Genel

Kaplumbağa geri döndü

Sürüngenin dönüşü: Yeni Beetle’da VW, orijinal Kaplumbağa’nın çizgileri

Vazo ortadan kayboldu! Mutlu
Kaplumbağa günleri 1998 yılında
yeni Beetle’ın piyasaya çıkmasıyla
bitti. Tabi Kaplumbağaların
olmazsa olmazı dekoratif
vazo da ortadan kalkmış oldu.
Çünkü yolcularını çiçekle selamlamak
halef model için uygun
bir şey değildi. Vazonun yerini
yeni Beetle’da sportif bir göz aldı.
Yeni Beetle (neyse ki VW, yeni anlamına
gelen New ibaresini aracın
isminden kaldırdı) ise çok daha
dinamik ve daha sürüş odaklı ve
özellikle de daha erkeksi bir araç
olmayı hedefliyor. Artık VW pazarlamacıları
“power instead of
flower” adını verdikleri stratejiyi
yani çiçek yerine güç düsturunu
takip ediyor.

En azından ilk görüşte yarattığı
etki oldukça güçlü: Kaplumbağa
yeniden karşımızda. İnsanın içinden
bu otomobili okşamak geliyor,
yaşı yetenler ise geçmiş günleri
özlemle anmaya başlıyor.
Walter de’Silva ve Klaus Bischoff’un
başkanlığındaki ekibin
ana hedefi “yeni bir orijinal” yaratmak
olmuş ve bunu başarmışlar.
Kaplumbağa’nın mirasını sürdürmek
konusunda bu otomobil
daha inanılır bir etki bırakıyor.
1998’de piyasaya çıkan öncüsü ise
böyle bir etki bırakmaktan çok
uzak kalmıştı.

Görsel olarak yeni Beetle’ın yeterince
Kaplumbağa genine sahip
olduğu hemen fark ediliyor. Örneğin
V formlu ön kaput, çamurlukların
dairesel yapısı, yusyuvarlak
farlar… Ancak farlar, günümüzün
vazgeçilmezi olan
LED’li gündüz farlarıyla çevrelenmiş.
Cam çizgisi arkaya doğru
yükselirken, kalçaları en az bir
Porsche 911’deki kadar belirgin.
Güncel versiyondan yaklaşık 8
cm fazla olan genişlik, daha alçak
bir tavan ve 15 cm artan uzunlukla
tamamlanmış. Bu haliyle yola rahat
oturan otomobil manzarası çizen
yeni Kaplumbağa’nın, Meksika/
Puebla’daki üretimi Ekim
ayında başlayacak.
~
Sahip olduğu teknolojiler, görünümünün
vaat ettiklerini rahatlıkla
yerine getirebilecek seviyede.
Beetle’da Golf VI’nın 5 cm
kısaltılmış 2.54 m’lik dingil mesafeli
platformu kullanılıyor. Bu
nedenle Golf VI’nın motorları ve
süspansiyon elemanlarına da sahip:
Piyasaya çıktığında otomobilde,
güçleri 105 HP ile 200
HP arasında değişen 3
adet aşırı beslemeli
benzinli ve iki adet dizel (105/140 HP) motor seçeneği
bulunacak. Golf GTI’dan
tanıdığımız XDS adlı ön aks diferansiyeli,
Beetle’ın güçlü versiyonlarında
ön tekerleklerin virajlarda
patinaja düşmesini engelleyecek.
Peki 4×4 sistemi? Bu sorunun
cevabı ise koca bir hayır:
Beetle’da 4Motion adlı 4×4 sisteminin
de, DCC adlı ayarlanabilir
süspansiyon sisteminin de kullanılması
düşünülmüyor. Bu eksikliklerine
rağmen Beetle’ın sürüş
izlenimlerinin, Scirocco’yu
aratmayacağı iddia ediliyor.

Temmuz ayındaki test sürüşlerinden
çok önce bu aracı, statik
olarak da olsa, yakından inceleme
fırsatı bulduk. İlk söyleyeceğimiz
ise “dizinize dikkat” olacak. Bu
araca binmiyor, iyice derine inerek
oturuyorsunuz: Koltuk yüksekliği
Golf’ten 4 cm daha alçak.
Çerçevesiz kapılar oldukça uzun,
yan camlar çok alçak ve tavan kirişleri
de sürekli görüş alanınızda
kalacak kadar alçak. Durum böyle
olunca insan, acı bir gerçeğin
farkına varıyor: Beetle bir coupeye
dönüşüyor.

Tasarımcıların tam bir göz ziyafeti
hazırladığı kokpite göz atmak
ise daha keyifli: Boyalı gösterge
paneli geri dönmüş! Yeni
Fiat 500’de biraz çekingence kullanılan
araç rengine, boyalı iç
mekan yüzeylerini VW tasarımcıları,
cesur bir şekilde bolca kullanmışlar.
İlk Kaplumbağa’daki
gibi, aracın içini enlemesine bölen
ve yanlarda kapılara da geçiş
yapan gövde rengine boyalı yüzeyler
göze çok hoş görünüyor.
Orijinal modelle aynı tasarlanan
torpido gözünün tek eksiği, bastırmalı
açma düğmesi. Ancak çarpışma
güvenliği standartları nedeniyle
benzer bir düğmenin kullanılması
yasal olarak da zaten
mümkün değil.
~
Hoş görünümlü kokpitin ardındaki
cam ise artık sürücünün
koluyla ulaşabileceği mesafede.
VW yetkilileri Beetle’ın iyileştirilmiş
ergonomisiyle gurur duyuyor.
Gerçekten bundan nasibini alamayan
tek yer, arka koltuk sırası.
Eğer boyunuz 1.85 m’den uzunsa,
ikinci sırada kendinizi kapana
kısılmış gibi hissediyorsunuz. Ayrıca
arkada sadece iki koltuk bulunuyor
ve arka camlar da açılmıyor.
290 lt’den 310 lt’ye yükselen
bagaj hacmi de günlük kullanımda mucizeler yaratmaktan
uzak. Ancak burada, Beetle’ın
nakliye amaçlı satın alınmayan bir
otomobil olacağını da hatırlatmak
gerekiyor.

Evet, gerçekten de Beetle’ın
amaçları, güzel görünmek, özgün
olmak ve sahibinin kişisel
zevklerini yansıtmaktan ibaret.
Aynı Mini gibi… Bu nedenle VW,
gayet fakir bir donanım seviyesine
ve 17 bin Euro’luk çekici bir fiyata
sahip olacak baz versiyonda
(sadece CD’li radyo, merkezi kilit
ve gövde rengi tamponlara sahip)
gayet zengin bir opsiyon listesi
sunuyor. Design adlı ikinci donanım
paketinde standartlar listesine,
zemin halıları ve alüminyum
jantlar dahil oluyor. Sport adlı
paket ise en azından 140 HP ve
daha güçlü motorları ve gövde
rengi arka spoylere işaret ediyor.
Davlumbazların genişliği 19 inçe
kadar lastik kullanımına izin veriyor.
Cam tavan ise daha aydınlık
bir iç mekan isteyenlere hitap
edecek. Cabrio meraklılarının ise
2012 sonunu beklemeleri gerekecek.

Standart versiyonların dışında
VW, otomobilin özel versiyonlarını
da üreteceğini açıkladı. Bunların
arasında gücü 300 HP’yi aşan R
model, BlueMotion adlı tasarruflu
modeller
ve birçok
özel seri de
dahil olacak.
Kim bilir,
belki de
vazo da
günün birinde
geri
döner!
~
Sonuç

Aslına bakılırsa yeni Beetle, tasarımında dedesi
Kaplumbağa’ya çok güçlü göndermeler yapılan
bir Golf Coupe’den başka bir şey değil. Dizayn
olarak eski marka ikonuna çok yakın olan Beetle,
halefinin kaybettiği sempatiyi de geri kazanacak
yeteneklere sahip. Bir parça sportif ruha
sahip olması da Beetle için iyi bir şey. Peki ama
tüm bunlar başarı için yeterli olabilecek mi?
Yeni Beetle’ın “halkın sevgilisi” olup
olamayacağını her
zaman olduğu gibi,
sürüş özellikleri ve
fiyatı belirleyecek.

Die Motoren im Beetle

1.2 TSI
Güç: 105 HP; maksimum tork: 175 Nm; maksimum
hız: 180 km/s; 0-100 km/s: 10.9 sn;
tüketim: 5.9 lt/100 km (BlueMotion: 5.5 lt);
CO2 emisyonları: 140 (130) gr/km

1.4 TSI

Güç: 160 HP; maksimum tork: 240 Nm;
maksimum hız: 208 km/s; 0-100 km/s:
8.3 sn; tüketim: 6.6 lt/100 km; CO2
emisyonları: 156 gr/km

2.0 TSI

Güç: 200 HP; maksimum tork: 280 Nm;
maksimum hız: 225 km/s; 0-100 km/s: 7.5
sn; tüketim: 7.3 lt/100 km; CO2 emisyonları:
173 gr/km

1.6 TSI
Güç: 105 HP; maksimum tork: 250 Nm;
maksimum hız: 180 km/s; 0-100 km/s: 11.5
sn; tüketim: 4.5 lt/100 km (BlueMotion: 4.3
lt); CO2 emisyonları: 119 (114) gr/km

2.0 TSI

Güç: 140 HP; maksimum tork: 320 Nm;
maksimum hız: 198 km/s; 0-100 km/s:
9.5 sn; tüketim: 4.9 lt/100 km; CO2
emisyonları: 130 gr/km

Yorum yazın

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.