ve elde ettiğimiz
performans verileri oldukça iyi
olarak adlandırılabilir.
SONUÇ
Volvo XC60 iki tekerleğini
çekiş sisteminin
dışında bırakarak
önemli bir
fiyat avantajı sağladı. İki tekerlekten
çekiş ve 2.0T motorun kombinasyonuyla
100 bin TL’nin altına çekilen fiyatıyla
araç, daha farklı kullanıcıların
da dikkatini çekebilecek bir hale
geldi. Eğer “dört tekerlekten çekiş sistemi
olmadan da hayatıma devam
ederim” diyorsanız XC60 bu haliyle
son derece iddialı bir seçenek olacaktır.
Motorun performansı ise bu küçük
tanka şaşırtıcı bir ataklık kazandırıyor.
Bir yanıt yazın