Genel

Ezeli Rekabette Son Raunt

Münihli rakibinin işini zorlaştırıp zorlaştırmayacağını ortaya çıkaracak.

Mercedes mi, BMW mi? Bu
soru arkadaş sohbetlerine saatlerce
süren tartışma malzemesi
sağlıyor. Tartışmada hangi otomobilden
yana olacağınızı dünyaya
bakış açınız belirler ve bu da
çoğunlukla klişelerin etkisindedir.
BMW: Sportif. Mercedes: Konforlu.
Eskiden durum böyleydi. Peki
ama durum hala böyle mi?
Bu soru “Test the Best” organizasyonu
kapsamında Roma’da
toplanan Auto Bild jürisi için de
çok önemliydi. Çünkü Stuttgartlı
firma C Serisi’ni gençlik pınarına
sokarak, hem görsel hem de teknik
olarak tazeledi ve sportifliğini
de artırdı. Bugüne kadar hiçbir
karşılaştırmada Mercedes C Serisi,
BMW 3 Serisi’ne bugünkü kadar
yakın olmamıştı. Ancak bunu
sağlayan etkenler AMG görsel paketi
ve kaputun altındaki 306
HP’lik motor değil. Gençlik kürünün
ardından C350, performans
konusunda 335i ile aynı seviyeye
gelmiş. Burada Münih’e verilen
açık bir mesaj var: Artık iş ciddiye
bindi!

ARABAŞLIK: BMW çalıştığında
komşular yataklarından düşüyor.
Mercedes’in sesi ise daha sakin.

BMW’nin sportiflik konusunda
kendisini kanıtlamaya çalışmasına
da, herhangi bir hileye başvurmasına
da gerek yok. Buna rağmen
model adında küçük bir
abartı var: Mercedes’in aksine kaputunun
altında, 3.5 lt değil, (sadece!)
3.0 lt’lik bir motor görev yapıyor.
Hacim eksiğini ise BMW,
turbo besleme ile kapatıyor. Bu
birlikteliğin sonucu ise tam bir canavar:
C Serisi’nin atmosferik
V6’sı 370 Nm’lik torkunu üretebilmek
için 3500 d/d’yi beklemek
zorundayken, BMW’nin sıralı
6 silindirli motoru 400 Nm’lik etkileyici
torkunu 1200 d/d’de,
~
yani
rölanti devrinin hemen üzerinde
kullanıma hazır hale getiriyor.
Motor konusuna daha sonra geleceğiz.
Çünkü şu anda sıra iç mekana
geçmekte. BMW’nin deri
kaplı kalın direksiyonu kelimenin
gerçek anlamıyla insanın ellerini
dolduruyor. Marş düğmesine bastığınız
anda 6 silindirli makine, sabahları
komşularınızı korkudan
yataklarından düşürecek kadar
öfkeli bir çığlıkla uyanıyor. Sadece
bu ses bile motorun tek amacının
oyun oynamak olmadığını
kanıtlamak için yeterli.

C Serisi ise işe başlarken çok daha
sakin kalıyor. Motordan nazik
sesler yükselse de kas konusunda
en küçük bir eksiklik de hissettirmiyor.
Boğuk homurtularla çalışan
3 Serisi varlığını her zaman
hissettirirken, Mercedes’in sürücüsü
sağ ayağıyla melodik bir
kreşendoyu yönetiyor: Alt devirlerde
ipeksi yumuşaklıkta olan
sesler, devir arttıkça bir tenorun
gücüne ulaşıyor.

C Serisi iç huzura sahipmiş gibi
hissettiriyor. 3 Serisi ise rölantidebile jokeyinin mahmuz darbesini
bekleyen kızgın bir yarış atıymış
gibi huzursuz hissettiriyor. Gerçekten
de BMW’nin sürücüsü, gaz
pedalına basan ayaklarıyla Pandora’nın
Kutusu’nu açıyor. Kalkışın
ilk anından itibaren yolcuların
başları koltuk kafalıklarına bastırılıyor.
Zor bir duruma düşmemek
için devir sayısı veya vites ne olursa
olsun, BMW’nin gaz pedalına
dikkatli basmak gerekiyor. Aslında
böyle yapıldığında bile motor,
patlama benzeri bir güç artışıyla
cevap veriyor. Danimarkalı meslektaşımız
Jon Arskog bu etkiyi
şöyle özetliyor: “ Kör bir
~
kuvvet.
Ancak bir şekilde can sıkacak kadar
tek boyutlu.”

Eğer her an güç patlaması yaşamak
yerine daha klasik bir sportif
motorun karakterini, yani gücün
artan devire orantılı şekilde
artmasını isteyenlerdenseniz, Mercedes
daha doğru bir seçenek
olacaktır. C350 rahat bir devirlenme
karakteri sunuyor ve 3000
d/d’den itibaren gerçekten güçlü
de olabiliyor.

Ancak o mutlak güç etkisi, yumuşak
karakterli otomatik şanzıman
tarafından tırpanlanıyor. Şanzımanın
sahip olduğu rahat karakter
spor mod seçildiğinde bile
pek değişmiyor.
Start-stop sistemiyle donatılmış olması
ve 7 ileri oranlı şanzımanla,
BMW’den bir oran daha fazlasına
sahip olması ise tasarrufa yardımcı
oluyor. Mercedes’in açıklamasına
göre bu motor, kendisinden
14 HP daha zayıf olan öncüsüne
göre yüzde 18 daha az yakıt
tüketiyor. C 350’nin 6.8 lt/100
km’lik tüketim değerinin yanında
BMW’nin motoru 8.7 lt ile bir kuşak
geride kalmış gibi duruyor.
Ancak konu pistte virajları almak
olduğunda, bu rakamlar önemsiz
birer ayrıntıya dönüşüyor. E Serisi’nden
alınan yardımcı sistemler
(mesafe takip radarından yorgunluk
uyarısına kadar) de burada
işsiz kalıyor. Ancak bu donanımlarla
Mercedes, sınıfında çıtayı
bir adım daha yukarı taşımış
oluyor. Diğer taraftan C Serisi’nin
mekanik aksamı da türünün en
iyileri arasında. Otomobil virajlara
çok temiz bir şekilde giriyor olsa
da, hafifleyen direksiyon nedeniyle
BMW’ye göre biraz daha
sinirli bir karakter
~
sergiliyor. BMW
ise değişken açılara sahip virajlarda,
daha sert olan direksiyonu
sayesinde çok daha rahat bir kullanım
sunuyor. Ancak manevralar
sırasında da direksiyona daha fazla
güç uygulanması gerekiyor.
İki otomobil de virajları seviyor.
Daha geç devreye giren ESP, 3 Serisi’nin
arka kısmına daha fazla özgürlük
sağlarken, Mercedes’te daha
sık devrede kalarak aracı frenliyor. Elektronik yardımcıların karakteri
nedeniyle C Serisi’ni drifte
zorlamak çok zor. Bu otomobilde
mühendisler hem güvenliğe,
hem de konfora çok önem vermişler.
Bu sayede C Serisi’nin
süspansiyonu daha hassas ve özellikle
kısa zemin darbelerini
BMW’ye göre daha iyi bir şekilde
emerek iç mekana yansıtmıyor.
Yenilemeyle birlikte C Serisi’nin
kalite seviyesinde de iyileştirmeler
yapılmış. Bugüne kadar bürolardaki
soğuk çalışma alanlarını
hatırlatan iç mekan, makyajla birlikte
E Serisi ve CLS’ye yaklaşmış.
Parmak uçlarınızı ahşap dekorasyona
dokundurmak ve yumuşak
döşemeleri okşamak artık çokdaha keyifli. Bu özellik Letonyalı
meslektaşımız Oskars Vizbulis’in
de dikkatini çekmiş: “İlerlemeyi en
iyi burada hissediyorsunuz.”
Finale doğru yaklaşıyoruz. Öncelikli
olarak C Serisi için, artan ataklığı
ve sportifliğine rağmen hala
safkan bir Mercedes olarak kaldığını,
yani kaputunda yıldız taşıyan
bir BMW olmadığını söyleyebiliriz.
Bu tutarlılık markanın fanatiklerinin
hoşuna gidecektir. Ayrıca
arkadaş muhabbetlerini sevenler
de mutlu olacaktır: Hangi markanın
daha sportif otomobiller ürettiği
tartışması bu ikiliyle daha da
alevlenecek.
~


BMW 335i

Önde uzunlamasına yerleştirilmiş sıralı 6 silindirli turbo motor; motor hacmi: 2979 cc; maksimum güç: 306 HP-5800 d/d; maksimum tork: 400 Nm-1200 d/d; arkadan itiş; 7 ileri otomatik şazıman; boyutlar (u/g/y): 4531/1817/11421 mm; maksimum hız: 250 km/s; 0-100 km/s: 5.8 sn; tüketim: 8.7 lt/100 km; CO2 emisyonları: 202 gr/km

MERCEDES C350

Önde uzunlamasına yerleştirilmiş V6 motor; motor hacmi: 3498 cc; maksimum güç: 306 HP-6500 d/d; maksimum tork: 370 Nm- 3500 d/d; arkadan itiş; 7 ileri otomatik şazıman; boyutlar (u/g/y): 4591/1770/1447 mm; maksimum hız: 250 km/s; 0-100 km/s: 6.0 sn; tüketim: 6.8 lt/100 km; CO2 emisyonları: 159 gr/km

SONUÇ

C Serisi’ni sportif sedan olarak görmek
için biraz zaman gerekecek.
Ancak bu otomobil kesinlikle sportif
bir sedan. En azından 3.5 lt’lik yeni
V6’ya sahipse. Diğer taraftan dinamizm
konusunda gerçek lider hala 3
Serisi. Özellikle sıralı 6 silindirli motor
harika bir makine. Her şeye rağmen
bu motorun patlamalar şeklinde
gerçekleşen güç artışları, bazıları
için biraz fazla zorlayıcı olabilir.

Yorum yazın

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.