Genel

Herkes için Elektrikli Renault

Fluence, kullanım kolaylığı, sessizliği ve performansıyla beğeni topladı.

Ülkemizde elektrikli otomobil çağı
başladı, bu yeni teknolojili otomobiller
bir bir piyasaya çıkıyor. Elektrikli
otomobiller için uygulanmaya başlayan
düşük ÖTV oranları ve bazı markalardaki
batarya kiralama finansman kolaylıkları
sayesinde bu yüksek teknolojiye, uygun bir
bütçeyle erişip elektrikli otomobil çağını
yakalamak mümkün olabilecek.

İlk yerli elektrikli otomobilimiz Renault
Fluence Z.E.’nin Türkiye’deki satış fiyatı 65
bin TL. Batarya kiralama kontratlarının fiyatları
ise ayda 83 Euro’dan başlıyor (4 yıl,
yılda 10.000 km için). Bakım masraflarını da
hesaba kattığımızda, yılda 10 bin km’nin üzerinde
araç kullananlar için elektrikli otomobil
anlamlı hale gelmeye başlıyor çünkü Fluence
Z.E.’nin 100 km’deki yakıt tüketimi (bugünkü
elektrik fiyatlarıyla) sadece 2.8 TL…
Geçtiğimiz hafta, Türkiye pazarındaki ilk elektrikli
otomobillerden olan Renault Fluence
Z.E.’yi denemek için Ege Bölgesi’nin gelişmiş
şehirlerinden Denizli’deydik. Denizli, tekstil,
bakır kablo üretimi gibi endüstrilerin yanı sıra
kültür ve inanç turizmiyle de öne çıkıyor.

Denizli Valiliği ise yılda 2.5 milyon olan turist
sayısını çok daha ilerilere taşımak için uzun
dönemli planlar yapıyor. Toprakları içerisinde
19 farklı antik şehir ve ünlü Pamukkale
travertenleri bulunan Denizli’de Valilik, kültür
mirasını ve bu tarihi ve doğal dokuyu korumak
için belli bölgelere, sadece sıfır emisyonlu
araçların girmesine izin veren bir düzenleme
başlatmış. Bu yeni düzenlemeye göre
bu bölgelere egzoz gazı yayan araçlar artık
giremeyecek ve Pamukkale Travertenleri’nin
beyaz rengi korunmuş olacak.
İşte Renault Fluence Z.E. deneme sürüşleri
için Denizli ilinin seçilmesinin altında yatan
temel neden buydu. Kullanım sırasında hiç
egzoz gazı yaymayan, CO2 salınımı olmayan,
yüzde 100 elektrikli otomobiller, insan sağlığını
koruduğu gibi, çevre sağlığı ve tarihi
dokunun korunması konusunda da önemli
rol üstlenebiliyor.

~Fluence Z.E. ilk yerli elektrikli

Elektrikli otomobilin tarihi aslında otomobil
tarihi kadar eski, ilk elektrikli otomobiller
yirminci yüzyılın başlarında üretilmişler
ancak tam anlamıyla gelişebilmeleri için
batarya teknolojisinin de bügünkü seviyeye
gelmesi gerekmiş. Elektrik enerjisini küçük
hacimler içerisinde depolamak bugün bile
tam olarak çözülebilmiş bir teknoloji değil.
Renault-Nissan ortaklığı, elektrikli otomobiller
geliştirme projesi için küresel operasyonlarında
4 milyar Euro’luk yatırım yaptı. Buradaki
hedefi “Herkes için elektrikli otomobil”
sloganı özetliyor. Fluence Z.E. ile hedef
ise, orta sınıfta, otomatik vitesli ve dizel motorlu
bir otomobille eşdeğer fiyata satılacak
sıfır emisyonlu araçlar üretmek. Renault tarafında
geliştirilen dört model şu şekilde oldu;
eğlence aracı Twizy, kompakt şehir aracı
Zoe, hafif ticari araç Kangoo ve orta boy sedan
Fluence Z.E. modelleri. Fluence Z.E.’nin
Bursa’da üretilmesi ve buradan başta İsrail ve
İskandinav ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya
ihraç ediliyor olması ise Türkiye’de otomotiv
sektörünün ulaştığı noktayı göstermek açısından
önemli.

Kullanımı oldukça basit

Elektrikli otomobil ismi belki ilk başta
insanları korkutuyor ama Fluence Z.E.’yle
yapılan ilk kilometrelerden sonra, kullanımının,
termik motorlu, otomatik vitesli bir
otomobilden çok daha zor olmadığını hemen
görüyorsunuz. Ama tabii ki bu yeni teknolojinin
kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı
noktalar var. Öncelikle otomobilin kontak
anahtarını çevirdiğinizde araç hareket etmeye
hazır hale geliyor ancak motor sesi olmadığı
için, aracın çalıştığını anlamak zor.

~Bu nedenle
ilk kez elektrikli araç kullananlar, bu
durumda yanlışlıkla gaza yüklenildiklerinde,
seçilen vites durumuna göre, araç ileri veya
geri fırlayabilir, dikkatli olmak lazım. Renault
buna bir çözüm getirmiş ve sürücünün, aracın
çalışıp çalışmadığını anlayabilmesi için
gösterge paneline bir yeşil ışık yerleştirmiş.
Aslında bu araçta belki de kontak anahtarına
ve de vites koluna hiç gerek yok. Tüm
bu kumandalar, orta konsola yerleştirilecek
küçük düğmelerle sağlanabilirdi ama Renault
burada, konvansiyonel otomobillerin kumandalarına
ve kullanımına en yakın kalma yönünde,
sürücünün gözünü elektronik düğme
karmaşasıyla korkutmama yönünde tercihte
bulunmuş. Benzer durum gösterge paneli ve
orta konsolda da kendisini gösteriyor.

Gösterge
paneli oldukça basit tasarlanmış ve kolay
okunuyor. Elektriği sembolize eden mavi
renklerin hakimiyetindeki gösterge panelinde,
yakıt deposunun (yani elektrik batarjalarının)
şarj durumu büyükçe gösterilmiş. Ortadaki
hız göstergesinin hemen yanındaki LCD panelde
ise aracın menzili, anlık ve ortalama
tüketimi bilgilerine yer verilmiş. Ayrıca bu
göstergede frenleme anında enerjinin geri kazanıldığı da görmek mümkün. Yine bu
göstergenin altında, anlık elektrik tüketimini
gösteren bir ibre daha var. Orta konsol
ise standart bir Fluence’la hemen hemen
aynı. Vites kolu bile standart bir araçtakiyle
benzer tasarıma sahip. Navigasyon sisteminde
ise en yakın şarj noktaları bilgileri
de yer alıyor.

~Fluence Z.E, termik motorlu bir
Fluence’dan 13 cm daha uzun bir karosere
sahip. Bunun nedeni ise arka koltukların
arkasına yerleştirilmiş olan, 22
Kwh kapasitesindeki Li-Ion bataryalar.
Bataryalar, iç mekandaki kullanım alanına
ve arka koltuk mesafelerine etki etmezken,
Fluence’ın bagaj alanını gözle görülür
şekilde azaltmış, yine de geriye kalan
hacme küçük eşyalar sığdırmak mümkün.
Fluence Z.E.’nin Türkiye yollarında sadece
şehir içinde kullanılacağı düşünülürse,
bagaj hacmindeki azalmanın çok da sorun
olmayacağı görülür.


Performans ihtiyaçlar için yeterli

Denizli çevresindeki test sürüşlerimiz sırasında
araçta 3 kişi bulunduğu halde seyahat
ettik. Üstelik de klimamız sürekli çalışıyordu.
İnvertörlü elektrikli klima yol performasına
etki etmese de tüketime ve dolayısıyla
menzile etki ediyor, bu nedenle klimayı
Eco konumunda tutmak, menzili uzatmak
anlamında faydalı olacaktır. Bataryalardan
dolayı ağırlığı 1.5 tona yaklaşan
Fluence Z.E. performans konusunda hiçbir
zorluk yaşatmıyor. 226 Nm’lik torkun
ilk start anından ve ilk devirlerden itibaren
emrinize amade olması keyifli bir kullanım
sağlıyor. 70 kW gücündeki elektrikli
motorun yüksek torku, güvenli kullanım
için bir miktar sınırlandırılmış. 13.7 sn olarak
açıklanan 0-100 km/s hızlanma otomatik
vitesli bir sedan için yeterli. Ama ilk
kalkıştan 50 km/s gibi hızlara çıkış veya 50
km/s ile 80 km/s arasında yapılan ara hızlanma
denemelerinde gerçekten de keyifli
bir kullanım sunuyor. Tabii bu tür maksimum
performans denemelerinde tüketim
artıyor yani menzil düşüyor. Aracın son hızı
aslında daha fazla olabilecekken, Renault,
hedef menzili korumak için son sürati
130 km/s ile sınırlandırmış.

Hep bu aracın menzilinden bahsetmişken,
hemen akıllardaki soruları cevaplayalım.
Fluence Z.E.’nin 22 kWh kapasiteye
sahip bataryası NEDC normlarına göre 185
km’lik bir menzil sunuyor. Tabii bu menzili
gerçek hayatta ve Türkiye yol koşullarında
tutturabilmek için bilinçli bir kullanım
stili benimsemek gerekiyor. Çok hızlı
kalkışlardan kaçınmak, yokuş aşağı sürüşlerde,
yavaşlamalarda ve trafik ışıklarına
yaklaşırken ayağı gaz pedalından kaldırarak,
üretilen regeneratif enerjiyi tekrar
akülerde depolamak, sürekli bataryalardaki
enerjiden en yüksek verimi alacak
şekilde kullanmak gerekli. Renault-Mais
Genel Müdürü İbrahim Aybar, hem sabah,
hem de akşam sürüşleri öncesinde, klimayı
programlayarak, araç şarjda beklediği süre
zarfında, iç mekanın iklimlendirmesinin
yapılmasını şiddetle öneriyor. Yani iç mekanı
ısıtmayı veya soğutmayı, aracın aküleri
bir yandan dolarken ve araç şebeke elektriğinden
beslenirken yapmak, yol kullanımındayken
aracı soğutmaya veya ısıtmaya
uğraşmaktan çok daha uzun menzil
sağlayacaktır.

Kullanım sırasında klasik motor sesi
duyulmasa da elektrik rotorundan gelen
bir vızıltı dikkat çekiyor. Genel sessizliği
ise lastiklerin yuvarlanma gürültüsü ve
aracın karoserinde oluşan rüzgar sürtünme
gürültüsü bozuyor. Öte yandan hem şarj
sırasında, hem de bazen zorlu kullanım esnasında,
arka koltukların arkasına yerleştirilen
bataryaların soğutulması gerekiyor.
Fluence Z.E. gerektiğinde Renault bayilerindeki
hızlı şarj altyapısıyla, gerektiğinde
ise evlerdeki standart bir topraklı ve priz ve
220 V akım altında şarj edilebiliyor.

Araçla
birlikte, evden şarj ve hızlı şarj için farklı
kablolar da müşteriye veriliyor. Evden şarj
yapabilmek için evdeki elektrik tesisat
altyapısının güvenli olması ve 16 Amper
gücü kaldırabilecek yapıda olması gerekiyor.
Evden 220 Volt’la şarj yapıldığında şarj
süresi 6 ila 8 saate arasında oluyor. Ayrıca
evlere veya işyerlerine istenirse, wallbox ismi
verilen hızlı şarj üniteleri kurulabiliyor.
Bu ünitelerin fiyatları 1.000 Euro civarında
ve 2-3 saat gibi bir sürede bataryaların
tamamen doldurulmasına imkan tanıyor.
Araçta, elektrik motoruna hareket veren
400 Volt’luk Li-Ion bataryaların yanı sıra,
12 Volt’luk klasik bir akü de bulunuyor.
Bunda amaç ise, termik motorlu Fluence’la
ortak, elektronik parçaları 12 Volt’luk aküyle
çalıştırmak.

“Yeni bir paradigma
yaşıyoruz”

Renault’nun Türkiye’deki elektrikli
araçlar projesinden beklentileri neler?
Renault-Nissan ittifakı, dünya çapında,
mutlak çevreci yatırımlara ilgi gösteriyor,
tam çevreci araçlar üreterek sürdürülebilirliği
sağlamak ve geleceğimize sahip
çıkmak ana hedefimiz.
Otomobil sektörü günah mı çıkarıyor?
Dünyanın en büyük derdi CO2 salınımı ve
genel CO2 salınımında otomotiv sektörünün
payı yüzde 13’e ulaşıyor. Sektör olarak
da bu soruna bir çözüm yaratmamız
gerekiyor.

Renault’nun çevre politikaları yeni mi
başladı?

1995’ten beri çevreci yaklaşımlarımızı ve
arayışlarımızı hem üretim aşamasında,
hem de ürünlerimizde görmek mümkün.
Bugün ise kullanımda sıfırı salımı yakalamış
olduk. Ama alınacak daha çok
yol. Enerjinin üretimi sırasında da sıfır
salınımı hedeflemek lazım. Tabi enerji politikaları
ülke yönetimlerinin ilgi alanına
giriyor.

Renault’nun tüm elektrikli modellerini
Türkiye’de görebilecek miyiz?

Öncelikli olarak Bursa’da üretilen Fluence
Z.E.’yi tüketiciyle buluşturduk. Kangoo
Z.E. zaten Avrupa’da satışta. Twizy
Avrupa’da piyasaya çıktı, Türkiye’de de bu
yıl piyasaya vermek istiyoruz. Artık binek
otomobil ehliyetiyle de kullanılabilecek.
Zoe’nin de yılın ikinci yarısında piyasada
olması planlanıyor.

Bayi teşkilatı içerisinde elektrikli araçlar
için nasıl bir hazırlık yapıldı?

Bu araçlar Anadolu’da da çok ilgi çekiyor.
44 yetkili satıcının hazırlığı var, insanlar
bayiye gelip deneme yapıyorlar. Yepyeni
bir paradigma yaşıyoruz. Bu aracı sakin
kullanan uzun menzil yapabiliyor.

Aracın fiyatı belli, peki kullanım maliyetleri
nasıl?

Batarya kirası ayda 83 Euro. MTV taşıt
pulu alınmıyor, periyodik bakım maliyetleri
çok düşük, 10.000 km’de 30 TL
mertebesinde. Yılda 10 bin km’nin üzerinde
kullanırsanız, otomatik vitesli dizel
araçtan çok daha ekonomik oluyor.


Ümit Çevik

Renault-Mais elektrikli araçlar proje koordinatörü
‡ Fluence Z.E. ile yılda 10 bin km yol yapan bir kullanıcı, dört
yılda CO2 salımının azaltılmasına 7 tonluk katkıda bulunmuş
oluyor. Bu da 7 ağacın yaptığı CO2 bertarafına eşit. Elektrikli
araçların oranının artması CO2 ayak izine katkıda bulunacak.
Li-Ion bataryanın yıllar içerisindeki performansı da merak konusu.
Renault olarak şarj garantisi veriyoruz ve bataryaların şarj
kapasitesi yüzde 75’in altına düşerse bataryaları değiştiriyoruz.

Oktay Mersin
Renault Denizli Bayi Sadıkoğulları Yönetim Kurulu Başkanı
‡ Fluence Z.E. deneme otomobilleri Mayıs ayı başında geldi.
Merak ve deneme talebi çok yüksek. Günde 50 civarında deneme
sürüşü yapıyoruz. Showroom trafiğimiz büyük ölçüde arttı.
Ayrıca yerel Denizli fuarımızdaki en fazla ilgi gören araç oldu.
Henüz ilk teslimatımızı yaptık. Halkımızda henüz bir bekleme
durumu var, araç yollarda görüldükçe, yavaş yavaş daha fazla
satılacağını tahmin ediyorum.

Gökhun Sungurtekin
Teknoloji Dergileri Yayın Direktörü
‡ Renault Fluence ZE, yakın gelecekte
hepimizin sıfır emisyonlu otomobiller kullanacağımıza
beni inandırdı. Otomobilin
bende bıraktığı en önemli etki bu oldu sanırım.
Şehir içinde fazlasıyla yeterli olan
menzil ve makul şarj süresi, uygun fiyat
ve konforla birleşince, sadece bugünümüzü
değil, geleceğimizi de değiştirecek olan
bir otomobil çıkmış ortaya.
İşin bir de keyif tarafı var tabii ki. Bir süre
otomobil yarışlarına katıldığım için, performanslı
sürüşü severim. Bir elektrikli
otomobili kullanmaktan keyif alacağımı
hiç düşünmezdim açıkçası. Ancak sağ
ayağımın altında her an hazır şekilde
bekleyen güç beni biraz şaşırttı… Asıl
özelliği bu olmasa da, Renault Fluence
ZE’nin bana performanslı sürüş keyfini de
yaşattığını rahatlıkla söyleyebilirim.


Ebru Elçi
Benim olsun istedim!

Sürücü koltuğuna oturup kontağa anahtarı
yerleştirir yerleştirmez bu aracın farklı olduğunu
hissediyorsunuz, çalışma esnasında duymaya
alışık olduğumuz o gürültülü motor sesinden
eser yok. Kontağı çevirdikten sonra ufak bir
uyarı sesi ve sonra upuzun bir sessizlik…Aracın
çalıştığını anlamamın en kolay yolu ön kadranındaki
“GO” yazısını görmek, çünkü bu araç % 100
elektrikli ve % 100 sessiz. Alışılagelmiş motor
sesi yerine sessizliğin tadını çıkartıp müzik
keyfini doyasıya yaşamanızı öneririm. Trafikte
geçirdiğimiz uzun saatlerde sadece müzikle
rahatlayabilecek bir seçenek sunuyor bize Araç
şehir içi trafikte seyir esnasında fren yaptığınız
anda elektrik tüketimini durduruyor. Bizim gibi
büyük şehirlerde yaşayan ve her gün ev iş arasında
mekik dokuyan sürücüler için çok iyi bir
yol arkadaşı olacağa benziyor.
Tüm gün kullanıp kilometrelerce yol yapmış
olmama rağmen araçtan indiğimde en ufak bir
yorgunluk hissetmemiş olmamın en başlıca sebebi
sessizliğiydi. Trafikte sessizlik ve biraz huzur
arayan herkes için mükemmel bir keyif aracı.

Mesut Güzel
Denizli’deki ilk Renault Fluence Z.E. kullanıcısı
‡ Bizim işimiz zaten enerji sektörü. Aydın, Denizli, Muğla bölgesinde enerji dağıtımı yapan,
Türkiye’nin ilk lisanslı dağıtım şirketiyiz. Bu nedenle de şirketimiz Aydem, elektrikli otomobile ilgi
gösterdi. İlk etapta bir tane alıp denemek istedik, daha sonra araç filomuzun tamamını yavaş yavaş
elektrikliye çevireceğiz. Bu aracı seçme sebeplerimiz arasında Fluence Z.E.’nin hem çevreci, hem de tasarruflu
olması geliyor. Yerli ürün olması da çok önemli. İthal petrol enerjisine bağlı olmaktansa, yerli
elektrik enerjisiyle çalışan araç filosunun hem ülke, hem de şirket menfaatine olacağını düşünüyoruz.


Elektrikli otomobil üzerine
Sık Sorulan Sorular

Menzil ne kadar?
185 km.

Klima veya kalorifer kullanımı menzili
kısaltıyor mu?

Evet. Klimayı Eco modunda kullanın. Ön
ısıtma ve soğutmayı araç elektriğe bağlıyken
yapın.

Performansı düşük mü?
Hızlanma ve ara hızlanmalar yüksek tork
nedeniyle iyi.

Hızlı mı?
Son hız, menzili korumak için 135 km/s ile
sınırlandırılmış.

Ne kadar yakıyor?

100 km’de 2 ile 3 TL arasında elektrik enerjisi
masrafı var.

Akü biterse yolda kalır mıyım?
Son 30 km’de uyarı veriyor. Son 10 km’de
gücü kısarak enerji tüketimini düşürüyor.
Bu noktada aracı şarj edecek bir 220 V priz
bulmanız gerekiyor.

Bataryaların kapasitesi zamanla düşer mi?

Renault kiraladığı bataryalar için şarj garantisi
veriyor, kapasite % 75’in altına düştüğünde
batarya yenisiyle değiştiriliyor.

Araç otoparkta beklerken bataryalar birkaç
günde boşalır mı?

Li-Ion aküler, içerisindeki enerjinin büyük
kısmını aylarca koruyabiliyor.

Yorum yazın

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.