Dile kolay, bu yıl tam
yedinci kez dünyanın en çok
izlenen motorsporları organizasyonu
olan Formula 1 Dünya
Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağız.
Elbette bir yanımız biraz
buruk, çünkü bu yıl Formula
1 gibi dev bir organizasyonu
ülkemizde son kez ağırlıyoruz.
Ne diyelim, bu yedi yıllık süre
içinde Formula 1 bizleri mutlu
etti, umuyoruz yollarımız bir
şekilde yeniden buluşur. Fakat
bununla birlikte bu yarışın gitmesinin
ardından, İstanbul Park
Pisti’ne gelecek, başka kategorideki
yarışları da düşünmeden
edemiyoruz. Formula 1’i elbette
özleyeceğiz ama yeni yarışlar ve
yeni heyecanlar, onun boşalttığı
yeri biraz olsun dolduracaktır.
Yarış heyecanı bu
hafta sonu
İlk olarak 2005 yılında ev sahipliği
yaptığımız bu büyülü organizasyon,
bu yıl ise 6-8 Mayıs
tarihleri arasında İstanbul’a geliyor.
Ortalığın yeniden Formula
1 sesleri ile inleyeceği bu hafta
sonunda İstanbul Park Pisti’nde
pilotlar kozlarını oynayacak.
Diğer pistlerin aksine, saat
yönünün tersine dönülüyor olması
ile Formula 1’de ayrı bir
yere sahip olan Türkiye Grand
Prix, İstanbul Park pistinde, 6-
8 mayıs tarihleri arasında düzenlenecek.
İlk üç yıl ağustos
sıcağı altında koşulan ve pilotlarla
birlikte seyircilerin de
zorlu anlar yaşadığı Formula
1 Türkiye Grand Prix’si, daha
sonraki sezonlarda ise mayıs ve
haziran ayında düzenlenmişti.
Bu yıl ülkemizde düzenlenecek
olan yarışın ayrı bir özelliği
de olacak. Daha önceki altı yılda
kimin kazanacağı az çok belli
olan yarışta, bu kez güç dengeleri
biraz farklı görünüyor.
Gerçi Red Bull sezonun geride
bıraktığımız üç yarıştan ikisini
kazanmış olsa bile, İstanbul
Park Pisti’nde bu takımın bu
kadar kolay bir zafer elde edemeyeceği
tahmin ediliyor. Çünkü
diğer takımlar, rakiplerine
yetişme yolunda önemli yol kat
ederken, İstanbul Park Pisti’nin
inişli çıkışlı karakteri ve saat yönünün
tersine dönülmesi farklı
bir yarışın ortaya çıkmasına
neden oluyor. Yine
de Red Bull pilotları bu yarışa
avantajlı çıkacak ama, McLaren
Mercedes, Ferrari ve Lotus Renault
ile Mercedes pilotlarının
da bu yarışı kazanmak için ciddi
çalışmaları var.
İstanbul Park Pisti’nin işletmesi
bilindiği gibi Formula 1’in
patronu olan Bernie Ecclestone
tarafından yapılıyor. Fakat bugüne
kadar pistin işletmesi ile
ilgili sorunlar bir türlü çözülemedi.
Hatta Ecclestone gibi bir
iş adamının bile uzun bir süre
işletmeden dolayı zarar ettiği de
konuşuluyor. Patronun İstanbul
Park Pisti ile ilgili olan anlaşmasını
bozmak için harekete geçtiği
de herkes tarafından uzun bir
süre konuşulmuştu.
Dünyanın en iyi pistlerinden
biri olduğunu bildiğimiz halde
İstanbul Park Pisti’nin bu kadar
atıl bir hale geldiğini görmek
gerçekten çok üzücü. Yılda bir
kez Formula 1 için kapılarını
açan hatta bu yarış için üzerindeki
tozları temizlemek en
büyük sorun olan İstanbul Park
Pisti’ni, dileriz bu işletme değişiminin
ardından çok daha iyi
bir konumda görürüz. Formula
1 pilotlarını özlememek müm
kün olmayacak ama onların yerini
dolduracak yarışlara da ev
sahipliği yapabileceğiz.
İstanbul Park Pisti’nde 2005
yılından itibaren düzenlenen
Formula 1 yarışlarında ilk yıl
en görkemli sezon oldu; 2005’te
McLaren Mercedes ile yarışan
Kimi Raikkonen galibiyetle ayrılan
isim oldu. Renault pilotu
Fernando Alonso ikinci, McLaren
Mercedes’in bir diğer ismi
Juan Pablo Montoya ise üçüncü
olmuştu.
2006 yılında ise Ferrari ile
yarışan Felipe Massa’nın galibiyet
serisi başladı. Renault
adına yarışan Alonso yine ikinci
olurken, Ferrari pilotu olduğu
dönemlerde Michael Schumacher
üçüncü sırayı aldı.
2007 yılında da birincilik
Ferrari pilotu Felipe Massa’nın
oldu. Ferrari’ye geçen Kimi
Raikkonen’in ikinci olması
ile birlikte İstanbul Park’ta ilk
duble zaferini Ferrari kazandı.
McLaren Mercedes’e geçen Fernando
Alonso ise üçüncü oldu.
2008 yılında da Ferrari ile
kazanan Felipe Massa oldu ve
Brezilyalı pilot aynı pistte üç kez
arka arkaya kazanma başarısına
imza attı. McLaren Mercedes adına
yarışan Lewis Hamilton’un
ikinci olduğu yarışta, Ferrari ile
yarışan Kimi Raikkonen üçüncü
oldu.
2009 yılında ise Jenson Button,
Massa hakimiyetini sona
erdirdi ve Brawn GP ile birinciliği
elde etti. Red Bull pilotlarından
Mark Webber ikinci, Sebastian
Vettel ise üçüncü oldu.
2010 yılında yani altıncı kez
İstanbul Park Pisti’nde düzenlenen
yarışta ise tarihin ikinci
dublesi 2007 yılının ardından
geldi. McLaren Mercedes pilotlarından
Lewis Hamilton birinci,
Jenson Button ikinci olarak tarihe
adını yazdırdı. Yarışı üçüncü
sırada tamamlayan isimse olayların
adamı Mark Webber oldu.
Bakılım İstanbul Park
Pisti’nde zaferi yaşayan kim
olacak? Tıpkı ilk yarış olduğu
gibi bu yılın önemi çok büyük.
Çünkü kapanış olacak, son zaferi
kimin alacağı belli olacak.
KERS nedir?
Kinetic Energy Recovery System
Bu yıl en çok merak edilen konulardan
birisi KERS adı verilen yeni
sistem. Bu sistem kinetik enerjinin
geri dönüşümü olarak kısaca ifade
edilebilir. KERS sistemi 2009 yılında
F1’de ilk defa uygulamaya konuldu.
2010 yılında takımlarca ara verilen
sisteme bu yıl tekrar geri dönüldü.
Depolanabilecek enerji miktarı yaklaşık
400 kj (kilojoule) iken, sistemin
yarış otomobiline verdiği ağırlık
yaklaşık olarak 30 ile 40 kg arasında
değişiyor. FIA tarafından uygulamaya
konulan sistemin amacı ise
yarış otomobillerinin daha çevreci
olmasını sağlamak. KERS sistemindeki
amaç ise frenleme esnasında
açığa çıkan enerjinin bir jeneratör
tarafından elektrik enerjisine
çevirerek akülerde depolanmasını
sağlamak. Depolanan enerji ise yarış
otomobilinde 6.7 sn için 82 HP ek
gücü kullanıma sunarken, özellikle
düzlüklerde etkin bir ivmelenme
sunuyor.
Hareketli arka kanat
2010 sezonunda kullanılan F
kanalı yarış otomobilinin burnundaki
bir deliği pilotun ayağı ile açıp
kapatması esasına dayanan bir
sistem. Ön taraftaki burun kısmından
alınan hava, arka tarafa kadar
bir kanal ile taşınarak, arka kanat
üzerinden verilir. Böylece hava ile
sürtünmeye maruz kalan araçta
arka kanattaki yük alınır, aracın
düzlüklerde daha fazla hızlanması
sağlanarak avantaj elde edilir.
Otomobil kanatları, alt ve üstlerinden
geçen havanın farklı hızlarda
akışının yarattığı basınç farkı ile
aşağı doğru bir güç, downforce,
elde etmek ve yol tutuşu arttırmak
prensibi ile çalışır.
Bu yıl devreye giren hareketli arka
kanat ise Kers sistemi ile beraber
araç geçişlerini desteklemek üzere
devreye alındı. İki sisteminin
birlikte çalışması sonucunda yarış
otomobiline düzlüklerin sonunda
yaklaşık 20 km/s’lik ek bir hız
avantajı getiriyor. Hareketli arka
kanadın çalışma prensibi elektrikli
veya hidrolik bir mekanizma ile
ikiye ayrılırken, ağırlıklı olarak
hidrolik sistem takımlar tarafından
tercih ediliyor.
İstanbul Park’a ulaşım zor değil
İstanbul Park, şehrin Asya yakasında,
Taksim’e 55 km uzaklıktaki
Akfırat ilçesinde yer alıyor. En yakın
ilçe merkezi Pendik (15 km). Piste
araçla TEM (E-80) ve E5 (D-100) otobanlarından
ve ayrıca Şile yolundan
ulaşılabilir.
c
TEM (E-80):
TEM (E-80) Ankara- İstanbul paralı
yolu üzerindeki Pendik–Kurtköy–Sabiha
Gökçen Havaalanı sapağından çıkarak
İstanbul Park yönlendirmelerini
takip ederek ya da Şekerpınar–Bayramoğlu
çıkışını kullanarak İstanbul
Park yönlendirmelerini takip ederek
piste ulaşabilirsiniz.
E-5 (D-100):
E-5 (D-100) üzerinden Pendik Tersanesi
Sabiha Gökçen Havaalanı istikametinde
İstanbul Park tabelalarını
takip ederek de piste ulaşabilirsiniz.
Şile Yolu:
TEM (E-80) ya da E-5 (D-100) üzerinden
Şile yoluna çıkın, 16’ıncı km’deki
İstanbul Park çıkışını takip ederek
İstanbul Park’a ulaşabilirsiniz.
Toplu taşıma:
Otomobiliniz yoksa ya da otopark sıkıntısını
yaşamak istemiyorsanız, şehrin
çeşitli noktalarından yarış günleri
İstanbul Park’a düzenlenen belediye
otobüsü seferlerinden yararlanabilirsiniz.
Bu noktalar Atatürk Havalimanı,
Taksim Meydanı, Mecidiyeköy, Kadıköy,
Bostancı ve Pendik’tir. Bu merkezlerden
yarış günlerinde kalkacak
otobüs saat ve güzergahlarını internet
sitesinden veya İstanbul Büyükşehir
Belediyesi internet sitesinden takip
edebilirsiniz. Ayrıca yarış zamanı
İstanbul Park Pisti’nin yakınına deniz
otobüsüyle de ulaşabilirsiniz.
Bir yanıt yazın