Öncelikli olarak şunu
söylemek istiyorum,
Türk motorsporları
camiası olarak, geçtiğimiz yıl
değerinin çok iyi anlaşılmadığı
bir birincilik elde ettik. Bu birinciliği
Castrol Ford Türkiye pilotu
Yağız Avcı elde etti. Babası Nejat
Avcı’nın Avrupa F2 Şampiyonu
olmasının ardından oğlu Yağız
Avcı, bir IRC yarışını kazanarak
ülkemiz adına ralli tarihinin en
iyi başarılarından birine imza
attı. Fakat çoğu şeyde olduğu
gibi, keşke kazanmasaydım diyebileceği
olaylar yaşadı. Onu
takdir edenler kadar, “Rakibi
kaldı, diğerleri katılmadı, bu
nedenle kazandı” diyenlerin sayısı
da bir o kadar fazlaydı. Bu
durum herkesi olduğu kadar,
beni de üzdü çünkü Yağız Avcı
şu anda ülkemizin yetiştirdiği en
iyi pilotlardan biri ve kazandığı
Türkiye Ralli Şampiyonlukları ve
birinciliklerle bunu da ispatladı.
Bu konuya neden değindiğime
gelecek olursak, geçtiğimiz yıllarda
hem yarışçı hem de yönetici
kimliği ile tanıdığımız Duygu
Deniz bu hafta konuğum oldu.
Yaklaşık bir yıl önce yeniden
motorsporları camiasına bu kez
Castrol Türkiye Halkla İlişkiler
ve Sponsorluklar Yöneticisi olarak
dönen Duygu Deniz, bu spora
renk katan kadınlardan biri.
İşte başta sözünü ettiğim konuya
yine değinmemin nedeni de
Duygu Deniz’den başkası değil.
Kendisi her ne kadar mütevazi
tavrı ile bunun böyle olmadığını
söylese bile, ben bu IRC zaferinde
onun payının büyük olduğunu
düşünüyorum. Özellikle
bir “şans meleği” olarak takıma
uğurlu geldiğine inanıyorum.
Duygu Deniz 2013 sezonunda,
hem Castrol Ford Türkiye, hem
de Borusan Otomotiv Motorsport
takımlarında çok önemli gelişmelerin
olacağını dile getiriyor.
Ama bu konuda da mütevazi
davranarak “Bunları açıklamak
bana düşmez” demeyi tercih
ediyor. Benim için bu iki takımda
da önemli işler olacağını
bilmek yeterli. Motorsporlarında
yaşanan her türlü gelişme benim
için büyük bir başarıdır.
Duygu Deniz yaptığımız
görüşmede motorsporları ve
Castrol ikilisi içinse, benim
çok hoşuma giden bir açıklama
yapıyor: “Motorsporları bizim
büyük heyecan ve tutkuyla yer
aldığımız bir alan. Castrol, dünyada
otomobil sporlarına destek
veren şirketlerin başında geliyor.
Türkiye’de de 1982 yılından beri
bu sporun içinde aktif olarak yer
alıyoruz. Dünyada da 100 yılı
aşkın süredir kesintisiz olarak
motorsporlarını destekliyoruz.
Bu nedenle motorsporları bizim
genlerimizde var diyoruz. İşimiz,
yarışmaya olan tutkumuzla beraber
büyüdü ve büyüyor. Castrol,
bugün dünyanın en büyük
takımlarının sponsorluğunu
yapıyor. Tutku ve deneyimimiz
motor yağlarımızın gelişimine
katkıda bulunuyor. En zorlu
şartlar altında bile performans
gösteren, ileri teknolojiye sahip
yağları geliştirmek ve test etmek
için dünyanın en iyi yarış takımlarıyla
beraber çalışıyoruz.”
Bir yanıt yazın