“Bir arkadaşımın arkadaşına
kayınpederi demiş ki…”
Geyiklere hoş geldiniz!
Arkadaş masalarında, kulağa gayet
mantıklı gelen hikayeler anlatılır.
Peki ama bunlar gerçekten gerçek
mi? İşte bunların bazılarının cevaplarını
aradık.
Ardındaki varsayım: Pedala yapılan
hafif basınç baskı balatanın aşınmasına
neden olur.
Doğru. Ancak burada önemli olan
temasın şiddeti. Ayak pedala çok
hafifçe dokunuyorsa bir şey olmaz.
Balatanın zarar görmesi için daha
güçlü bir bastırma veya ayağın kendi
ağırlığı yeterli.
Birkaç şeye daha dikkat edilmeli:
“Debriyajı kaydırarak asla araç
kullanmayın. Kırmızı ışıkta beklerken
debriyajı aracın kaymasını
engelleyecek şekilde kullanıp el
freni muamelesi yapmayın.” Bu iki
hata, baskı balatanın rekor sürelerde
aşınmasına neden olur.
Ardındaki varsayım: Daha iyi profil
yapısı, daha iyi yönlendirme kabiliyeti
ve buna bağlı olarak daha
yüksek sürüş güvenliği sağlar.
Yanlış. Tamam, fren mesafeleri daha
kısa olur ve aquaplaning rezervleri
iyileşir ama iz takip yeteneği dramatik
şekilde azalır. Yanal tutunma
kabiliyeti de olumsuz etkilenir. Yanal
tutunmanın azalması ise aracın
savrulma riskini artırır. Bu nedenle
daha iyi durumda olan lastikler,
gücün aktarıldığı aks olup olmadığına
bakılmadan arka tekerleklere
takılmalı.
Ardındaki varsayım: Aracın ivmelenmesiyle
römork ileri doğru çekilecek
ve salınım azalacaktır.
Yanlış. Bu yanlışlık çok daha tehlikeli
sonuçlara neden olabilir. Römorklar
birer sarkaç gibidir ve belli
bir hızın üzerinde sallanmaya başlarlar.
Burada yardımcı olabilecek
tek hareket, dikkatli bir şekilde fren
yapmaktır.
Ardındaki varsayım: Rölantide çalışan
motor çok az yakıta ihtiyaç
duyar.
Yanlış. Rölantide çalışan bir motor
saatte ortalama 1 litre civarında yakıt
harcar. Birçok otomobilde araç
hareket halindeyken ayak gaz pedalından
çekildiğinde, yakıt beslemesini
kesen sistemler bulunur. Yani
bu sırada motor hiç yakıt harcamaz.
Ardındaki varsayım: Zincirler yeterli
aktarma kabiliyeti sağlayacaktır.
Yanlış. Bunu, hem yaz lastiği hem
de kış lastiğine zincir takarak test
ettik. Sonuçta zincir takılmış yaz
lastiğinin güç aktarım kabiliyetinin,
kötü bir kış lastiğininki kadar olduğu
ortaya çıktı.
Ardındaki varsayım: Eskiden otomobillerin
boya katmanları günümüzdekilerden
çok daha kalındı.
Kısmen doğru. Aslında bu, boyanın
türüne bağlı. Birçok üniversal
boyada parlak cila kullanılmaması,
boyanın zamanla tozlaşarak dökülmesine
neden oluyordu. Ancak
boyanın kalınlığı daha fazlaydı ve
günümüzdeki ince boya katmanlarına
göre daha düz yüzeyliydi.
Ardındaki varsayım: Sürücünün
elinin ağırlığı, vites kolu üzerinden
vites değiştirme çatalına aktarılıp,
bu kısımlara zarar veriyor.
Doğru değil. Tamam, elinizin ağırlığıyla
vites değiştirme çatalına doğru
bir güç uygulanır. Neticede vites
değişimleri de bu şekilde yapılır.
Ancak insan elinin ağırlığıyla oluşacak
aşınmalar kesinlikle gözardı
edilebilecek kadar azdır. Sportif kullanım
adına yüksek devirlerde vitesleri
abartılı bir hızla değiştirmenin
vereceği zarar ise çok daha fazladır.
Doğru vites değişimi ise şu şekilde
olmalı: Debriyaj pedalına sonuna
kadar basın, istediğiniz vitesi sakin
bir şekilde arayıp seçin. Eliniz ise
bu işlemin hemen ardından yeniden
direksiyona dönmeli ve direksiyonu
9:15 pozisyonunda tutmalı.
Ardındaki varsayım: Tekrar çalıştırırken
motora fazladan yakıt püskürtülür.
Egzozun çalışmasını optimize edebilmek
için farklı bir karışım kullanıldığı
doğru. Motor soğukken
otomobillerin ilk kilometrelerde
daha fazla yakıt tüketmelerinin nedeni
de budur. Motor doğru çalışma
sıcaklığına ulaştığında motor
kontrol ünitesi, yakıt karışımını
yeniden normale döndürür. Diğer
çalıştırma türlerinin tamamı içinse
şu kurallar geçerlidir: Silindirlere
püskürtülen yakıt miktarı artmaz.
Bu nedenle kısa süreli kırmızı
ışık beklemelerinde bile motoru kapatmak
işe yarar. Ancak çoğunlukla
kısa mesafeli kullanımlarda dikkatli
olunmalı. Kış mevsiminin geldiği ve
farların çok daha uzun süreler açık
kaldığı bugünlerde motoru stop
ettirmekten kaçınılmalı: Akü yeterince
şarj edilemeyebilir.
Bir yanıt yazın